Kadınların yaklaşık yüzde 20; erkeklerin ise yüzde 8'ini etkileyen migren, kişinin günlük hayatını olumsuz etkileyen bir baş ağrısı şekli.
Beyindeki sinirler ve kan damarlarında oluşan değişikliklerin yol açtığı bir baş ağrısı tipi olan migren, farklı nedenlerden dolayı tetiklenebiliyor.
Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre bu rahatsızlık hem erkek hem de kadınlarda iskemik inme riskini artırıyor.
Araştırma ekibi, 18 ila 60 yaşları arasındaki kişiler için 1996-2018 yılları arasında Danimarka tıbbi kayıtları üzerinde bir çalışma yürüttü. Reçeteli ilaç kayıtlarına dayanarak migrenli erkek ve kadınları belirlediler. 60 yaşından önce kalp krizi, iskemik ve hemorajik inme risklerini migreni olmayan genel popülasyonun riskleriyle karşılaştırdılar.
Analiz, migreni olan hem erkek hem de kadınların benzer şekilde artmış iskemik inme riskine sahip olduğunu gösterdi. Sonuçlar kadınların migrenden daha fazla etkilendiğini ortaya koydu.
Başın arka kısmı, kulak arkası ve alın bölgesinde daha sık görülen migrenin aşırı su içme isteği, iştahta artış, duruma göre değişen ishal veya kabızlık, karında şişlik gibi belirtilerle kendisini gösteriyor. Ayrıca depresif ruh hali, aşırı neşelenme, aşırı durgunluk, konsantrasyon bozuklukları, koku duyarlılığı, dikkat eksiklikleri, aşırı duyarlı olma ve yoğun bir uyku isteği gibi belirtiler de görülebiliyor.
Migreni tam olarak yok eden kesin bir tedavi yöntemi ise yok. Tedavide asıl amaç, hastaların yaşadığı atakların sayısını ve sıklığını ve bununla birlikte yaşanan atakların şiddetini azaltmak. İlaçlar sayesinde baş ağrısının şiddeti azalır ve eğer kişide baş ağrısını takip eden mide bulantısı gibi belirtiler varsa bunlar ortadan kaldırılmaya çalışılır.