Rize İl Müftülüğü tarafından düzenlenen merasimde 485'i erkek, 168'i kız öğrenci olmak üzere toplam 653 hafıza icazet verildi.
Rize İl Müftülüğü tarafından düzenlenen "Hafızlık İcazet Merasimi"ne Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da katıldı. Merasimde konuşan Erbaş, "İslam’ın adalet anlayışıyla, İslam’ın zalimlerin karşısında durma emriyle, mazlumların yanında yer almamızı ifade eden ayetler ve hadislerle, bugün Müslümanlar olarak zulmün karşısına çıkmak zorundayız." dedi.
Merasimde 485’i erkek, 168’i kız öğrenci olmak üzere toplam 653 hafıza icazet verildi.
Merasimin hayırlara vesile olmasını temenni eden Erbaş, 2022’de ailesiyle geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Pazarköy Abdulgafur Kart Kur’an Kursu öğrencisi Muhammed Eren Demir’i de anarak, merhumun ruhu için Fatiha Suresi okunmasını istedi.
Yenişehir Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen programda konuşan Erbaş, merasimlerin en hayırlısında olduklarını belirterek, "Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vessellem) buyuruyor ki; ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir.’ İşte öğrenenler burada, öğretenler burada, öğrenenlerin ve öğretenlerin yakınları burada. En hayırlı insanların bulunduğu yerde yapılan merasim de en hayırlı merasimdir." diye konuştu.
"Hafızlarımızın sayısı 200 binin üzerine çıktı"
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Türkiye’nin her yerinde hafızlık çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, "Ülkemizde bugün itibariyle belgeli olan hafızlarımızın sayısı 200 binin üzerine çıktı. Dünyada bazı ülkeler var ki milyon hafızı var. Dolayısıyla hafızlık bizim Kitabımıza olan bağlılığımızın en büyük göstergelerinden birisidir." diye konuştu.
"Kur’an-ı Kerim, insanları karanlıklardan aydınlığa, çıkarma vasıtasıdır"
Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın Peygamberlerine vermiş olduğu kitapların ya da mesajların özü olduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, "Rabbimiz buyuruyor ki; ‘Kitabı Sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye indirdik’. Sevgili hafızlarımız; bizim Kur’an-ı Kerim ile olan bağımızın hakikati, hikmeti buraya dayanıyor. Kur’an-ı Kerim, insanları karanlıklardan aydınlığa, çıkarma vasıtasıdır. O yüzden biz Kur’an-ı Kerim’i öğreniyoruz, anlamaya çalışıyoruz ve hayatımızı Kur’an-ı Kerim’e göre tanzim ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kur’an insanlığı adalete, iyiliğe, barışa, kötülükten men etmeye davet ediyor"
Erbaş, 1400 sene önce İslam ve Kur’an’a muhtaç olan insanlığın bugün de o kadar ihtiyacı olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Rabbimiz ayet-i kerimede; ‘Bugün sizin dininizi kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi de tamamladım. Din olarak İslam’ı seçtim. Ondan razı oldum’ buyuruyor. İslam’ın bir nimet olduğunu bu ayet-i kerimeden öğreniyoruz. O yüzden sadece biz değil bütün insanlığın bu nimetten istifade etmesi için bizim gayret etmemiz lazım. Kur’an insanlığı adalete, iyiliğe, barışa, kardeşliğe, ırkçılıktan uzak durmaya, hayra çağırmaya, iyiliği emretmeye, kötülükten men etmeye davet ediyor. Bu daveti özellikle Kur’an’a gönül verenlerin, Kur’an öğrenenlerin yapacağına işaret ediyor."
Kur’an-ı Kerim’in geldiği zamanlarda dünyada büyük bir zulüm ve cehaletin olduğunu ve bugün daha kötüsünün olduğunu belirten Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Hemen gözümüzün önünde, Gazze’de, Filistin’de masum çocuklar, gün yüzü görmemiş bebekler, kadınlar, yaşlılar, eli silahsız insanlar zalim işgalci İsrail tarafından katlediliyor. İslam’ın adalet anlayışıyla, İslam’ın zalimlerin karşısında durma emriyle, mazlumların yanında yer almamızı ifade eden ayetler ve hadislerle, bugün hep beraber Müslümanlar olarak zulmün karşısına çıkmak zorundayız. Bugün Gazze’de var ve biz o zalimlerin karşısındayız. Elimizle yapmamız gerekeni elimizle yapacağız, dilimizle yapmamız gerekeni dilimizle söylemekten asla çekinmeyeceğiz. Kalbimizle, dualarımızla mazlumların yanında olacağız.
İşte sizler bugün buraya gelirken ellerinizde Filistin bayrağıyla geldiniz, kalbinizin üzerinde Filistin bayrağını temsil eden kurdeleler var. İşte kalbimizle, elimizle, dilimizle yapmamız gerekenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz."
