Kalcıoğlu, kitabın önsözünde, yaşanmış bir hikâyeden esinlenerek yazdığı bu eserde "kardeş sevgisi uğruna eşkıyalığa adım atan bir adamın yiğitlik dolu" hikâyesini ele aldığını belirtiyor. Sandıkçı Şükrü, halk arasında "Zalime Boyun Eğmeyen Eşkıya" olarak bilinen ve fakir fukaranın dostu olarak tanınan bir figür. Kalcıoğlu, Rize'nin dağlarında bir kahraman olarak bilinen Sandıkçı Şükrü’nün adalet duygusu, onurlu duruşu ve halkı için verdiği mücadeleyi, Anadolu’nun diğer bölgelerindeki efe ve seymen kültürüyle benzerlik gösteren bir kahramanlık anlatısı olarak sunuyor.
Kitapta, Sinop Cezaevi'nden kaçmayı başaran ilk mahkûm olarak tarihe geçen Sandıkçı Şükrü'nün, azılı suçluların yer aldığı bu kaleden nasıl kaçtığı ve bu kaçışın ardından kendisine olan saygının daha da arttığı anlatılıyor. Kalcıoğlu, bu eşsiz hikâyeyi, İkizdere Melesli İbrahim Çavuş olan kendi babasından dinlediğini belirtiyor ve onun gözünden eşkıya kültürünün inceliklerini okurlara aktarıyor.
"Sandıkçı Şükrü" kitabının editörlüğünü Şenay Köse, kapak tasarımını Metin Tüzün, yönetmenliğini Süleyman Boyraz üstlenirken, sayfa tasarımı Vovo Grafik tarafından yapıldı. 360 sayfadan oluşan bu eser, Rize’nin kültürel mirasını ve kahramanlık hikâyelerini yaşatmak isteyen okurlar için tarihî bir anlatı sunuyor.
4o