Küresel Piyasalar Karışık Seyrediyor

Küresel piyasalar, dünya genelinde açıklanan makroekonomik verilerin resesyon tehlikesini işaret etmesiyle karışık bir seyir izliyor.

Küresel Piyasalar Karışık Seyrediyor

Küresel piyasalar, dünya genelinde açıklanan makroekonomik verilerin resesyon tehlikesini işaret etmesiyle karışık bir seyir izliyor.

ABD'de enflasyon endişesinin kısmen azalmasıyla rahatlayan piyasalar, resesyon fiyatlamalarının güçlenmesiyle yeniden yön arayışına girdi.
Dün ülkede açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat endeksi, haziranda 46 ile piyasa beklentilerinin altında gerçekleşirken, imalat sanayisinde daralmanın sürdüğünü gösterdi.

S&P Global tarafından açıklanan haziran ayına ilişkin imalat sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ise beklentiler dahilinde 46,3 oldu.

Ülkede ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin artmasına karşın ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyonla mücadele kapsamında atacağı adımlara ilişkin fiyatlamalar güçlü kalmayı sürdürdü.

Buna göre, para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın 26 Temmuz'daki toplantıda yüzde 90 ihtimalle 25 baz puan faiz artıracağı öngörülürken, cuma günü açıklanacak istihdam raporundaki verilerin yıl sonuna kadar atılacak adımlara yönelik beklentileri daha da netleştirebileceği tahmin ediliyor.

Öte yandan, ABD ekonomisinin resesyona girebileceği ihtimali de öne çıkmaya devam ediyor. Ülkede terse dönen getiri eğrisi son yıllardaki en keskin resesyon fiyatlamasına işaret ederken, ABD'nin 2 yıllık tahvil faizi ile 10 yıllık tahvil faizi arasındaki fark yaklaşık 108 baz puanla 1980'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Benzer şekilde, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu getirisi arasındaki fark da 147 baz puanla Şubat 1980'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Söz konusu iki varlık arasındaki getiri farkı resesyon indikatörü olarak Fed tarafından oldukça yakından takip ediliyor. New York Fed tarafından 1996'da yapılan bir çalışmada, 3 aylık hazine bonosunun faizinin 10 yıllık tahvil faizi üzerine çıkması halinde 6 ila 18 ay içinde ekonominin resesyona girmesinin beklendiği duyurulmuştu.

Dün petrol fiyatlarında dalgalı bir seyir izlenirken, Brent petrolün varil fiyatı 76,6 dolarla 22 Haziran'dan bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin ardından artan resesyon endişeleriyle kazançlarını geri verdi.
Suudi Arabistan 1 milyon varillik arz kesintisini Ağustos ayına uzatacağını bildirirken, Rusya günlük petrol arzını 500 bin varil, Cezayir de 200 bin varil azaltacağını duyurdu.

Dün New York borsasında 4 Temmuz Bağımsızlık Günü tatili dolayısıyla yarım gün gerçekleşen işlemlerde S&P 500 endeksi yüzde 0,12, Nasdaq endeksi yüzde 0,21 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,03 yükseldi. New York borsası bugün ise kapalı olacak.
Avrupa'da enflasyon ve resesyon endişesi varlık fiyatlarını baskılamaya devam ederken, Fransa'da devam eden olaylar da risk iştahını baskılamayı sürdürüyor.
Buna karşın, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri enflasyonla mücadele kapsamında faiz artışlarına devam edeceklerini vurgularken, ECB üyesi Joachim Nagel faiz artışlarında hala gidilecek çok yol olduğunu söyledi.
Öte yandan, Almanya'da 2 yıllık tahvil faizi ile 10 yılık tahvil faizi arasındaki fark 80 baz puana kadar çıkarken, ECB'nin şahin adımlarını sürdürmesi halinde söz konusu farkın daha da açılabileceği belirtiliyor.

Bu durum, Almanya'nın resesyon girebileceği endişesini güçlendirirken, bölgenin en güçlü ekonomisi olması nedeniyle Avro Bölgesi genelini de oldukça olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediliyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin 27 Temmuz'daki toplantısında politika faizini 25 baz puan artırmasına kesin gözüyle bakılırken, sene sonuna kadar toplamda en az 50 baz puan faiz artırılacağı öngörülüyor.

Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,06, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,41 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,18 gerilerken, İtalya'da MIB 30 endeksi 0,77 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık seyirle başladı.

Asya'da pay piyasaları yeni güne karışık bir seyirle başlarken, Çin ile ABD arasındaki ilişkilerin yeniden gerilebileceği endişesi varlık fiyatlarını baskılıyor.
Yarı iletken çip üretimi nedeniyle iki ülke arasında bir süredir tansiyon yüksek seyrederken, Çin, bugün aldığı kararla yarı iletken çip üretiminde kullanılan galyum ve germanyum maddelerinin ihracatına sınırlama getirdi.
Analistler, söz konusu hamlenin bölgede tansiyonu daha da yükseltebileceğine dikkati çekerek, konuya ilişkin ABD tarafından yapılacak açıklamaların yakından takip edileceğini dile getirdi.
Öte yandan, Avustralya Merkez Bankası bugün politika faizini yüzde 4,10'da sabit bırakırken, gelecek toplantılarda faiz artışlarına devam edebileceği yönlendirmesinde bulundu.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,9, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 gerilerken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,3 yükseldi.

Yurt içinde dün alıcılı seyri beşinci işlem gününe taşıyan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 4,45 artışla 6.015,29 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük kapanışını gerçekleştirirken, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 6.018,29 puana taşıdı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,6 artışla 25,9484'ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 25,9790 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün veri gündeminin sakin olduğunu belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 6.100 ve 6.250 seviyelerinin direnç, 5.900 ve 5.800 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.