Sivilceli bir cilt ergen veya yetişkin herkesin canını sıkan bir durum. Yetişkin sivilceleri genellikle 25 yaş üstü kadınlarda görülüyor. Bazen ergenlik sivilcelerinin devamı olabilirken bazen de yeni çıkabiliyor. Hatta hastaların çoğunda kalıcı ergenlik sivilceleri görülüyor.
Akneler yetişkin kadınları daha fazla olumsuz etkiliyor.Dermatolog Christos Stamou'ya göre sivilceli kadınlar özellikle duygusal açıdan yük taşıyor. Onların bu konudaki stresi, sedef ve hatta melanom gibi diğer ciddi cilt hastalıkları olan kadınlarınkinden daha fazla.
Belirtiler, dış görünüşlerine ilişkin olumsuz bir imaj yaratma olasılığını artırıyor ve özgüvenin azalmasına, utangaçlığa, korkuya, kaygıya, sosyal geri çekilmeye ve yalnızlığa yol açabiliyor. Olası sonuçlar arasında intihar düşüncesine bile yol açabilecek depresyon bile var. Üstelik bu riskler şiddetli sivilcesi olan kadınlarla sınırlı değil. Hafif cilt belirtileri olan hastalarda da görülüyorlar.
Avrupa Dermatoloji ve Zührevi Bilimler Akademisi'nin yıllık konferansında sunulan yeni bir çalışma ise, cildin görünümünün yalnızca diğer insanların güzellik görüşlerini etkilemediğini gösterdi. Bu, kadının kişiliği ya da psikolojisi hakkındaki görüşlerini de etkiliyor.
Öyle ki sivilceli kadınlar daha az güvenilir, daha az başarılı ve daha az özgüvenli olarak algılanıyor. Ayrıca sosyal çevreleri onları daha az çekici ve daha az mutlu buluyor.
Akne kaynaklı cilt lezyonlarının başkaları üzerindeki etkisini değerlendirmek için araştırmacılar ortalama yaşları 32 olan 245 gönüllüyü incelemeye aldı. Araştırmacılar onlardan açık tenli veya görünür sivilce izleri olan kadınların fotoğraflarına bakmalarını istedi. Bazıları ifadesizdi, bazıları mutlu ya da üzgündü. Katılımcılar ayrıca ifadeli yüzleri duygusal yoğunluk açısından da derecelendirdi.
Yaş ortalaması 35 olan 205 gönüllüden de resimlerde tasvir edilen kişilerin kişilik özelliklerini derecelendirmeleri istendi. Sivilceli yüzler çok daha az çekici, güvenilir, başarılı, kendinden emin ve popüler olarak algılanıyordu. Mutlu bir ifadeye sahip olanlar, açık tenli meslektaşlarına göre daha az mutlu olarak değerlendirildi. Bu etkide yüzdeki sivilcelerin yeri de rol oynuyor gibi görünüyordu. Araştırmaya göre çene çizgisi ve ağız çevresinde sivilcesi olan yetişkin kadınların en az çekici olduğu değerlendirildi.
Yetişkin kadınlarda sivilcelerin ortaya çıkmasından genetik ve hormonal faktörler sorumlu; bu yüzden 50 yaşından sonra da devam edebilir. Doğum kontrol hapı kullanmak bu riski artırıyor. Aynı şey menstrüasyon, hamilelik ve menopoz sırasında ortaya çıkan hormonal bozulma için de geçerli. Dalgalanan hormonlar sebumun aşırı üretimine neden olarak sivilceye yol açan bakterilerin büyümesini teşvik ediyor. Stres ve süt ürünleri ile şeker açısından zengin bir beslenme de diğer iki risk faktörü.
Yetişkinlikteki sivilce tedavisi fototerapi, kimyasal peeling ve antibiyotiklerle yapılabiliyor.