Vücudumuzu savunmasız hale getiren nötropeninin nedenlerini, semptomlarını, risk faktörlerini ve tedavisini ayrıntılı bir şekilde inceliyoruz.
Kanda normalden daha az nötrofil bulunması anlamına gelen nötropeni, vücudumuzu enfeksiyonlara karşı duyarlı hale getirdiği için bir an önce tedavi edilmelidir. Bu nedenle nötropeni hakkında bilmeniz gereken her şeyi makalemizde bir araya getirdik.
Normalde beyaz kan hücreleri vücudumuzu enfeksiyonlara karşı korumaktadır. Bu nedenle beyaz kan hücrelerinin sayısı azaldığında, kişiler enfeksiyonlara karşı daha yatkın hale gelir. Beyaz kan hücrelerinin birkaç tipi bulunmaktadır. Bunlardan biri de nötrofildir.
Nötrofil sayısının düşmesine nötropeni adı verilmektedir. Nötropeni, kemoterapinin hemotolojik yan etkilerinden en sık görülenidir. Nötropeni genel olarak kandaki nötrofil sayısının azalması olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca nötrofil sayısındaki azalma miktarına bağlı olarak nötropeni derecelendirilir.
Nötropeninin birkaç çeşidi bulunmaktadır. Bunlar irsi, idyopatik, dögüsel, otoimmün ve ilaç kaynaklı nötropenidir.
İrsi yani doğuştan gelen nötropeni hastalığı, çok nadir rastlanan bir durumdur. Yine de bazı durumlarda görülebilen bu rahatsızlık, ilerlediği takdirde ciddi durumlara sebebiyet verebilmektedir.
İdyopatik nötropeni genellikle başka hastalıkların sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum hastanın şikayetlerinin başka bir hastalıkla ya da durumla ilişkilendirilemediğinde kullanılır.
Döngüsel nötropeni hastalığında her üç haftada bir 3-6 arası nötrfik eksikliği görülmektedir. Hastalar, 3. ve 4. haftada enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelirler.
Otoimmün nötropenide, antikorlar nötrofil hücreleri reddeder ve yok eder. Bu tür nötropeni genellikle yaşlılar ve bebeklerde görülmektedir.
Bu tür nötropeni, kişinin ilaç alması sonucu ilacın beyaz kan hücrelerine engel olması sonucunda ortaya çıkar. Bu yüzden de nötrofil hücre sayısı azalır.
Nötropeni rahatsızlığının kendisi bazı durumlarda herhangi bir belirti vermeyebilir. Ancak kan testi yapıldığında ya da enfeksiyon oluştuğu zaman bazı bulgular ortaya çıkmaktadır. Bu bulgulara bakarak hastalığı teşhis edebiliriz.
Yüksek ateş, soğuk algınlığı belirtileri, boğaz ve diş ağrısı, öksürük veya nefes darlığı, kulak ağrısı, karın ağrısı, cilt döküntüsü, kızarıklık ya da şişlik, ishal, makat bölgesinde yara veya ağrı, sık idrara çıkma, idrar yaparken ağrı ya da yanma, yara gibi yerlerde kızarıklık, şişme, ağrı ve rahimden olağan dışı akıntı veya kaşıntı olması nötropeninin belirtileri arasındadır.
Nötropeninin birçok nedeni olabilmektedir. Kemoterapi ilaçlarının yan etkilerinden kaynaklanabileceği gibi aynı zamanda lösemi, lenfoma ya da kanserin sonucunda da oluşabilmektedir.
Bunların dışında 70 yaş üzeri kişiler, böbrek nakli yapılmış olan hastalar veya AIDS virüsü taşıyan kişiler de nötropeni riski altında sayılmaktadır. Ayrıca şiddetli ve uzun süreli nötropenisi olan kişiler, enfeksiyonlara karşı daha fazla risk altındadır.
Kemik iliğinde nötrofil üretilmesindeki problemler, kemik iliğini etkileyen hastalık ve hasarlar, besin yetersizliği ve enfeksiyon nötrafil eksikliğinin muhtemel sebepleridir. Nötrofil üretiminin azalmasındaki nedenler ise yetersiz kemik iliği üretimine sebep olan irsi hastalıklar, kemiği etkileyen kemik kanseri gibi hastalıklar, kemoterapi ve radyasyon tedavisidir.
Nötropeniye sebep olan enfeksiyonlarsa verem hastalığı, AIDS, viral hepatit, doğuştan gelen bağışıklık sistemi (otoimmün) hastalıkları, Crohn hastalığı, Lupus ve romatoid artrittir.
Antibiyotikler ve idrar söktürücü ilaçlar, tansiyon ilaçları, sara hastalığı ilaçları ve psikiyatrik hastalıklar için kullanılan ilaçlar da nötropeni hastalığının oluşmasının altında yatan diğer nedenlerdir.