Geçmişte de günümüzde de çoğu insanın en sevdiği ilk 3 çorba arasında kelle paça muhakkak bulunur.
Türk mutfak kültüründe uzun yıllardır yer alan bir lezzet kelle paça çorbası. Et ve sakatat ile yapılan bu çorba o kadar seviliyor ki bazı illerde restoranlarda sabah kahvaltılarında bile sunuluyor.
Kelle paça çorbasının içeriğinde kemiğin yapısındaki kolajen proteini, magnezyum ve kalsiyum var. Bu durum kemik kırılmalarının iyileşme sürecini hızlandırıyor ve eklem ağrılarını azaltıyor.
Çocukların kemik gelişimini destekliyor, kemiklerin büyümesine ve onarılmasına yardımcı oluyor ve kemik erimesiyle savaşıyor. Bağ dokusunu desteklemesiyle dejeneratif eklem hastalıklarıyla ve emik erimesiyle
Kolajen üretimiyle cildin genç görünmesine katkı sağlayan kelle paça çorbası, antioksidan etkisi ile bağışıklığı güçlendiriyor. Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı da koruma sağlıyor.
Enerji veriyor, kanserle savaşıyor. Sindirim sistemini koruyor ve iyileşmesine yardımcı oluyor. Saç ve tırnakların uzamasına destek oluyor. Vücudu enfeksiyonlara karşı koruyor.
Kelle paça çorbası içerdiği amino asitler sayesinde uykuyu destekliyor. Omega-3 bakımından zengin olduğu için beyin gelişimini destekliyor. Kasların güçlenmesini ve kas ağrılarının azalmasını sağlıyor. Eklemlerdeki sıvıların korunmasını da destekliyor.
Uzmanlar sakatat tüketimine hamileyken hassas yaklaşıyor. Peki bazı kadınların severek tükettiği çorbalardan olan kelle paça, gebelik döneminde de tüketilebilir mi?
Kelle paça bu dönemde tüketimine dikkat edilmesi gereken bir besin. Çünkü bazı yerlerde bu tür sakatatlar kimyasal maddeler ile beyazlatılıyor ve bu durum hamileler için risk unsuru.
Söz konusu kimyasal kullanımı ihtimali yoksa ve sakatatların hazırlama koşulu hijyenik ise kelle paça çorbası tüketmenin sağlığı olumlu yönde etkilediğinden bile bahsedilebilir.
Uzmanlar hamilelikte yine de sakatat tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle ciğer A vitamininden çok zengin olduğu için gebelik döneminde yoğun tüketimi annede toksik etkilere yol açarak bebeğe zarar verebilir. Alınan toksin ve kimyasallar anne adaylarının ve bebeğin organlarında, farklı dokularında birikerek anne karnında ya da sonrasında hastalıklara neden olabilir.
Yine şarküteri ürünlerinin de gebelikte tüketilmesi önerilmiyor. Özellikle sosis, salam gibi işlenmiş et ürünleri sağlıklı yaşam içinde hiçbir dönemde yer almamalı. Bunların içlerinde koruyucu ve kimyasal maddeler yüksek oranlarda bulunuyor.