Kemal Kılıçdaroğlu ile Selahattin Demirtaş eşgüdümlü 'deepfake' mesajlarıyla, yakında ifşa edilmesi muhtemel birtakım görüntü ya da ses kayıtlarının varlığına işaret etti. 14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala kendilerinin bazı görüntülerle hedef alınacağını ileri süren ikili, bunlara şimdiden 'sahte' diyerek ön almaya çalışıyor.
Kılıçdaroğlu dün tuhaf bir mesaj yayınladı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nı suçlayan şu ifadeleri kullandı:
'Son 10 güne 2 gün kaldı. Ben son uyarımı yapayım. Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica'cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. Son uyarımdır!'
Kılıçdaroğlu'nun bu mesajını HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş'ın peşpeşe şu ifadeleri izledi:
'Karalama amaçlı videolar dolaşıma sokulursa kime yönelik olduğuna bakmadan o videoları lütfen izlemeyin, yaymayın ve paylaşanları engelleyin. Her türlü kışkırtıcı şeye karşı göstereceğiniz tepki sakin olmak ve herkesi sakin olmaya çağırmak olsun. Size güveniyorum.'
'Tanınmış kişilerin hesapları ele geçirilerek veya şimdiye kadar size güven vermiş hesaplar üzerinden provokasyon yapılabilir. Lütfen görmeyin, duymayın, yaymayın ve paylaşanları engelleyin. Ne olursa olsun seçimi kazanmaktan başka bir şeye odaklanmayın. Size güveniyorum.'
Kılıçdaroğlu ve Demirtaş'ın izinden giden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise seçime sayılı günler kala 'deepfake' yöntemiyle sahte video ve ses kaydı çıkarılabileceğini ileri sürdü.
Servis edileceği söylenen görüntülerin Kılıçdaroğlu'nun HDP'lilerle pazarlıklarını göstermesi kuvvetle muhtemel görünüyor. HDP'li Sırrı Sakık geçtiğimiz günlerde 'Kapalı kapılar ardında söylenenlerin kamuoyuna da deklare edilmesi gerekir' diyerek Kılıçdaroğlu'na aba altından sopa göstermişti.
Kamuoyu, cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nun HDP ve PKK cenahına vaatlerinin ne olduğunu merak ederken CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun HDP'lilerle birlikte hazırladığı rapor gündeme bomba gibi düşmüştü. İçeriği henüz bilinmeyen ancak açıklanması halinde Türkiye'de infial uyandıracağı belirtilen rapor hakkında Tanrıkulu'nun şunu söylediği ileri sürülüyor: 'Bu raporu gören Türkler bize oy vermez!'
Yoğun tepkilere neden olacağı gerekçesiyle Kılıçdaroğlu tarafından sır gibi saklanması talimatı verilen raporda hangi maddelerin olduğuna ilişkin bazı işaretler var. HDP'lilerin özellikle Kılıçdaroğlu ile görüştükten sonra yaptıkları açıklamalar, 14 Mayıs'ta seçimi kazanması halinde CHP Lideri'nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasını sağlayacağını gösteriyor.
Bunun yanında Kılıçdaroğlu'nun Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala'yı tahliye ettireceği zaten biliniyor. PKK'nın hak iddia ettiği yerlerde 'demokratik özerklik' kılıfı altında otonom bölgeler ilan edilmesi, muhtariyet verilen il-ilçelerde resmi eğitim dilinin Kürtçe olması, Suriye'de PKK/YPG'nin 'terör örgütü' olarak tanımlanmaktan çıkarılması ve ABD-PKK/YPG işgalindeki bölgeyle Türkiye'de muhtariyet verilen bölgeler arasında entegrasyon sağlanması gibi maddelerin Kılıçdaroğlu tarafından dile getirildiği sanılıyor.
Kılıçdaroğlu ve Demirtaş'ın, sözkonusu pazarlıklara ilişkin herhangi bir görüntünün yayınlanması halinde buna baştan 'sahte' diyerek ön almaya çalıştığı belirtiliyor.