İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gazze'de son duruma ilişkin, "Türkiye garantör ülke olmalı ve ön almalıdır. Türkiye her millete devlete deşifre etmeli ve Gazze'nin kurtuluşu için mücadele etmelidir." dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "Gazze’den çıkması gereken masum Filistinliler değil katil Netanyahu’nun ta kendisidir." diyen Meral Akşener, "Türkiye garantör ülke olmalı ve ön almalıdır. Türkiye her millete devlete deşifre etmeli ve Gazze'nin kurtuluşu için mücadele etmelidir." dedi.
Kurultay'da yaptığı konuşmada hançerlendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu'na da tepki gösteren Akşener, "Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu da hançerden bahsetti fakat hançer işi ortada kaldı. Bensem o, ben bugüne kadar hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım, ya şurasına ya kalbine vururum! Arkadan işim yoktur." açıklamasında bulundu.
İYİ PARTİ'NİN 6 YENİ BAŞKAN ADAYI
Akşener, Ahmet Orhan’ı Manisa Turgutlu İlçe Belediye Başkan adayı, Abdullah Aktuna’yı Manisa Ahmetli İlçe Belediye Başkan adayı, Emre Afacan’ı Antalya Döşemealtı İlçe Belediye Başkan adayı, Posta Gazetesi’nin sahibi Mehmet Ali Gürses Antalya Gündoğmuş Belediye Başkan adayı, Bülent Kara Giresun Tirebolu İlçe Belediye Başkan adayı, gazeteci yazar Yasin Topaloğlu Kilis Belediye Başkan adayı olarak açıkladı.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener'in açıklamaları şöyle:
Filistin'de Netenyahu vahşeti devam ediyor. Dünya ise bu ateş çemberinin etrafında adeta dans ediyor. Bu zulümde siyaset yapanlar ise adeta bir saadet zinciri oluşturdu. Herhangi bir somut adım yok. BM Genel Sekreteri ise sadece dehşete düştük demekle yetiniyor. Evler okullar camiler bombalanırken, kadınlar, çocuklar katledilirken tarih kitaplarında bu vahşet utanç vesikası olarak yer alacak. Sadece bir haftada bini aşkın çocuk öldürüldü.
Gözü dönmüş Netanyahu’nun tüm dünyada savaş suçlusu ilan edilmesi için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor? Böyle bir vicdansızlık olabilir mi! Bugün dünyada ne kadar ülke varsa her birinin meclisinde Netanyahu’nun savaş suçlusu ilan edilmesi gerekiyor. Geç bile kalındı.
Avrupa'dan ses çıkmıyor. 21. yüzyılda bile Haçlı zihniyetinden çıkmadıklarının bir kanıtıdır.
HAMAS'I YİNE TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETTİ!
Üzülerek görüyorum ki batı Hamas’ın terör eylemlerini odağına alıp; Netanyahu terörünü görmezden gelirken doğu ise Netanyahu terörünü odağına alıp sivilleri katledip, Netanyahu’ya açık çek veren Hamas’ı görmezden geliyor. Ancak Türkiye, batı ile doğunun, bu iki yüzlülüğü arasında, bir tercihe zorlanamaz. Türkiye, yalnız ve yalnızca dünyanın unutmuş gözüktüğü, vicdanın, hakkın ve adaletin tarafı olmalıdır. İsrail’le Filistin arasında, 80 yıldır süregelen bu çatışmanın çözümü Filistin’i Hamas’tan, İsrail’i de Netanyahu ve zihniyetinden arındırmaktır. Kalıcı bir barış inşa etmek için, Türkiye nefretten beslenenleri değil barış için çabalayanları desteklemelidir.
