Kahramanmaraş ve 10 ilde meydana gelen depremlerin ardından Adana'nın ilçeleri vatandaşlar tarafından merak edilmeye başlandı. Vatandaşlar, Pozantı ilçesinin hangi bölgesinin depremden etkilendiğini ve hangi şehre bağlı olduğunu soruyor.
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık depremlerin ardından Adana'da da birçok yerde deprem hissedildi. Adana'nın Kozan ilçesi merak edildi. Peki, Pozantı nerede? Pozantı ilçesinin nüfusu, yüzölçümü ne kadar? Pozantı ilçesi hangi ile bağlı? İşte detaylar haberimizde...
Pozantı, Adana ilinin bir ilçesidir.
Nüfus: 19.930
Yüzölçümü: 793 km² (306 mil²)
Adana'da yer alan Pozantı ilçesinin nüfusu 19.930'dur.
Pozantı, Adana iline bağlı bir ilçedir.
Tarihi boyunca Pozantı'ya çeşitli milletler tarafından değişik isimler verilmiştir. Pozantı'nın ilk çağlarda adı Pendonsis veya Pendosis idi. Araplar El Bedendum demişler, Türkler de Bozantı ismini vermişlerdir.
Tarihçe
Gülek Boğazı yolu birçok milletin konup göçtüğü Pendonsis şehri kalıntıları üzerine kurulmuş, tarihi boyunca coğrafi konumundan dolayı önemli bir konak yeri olmuştur.
Pozantı ve çevresi Hititlerin, Perslerin, İskender'in, Roma ve Bizans İmparatorluğunun idaresinde kaldıktan sonra, Abbasiler devrinde bilhassa Halife Harun Reşit zamanında bu bölgeye çok sayıda Türk aşiret ve boyu yerleştirildi. 1015 tarihinden itibaren Anadolu'ya başlayan Türk akınları buralara kadar uzandı. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Türkler'in hakimiyetine alındı. Haçlı seferleri sırasında yeniden Bizansların eline geçen Pozantı daha sonra Kilikya Ermeni Krallığı ve Memlüklere bağlı Ramazanoğullarının eline geçtikten sonra Yavuz Sultan Selim'in 1517 seferi ile Osmanlı topraklarına katıldı.
Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasından sonra Anadolu, işgal güçlerinin istilasına uğramakla Pozantı'da Fransızların işgaline maruz kalmıştır. 25 Mayıs 1920'de Pozantı düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Bu esnada Adana da Fransızların işgali altındaydı. İl merkezi 5 Ağustos 1920 Pozantı kongresinden sonra, Pozantı'ya taşındı. 1954 yılına kadar bucak olan Pozantı bu tarihte ilçe olmuştur.
Turizm
Pozantı, Çukurova Bölgesini ve Akdeniz kıyılarını İç Anadolu'ya bağlayan en kolay ulaşım yolu üzerinde bulunmaktadır. Sözü edilen ulaşım kolaylığı aynı zamanda turizmin Pozantı'dan geçerek bir taraftan İç Anadolu'ya (Kapadokya, Ihlara Vadisi, Konya, Ankara, Kayseri) diğer taraftan Akdeniz Bölgesi (Adana, Mersin, Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay) ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin (Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin) ulaşımını sağlamaktadır. Bölgede Aladağ Milli Parkı ve Demirkazık zirvesi,
Çiftehan kaplıcaları, Ulukışla Karagöl ile Bolkar dağları özellikle yazın turizmin yoğunlaştığı alanlardır. Bu alanlara giden insanlar Pozantı'da konaklayarak günübirlik gidip gelebilmektedir. Günübirlik konaklama giderek yaygınlaşmaktadır. Halihazırda bu kişilere ilçede konaklama dışında diğer turizm imkanları (organizasyon, turlar, turistik eşya satışı, alışveriş mekanları vb.) sunulamamaktadır.
Tarihi eserler
İlçe merkezinde bulunan tek tarihi eser, 1919 yılında kolordu komutanı Ahmet Cemal Paşa tarafından yaptırılan Cemal Paşa camii ve çeşmesidir. Bu camii sonradan onarılmıştır. Bugün ise bazı dini günlerde artan cemaata cevap verebilmesi için bir kat daha yükseltilmiş ve üzeri kubbeler ile örtülmüştür.
İlçe sınırları içerisindeki eski ve yeni Anahşa kaleleri Tekir tabyaları vardır. 1671 tarihinde Gülek'in girişindeki tarihi Anahşa kalesini gören Evliya Çelebi, orasının mamur bir kale olduğunu yazmaktadır. Araplar, Hüsnüs-Sekabile derdi.
Eski Konacık 4 km doğusundaki yalçın bir dönemecin gediği üzerine kurulu Anahşa kalesi de birkaç kez onarılmıştır. Tekir tepesini iki yönden kontrol altında tutan bugünkü E-90 karayolu kenarında üst kısmı yıkılmış, toprak altındaki bölümleri sağlam olan bir ara bölümünde bulunduğu Tekir tabyaları ise Mısırlı İbrahim Paşa zamanından kalmadır (19. yy başları). Aşçıbekirli köyü yakınlarındaki Fenese harabelerinin ise Bizans devrine ait bir şehir kalıntısı olduğu sanılmaktadır. Şeker pınarındaki tarihi taş köprü (Ak köprü) Ekim 1981'de meydana gelen sel taşkını sırasında yıkılmıştır. Bu köprünün tarihi hakkında kitabesinin kaybolması nedeniyle kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak köprü eski yapısal özellikleri bozulmadan tekrar onarılmıştır. Kamışlı köyü sınırlarında bulunan Ören ve Asar yaylarının da eski birer şehir kalıntısı olduğu söylenmektedir. Bu da topraktan çıkan eskiye ait kalıntılar ve künkle (taş boru) su yolu bozuntusu ile eski su yolu deposu bozuntularından anlaşılmaktadır.