Hayatta kalma filmleri izleyiciler için devamlı sürükleyici ve gözünü ekrandan alamadığı filmler olmuştur. Bunu bir tür olarak kabul edersek de son yıllarda bu tür üzerinne bir oldukca izlenebilecek iyi filmler çıktı. Biz de birçok film
Hayatta kalma filmleri izleyiciler için devamlı sürükleyici ve gözünü ekrandan alamadığı filmler olmuştur. Bunu bir tür olarak kabul edersek de son yıllarda bu tür üzerinne bir oldukca izlenebilecek iyi filmler çıktı. Biz de birçok filmler arasından en iyilerini sizler için çektik.
İşte YOGÜ listelerin sizler için hazırladığı film sıralaması..
Parasız bir talebe, eğer hayatta kalmayı başarırsa ucunda büyük ödül olan yüz bin doların sahibi olacağı bir bilgisayar oyunu oynar. Bu süreçte bir takım dehşet verici an yaşayan talebe, oldukca geçmeden artık büyük ödülü kazanmak için değil kendi yaşamı için oynadığını farklıdır.
Mars gezegenine astronotların göndermiş olduğu bir görevde, Mark Watney isminde astronot şiddetli bir fırtına sonrası öldü sanılarak ekibi tarafınca terk edilir. Fakat Watney hayattadır ve kendisini Mars’ta yapayalnız bulur. Elindeki sınırı olan olanaklarla, zekasını ve dayanıklılığını kullanarak dünyaya yaşadığına dair bir sinyal göndermeye çalışır. Milyonlarca mil uzakta NASA ve internasyonal bilim adamları durmaksızın bu ‘Marslı’nın eve dönmesi için uğraşırken, ekip arkadaşları da tehlikeli bir kararın eşiğine gelecektir…
Hugh Glass kürkleri için hayvanları avlayan bir kurum için çalışan deneyimli bir tuzakçıdır. Fakat avlandıkları bölgelerde kendilerinden başka hem yerli Kızılderililer hem de Fransız birlikleri kol gezmektedir. Bir av ertesinde bir boz ayı tarafınca ölümcül bir halde yaralanan Glass’ı, yavaşlamamak adına ekibi ölüme terk eder. Fakat bölgeyi herkesten iyi bilen avcı Glass hayata tutunur ve yavaş da olsa yaraları iyileşir. Zira yaşama tutunması için oldukça geçerli bir sebebi vardır…
Gelecekte başarısızlığa uğrayan bir gözlem büyük bir felaketle sonuçlanır ve yeryüzündeki yaşamı büyük seviyede bitiren bir küresel ısınma olur. Dünyanın çevresinde kesintisiz bir güçle dönen bir tren hayatta kalan insanların son sığınağı olacaktır. Fakat zor bela yaşamın sürdüğü bu yeni dünyada sınıfsal farklılıklar halen en büyük silahtır… Yönetmenliğini Koreli sinemacı Joon-ho Bong’un üstlendiği “kıyamet sonrası” temalı filmin ekibi, Chris Evans, Jamie Bell, Tilda Swinton, John Hurt, Ed Harris ve Octavia Spencer benzer biçimde yıldız adlar oluşuyor.
2009 senesinin Nisan ayında yola çıkan MV Maersk Alabama isminde Amerikan kargo gemisi, Somali’nin doğu kıyılarında korsanlar tarafınca saldırıya uğrar. Bu durum Amerikalılar’ın ortalama 200 yüzyıldır başına gelmeyen türden bir korsan saldırısıdır. Geminin dümenindeki deneyimli kaptan Richard Phillips, tayfasını kurtarabilmek için kendini rehine olarak feda eder. Korsan grubuyla, bilhassa de liderleri Muse ile ruhsal bir savaşın içinde yer almış olduğu bu süreç, kendisini kurtarmaya çalışan bir kurtarma ekibinin de eşzamanlı çabasıyla oldukça yüksek tansiyonlu anlara ev sahipliği yapmış olacaktır.