"ÇÖZÜM SİVİLLERİN BÖLGEDEN ÇIKARILMASI DEĞİLDİR"
Yapılan açıklamada bir nokta özellikle dikkatimizi çekti. Deniyor ki Gazze’den sivillerin çıkarılması konusunda farklı bölge ülkelerini ziyaret etmişler ve önemli adımlar atılmış. Öncelikle şunu söylemek isterim Netahyahu’nun Filistin’de yol açtığı mezalimin karşısında çözüm yolu sivilleri bölgeden çıkartmak değil katil Netanyahu’yu bir an önce durdurmaktır. Bu çok açık. ABD’nin de adeta emirleri olduğu Netanyahu’yu durdurmaya elbette gücü yeter. Kimse kimseyi boşuna kandırmaya çalışmasın. Bir yandan kuzuyu yiyip diğer yandan da çobanla oturup yas tutuyormuş gibi yapan bu ikiyüzlülüğü asla kabul etmiyoruz. Gazze’den çıkması gereken masum Filistinliler değil katil Netanyahu’nun ta kendisidir.
"TÜRKİYE GARANTÖR ÜLKE OLMALIDIR"
Türkiye garantör ülke olmalı ve ön almalıdır. Türkiye her millete devlete deşifre etmeli ve Gazze'nin kurtuluşu için mücadele etmelidir.
KILIÇDAROĞLU'NUN HANÇER TEPKİSİ
Sözlerimiz kimisine karın ağrısı yaptı birilerini fevkelade rahatsız etti bazıları da bizi kendine düşman gördü. Ne ilginçtir ki 2023 seçimlerinde Türkiye’yi değiştirmek için gösterdiğimiz çaba karşısında bizi oyunbozanlıkla suçlayanlar parti içi hesaplarını Türkiye’nin istikbalinin önüne koyanlar hafta sonu itibariyle birer değişim havarisi oluverdiler. Hem Saraçhane’de hem ayın 3’ünde hakkımda söylenmeyen kalmadı. söyleyenlerin hepsi havari bugün. Allahım sen ne büyüksün, her şeyi yaşarken gösteriyorsun, valla ahirete hiçbir şey kalmıyor Türkiye’de.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktık diye bize demediklerini bırakmayanlar hafta sonu itibariyle yeni genel başkan Özgür Özel’in en büyük fanları oldu!
Bakın utanmadan Sayın Kılıçdaroğlu’na en ağır hakaretleri ettiler. Niye aday oldun kaybettin diye hakaret ettiler. Hani size göre yüzde 60’la kazanıyordu, yav arkadaş göz önünde olan bir hikâye bu ya, inanamadım. Ve oturdum iki rekat şükür namazı kıldım. Kral öldü ama 2023’e damga vuran o garip anlayış ve o anlayışın sahipleri aynen yerinde duruyor. Nitekim tüm kurultay süreci boyunca bizlere bol milktarda hakaret edildi, her türlü erdemi solda her türlü ahlaksızlığı da sağda gören ateşli konuşmalar yapıldı. Hançer edebiyatları İYİ Parti eleştirileri aralarda uçuştu. Bazen şaşırıyorum yıllar evvel de önemli bir kişi aranızda bazılarına da denmiş olabilir bana da denmişti, yahu ben bir kadınım bana neden bu söyleniyor diye, ceketimin astarı yok her tarafım hançer bıçak denmişti. Ben de ne yapabilirim diye kendi kendime düşünmüştüm. Rahmetli abime gittim, dedi ki yaşlı adamların sözlerine başka acındırmaya çalışırlar kendilerini. Rahmetli abicim böyle demişti ben de karışmamıştım. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu da hançerden bahsetti fakat hançer işi ortada kaldı. Bensem o, ben bugüne kadar hiç kimsenin arkasından hançer vurmadım, ya şurasına ya kalbine vururum! Arkadan işim yoktur.
Benim sırtımda da hançer vardır demiyorum. Gereğini yapmıyorsan ha bire hançerlenirsin, kendine bir şey istiyorsan ha bire hançerlenirsin, ölümüne bir şeyi isteyip çevreyi görmüyorsan elbette hançerlenirsin. O hançerlerin sahiplerini sonra karşında bulursun. Ben kimseyi hançerlemedim hançerlemem.