20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle açıklama yapan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Şeyma Büyükkömürcü, kemik erimesinin kemik mineral yoğunluğunun zayıf ve kırılgan hale gelmesi anlamına geldiğini belirtti. Büyükkömürcü, risk faktörlerini ise yaşlanma, menopozda östrojen seviyesinin azalması, 3 aydan uzun süreli yüksek doz kortizon kullanımı, aşırı zayıflık, ebeveynde kalça kırığı öyküsü, hareketsizlik, diyabet, romatoid artrit, hipertiroidi gibi kronik hastalıkların bulunması, epilepsi ilaçları, mide koruyucular, bazı kanser ilaçları kullanımı, kalsiyum ve D vitamini eksikliği olarak açıkladı.
Uzm. Dr. Şeyma Büyükkömürcü, “Boyda kısalma ve kamburluk, alçak mesafeden travmasız veya çok az bir travma ile olan düşmelerde bile kemiklerin kırılması, omurgada kemik yoğunluğunun azalması sonucu oluşan çökme kırıklarına bağlı sırt ve bel ağrıları, iç organların sıkışmasına bağlı solunum ve kalp fonksiyon bozuklukları gibi belirtiler, osteoporozu işaret eder” dedi. Osteoporoz tanısının detaylı bir muayene, kemik yoğunluğu ölçümü (kemik dansitometresi) ve omurga kırıkları açısından görüntüleme yöntemleri ile konulduğunu belirten Uzm. Dr. Şeyma Büyükkömürcü, “65 yaş ve üzeri bütün kadınların ve 70 yaş ve üzeri bütün erkeklerin kemik taraması yaptırmalıdır; ayrıca kırık risk faktörlerinden en az 1 tanesine sahip olan 65 yaş altı menopoz sonrası dönemde olan kadınlar ile 50-69 yaş arası erkeklerin de kemik taraması yaptırması önerilmektedir” diye konuştu.