Türkiye'de asgari ücret artışı, sadece asgari ücretle çalışanların maaşlarını etkilemiyor. Tüm ücretler genellikle asgari ücrete dayalı olarak belirleniyor. Bu hesaplamalara SGK'daki borçlanma primleri de dahil ediliyor. Uygulanan sistem nedeniyle, bazı bireyler için kritik bir dönem hızla yaklaşıyor.
Eğer bu süreçte harekete geçilmezse, söz konusu kişiler 51.000 TL gibi ciddi bir maddi zararla karşılaşacak.
SGK borçlanması temel olarak, emekli olmak için gereken prim şartlarını karşılayamayan bireylerin SGK'dan gün satın alması anlamına geliyor. Bu süreç, prim borçlanmasıyla gerçekleşir; kişiler, bu günleri ücret karşılığında SGK'dan satın alarak toplam prim gün sayılarını artırırlar. Bu yöntemle, emekli olmak için gereken prim şartları daha kolay bir şekilde sağlanabilir. Ancak, prim borçlanmasından her çalışanın yararlanması mümkün değil; bu imkandan faydalanabilmek için belirli haklara sahip olmak gerekiyor. SGK, belirli durumlarda bu hakkı sağlıyor.
Askerde geçen sürelerin borçlanılması, kadınların doğum borçlanması yapması gibi çeşitli imkanlar bulunuyor. Yurt dışı borçlanması veya belirli meslek gruplarına sağlanan borçlanma imkanları da söz konusu. Örneğin, her doğum yapan kadın, 2 yıl borçlanma hakkına sahip, ancak 3 çocuktan fazlası için borçlanma imkanı verilmiyor. Üç çocuklu bir kadın ise toplamda 6 yıl borçlanma yapabiliyor.
SGK'nın borçlanma seçeneği, asgari ücretle doğrudan ilişkili. Borçlanma ücretleri, asgari ücret baz alınarak hesaplanıyor. Bir günlük borçlanmanın temel prim ücreti, günlük brüt asgari ücretin yüzde 32'sine denk geliyor ve şu anda 143,9 TL olarak uygulanıyor.
Asgari ücrete yapılan bir zam durumunda, bu miktarın artacağı öngörülüyor.