300 yıl ilkin Comanche Nation’da geçen Prey, azılı ve oldukca yetenekli bir savaşçı olan genç bir bayan olan Naru’nun öyküsünü mevzu ediyor. Great Plains’de dolaşan en efsanevi avcıların gölgesinde büyüyen yetenekli bir bayan savaşçı olan Naru, büyük bir çekince kabilesini tehdit ettiğinde, insanlarını korumak için harekete geçer. Naru, kabilesini Dünya’ya inen teknik olarak gelişmiş bir cephaneliğe haiz, son aşama gelişmiş avılara karşı korumak için sıkıntılı bir mücadeleye girişir.
Bird Box, peşlerinde olanlardan kurtulmak için gözleri bağlı bir halde yola koyulan bir bayan ve evlatlarının öyküsünü mevzu ediyor. Her şey tam beş yıl öncesinde adım atar. Başlangıçtan bu zamana kadar hayatta kalmayı başaran Malorie ve iki evladı için yaşam bu süreçte {hiç de} kolay olmaz. Nehir kenarında terk edilmiş bir evde kalan aile, bugünlere her adımlarını planlayarak gelir. Ailesini güvende olabilecekleri bir yere götürmenin hayalini kuran Malorie ve evlatları için artık gitmedir. Ancak bu seyahat oldukça tehlikelidir. Tek bir hataları ölümlerine sebep olacaktır. Her şeyden önemlisi de seyahat esnasında ne olursa olsun gözlerinin bağlı olması gerekir.
2 çocuklu bir aile, izole bir kırsalda sakin bir yaşam sürmektedir. Henüz gelişme çağlarında olan çocuklar da, anne babaları de hiçbir şekilde konuşmamakta, işaret diliyle anlaşmaktadır. Ancak bunun sebebi konuşamıyor olmaları değildir. Aile gıcırtı çıkaracak her türlü adımdan, ses meydana getirecek her türlü hareketten uzak durmaktadır. Ancak günün birinde bu sakin yaşam, minik evlatların oyun oynarken bir lambayı devirmeleri ile tepetaklak olur. Durgun sessizliğin içinde çıkan bu ses, ailenin ardındaki varlığın dikkatini derhal çekecek ve aile sessizliklerini bozmanın bedelini ağır ödeyecektir…
Dr. Ryan Stone parlak zeka bir tıp mühendisidir ve emekliliğinden ilkin son görevine çıkan yetenekli ve deneyimli astronot Matt Kowalsky’nin yönetimindeki mekikte ilk uzay yolculuğuna çıkar. Herşey yolunda benzer biçimde görünürken rutin bir bulgu yürüyüşü esnasında bir yıkım yaşanır. Mekik çarpan bir cisim sonucu paramparça olur. İki bilim insanı uzay boşluğunda yapayalnız bırakılırlar. Yeryüzü ile iletişimleri tamamen kopmuştur ve sonsuz karanlıkla başbaşadırlar. Şimdi korkunun yerini ürkü alır, üstelik mevcud sınırı olan oksijenleri de gitgide tükenmektedir. İkili eve, dünyaya dönüş yolunu bulabilecek midir?
Mars gezegenine astronotların göndermiş olduğu bir görevde, Mark Watney isminde astronot şiddetli bir fırtına sonrası öldü sanılarak ekibi tarafınca terk edilir. Fakat Watney hayattadır ve kendisini Mars’ta yapayalnız bulur. Elindeki sınırı olan olanaklarla, zekasını ve dayanıklılığını kullanarak dünyaya yaşadığına dair bir sinyal göndermeye çalışır. Milyonlarca mil uzakta NASA ve internasyonal bilim adamları durmaksızın bu ‘Marslı’nın eve dönmesi için uğraşırken, ekip arkadaşları da tehlikeli bir kararın eşiğine gelecektir…