Kış aylarında soğuk hava ile birlikte salgın hastalıkların ortaya çıkma olasılığı artıyor. Vücut direncinin düşmesi, özellikle soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlara yakalanma riskini artırabilir. Bu sağlık sorunlarıyla başa çıkmak için dengeli ve yeterli beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirmenin etkili bir yolu olabilir. Sebzeler, meyveler ve kuru baklagillerin yanı sıra, gün içinde tüketilebilecek çeşitli bitki çayları da bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur.
Soğuk kış günlerinde veya mevsim değişikliklerinde, evde veya ofiste kolaylıkla hazırlayabileceğiniz 2-3 fincan bitki çayı ile vücut direncinizi artırabilirsiniz.
Ayrıca, bu çaylara ekleyeceğiniz bal ve tarçın, çayların sadece lezzetini artırmakla kalmayıp aynı zamanda boğazı yumuşatmak ve öksürüğü azaltmaya da yardımcı olur.
İşte bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olacak bitki çayları…
Solunum yollarındaki mukusu temizlemeye yardımcı olan nane çayının, balgam söktürücü özelliği var. Aynı zamanda, Yeni Zelandalı diyetisyen Krutika Nanavati'ye göre nane çayındaki yağlar, boğaz ağrısını hafifletici etkiye de sahiptir.
Soğuk algınlığını hafifletmeye yardımcı olan limon çayı, C vitamini içermesi nedeniyle hastalıklara şifa oluyor.
Soğuk algınlığına yakalandıktan sonra C vitamini almanın yetersiz kalabileceği düşünüldüğünde, kış boyunca düzenli olarak yeterli miktarda C vitamini tüketmek daha sağlıklı bir seçenek olabilir. Örneğin, günlük içtiğiniz çayınıza limon eklemek akıllıca bir tercih olacak.
Araştırmalara göre; ekinazya, soğuk algınlığına yakalanma ihtimalini azaltıyor. Soğuk havalarda ekinezya çayı içmeye başlamak bağışıklığı güçlendirmeye katkı sağlar.
Zencefil, içerdiği gingerol adlı bitki besin maddesi ile birlikte kuersetin ve zingeron gibi çeşitli bileşikler açısından zengin bir kaynak.
Bu bileşikler, soğuk algınlığından romatizmaya kadar çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Özellikle Afrika ve Çin'de soğuk algınlığı semptomlarını hafifletmek amacıyla yaygın olarak kullanılan zencefil, son zamanlarda Türkiye'de de giderek artan bir popülerlik kazandı.
Son zamanlarda gerçekleştirilen bir inceleme, yeşil çayın içerdiği kateşinlerin grip enfeksiyonlarına olumlu etkileri olabileceğini gösterdi.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi'ndeki araştırmacılar, yeşil çayın içerdiği kafeinin idrar söktürücü etkiye sahip olmasından dolayı dikkatli tüketilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, vücudu susuz bırakmamak adına çayın yanında su içilmesinin önemine de dikkat çekiliyor.
Mürver içindeki antosiyanin ve flavonoid bileşikleri, güçlü antioksidan özellikleri ile soğuk algınlığına olumlu etki eder ve hastalığın şiddetini azaltma, süresini kısaltma konusunda yardımcı olabilir.
Meyan kökü çayı, bin yıllık bir geçmişe sahip olan geleneksel Çin tıbbında önemli bir yere sahip. Bu çayın ana aktif bileşeni olan gliserizin, grip virüsünün önlenmesine yardımcı oluyor.
Kış aylarında sıkça görülen viral üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı plansız antibiyotik kullanımı son derece riskli. Bu hatalardan kaçınmak için ıhlamur tüketmeyi tercih edebilirsiniz, özellikle ıhlamurun çiçek kısmını kullanmak etkili olacaktıe.
Ancak, aynı ıhlamur çayını gün içinde birkaç kez ısıtarak veya üzerine su ekleyerek kullanmak yerine, her seferinde taze demlenmiş ıhlamur çayı tercih etmeye özen göstermelisiniz.
Ayrıca, ıhlamuru kesinlikle aşırı kaynatmaktan kaçının.
Kuru öksürüğü hafifleten ve soğuk algınlığına karşı koruyan ada çayı, vücuttan zararlı toksinleri atarak enfeksiyon riskini azaltır ve karaciğeri temizler. Ayrıca, ada çayı gargarası boğaz iltihaplarına iyi gelir.
Ancak, hamile ve emziren kadınların yan etkileri nedeniyle tüketmemeleri öneriliyor. Normalde de, ada çayının sürekli olarak 2 haftadan daha uzun süreyle tüketilmemesi gerekiyor.
Yüksek C vitamini içeriği sayesinde doğal bir antioksidan olan kuşburnu çayı, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Günlük olarak 2 fincan tüketilebilen bu çay, gribal enfeksiyonlardan korunmak için etkili bir çaydır.