Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay "Yıllardır asgari ücret görüşmelerine arkadaşlarımız katıldı. 12 kalemi ilgilendiriyor. Bu ücret başlangıç ücreti. Öyle bir noktaya geldi ki bu ücret geçim ücreti oldu. Bakan bu sene bir defa olacak diyor. Hiç olmasın, zam da yapmayın para da vermeyin" dedi. Başkan Atalay sözlerine şöyle devam etti:

Enflasyon da olmasın zam da yapmayın

- Bu ücret başlangıç ücreti ama ülkemizde öyle bir noktaya geldi ki geçim ücreti oldu. Şimdi 11 bin 402 lira. Bakan Bey 'Bu sene bir kere artış olacak.' dedi. Hiç olmasın. Enflasyon da olmasın zam da yapmayın. Parayı ver, zam yap, neye yarıyor?

Cambaz olsan 11 bin lirayla bir hafta geçinilmez

- Bu yıl Asgari Ücret Tespit Komisyonunun işçi heyetinde bir sağlık işçisi, bir kasiyer, bir enerji işçisi, bir de karayollarında kar temizleyen taşeron işçi yer alacak. Bu paraya nasıl geçinemediklerini anlatacaklar. Cambaz olsanız 11 bin 402 lirayla bir hafta geçinemezsiniz."

Benim 4 bin liramı niye kesiyorsun!

Ücretler üzerindeki gelir vergi kesintilerinin yüksek olduğunu söyleyen Atalay, "20 bin lira ücret alan bir işçi sene sonunda vergi kesintisi nedeniyle 16 bin lira ücret alıyor. Ülkeyi yönetenlere sabah akşam bunu anlatıyoruz. Benim 20 bin liramdan 4 bin lirayı niye alıyorsunuz arkadaş? Çok alandan çok alın, az alandan az alın." diye konuştu.

Çıraklık ve staj neden sayılmıyor!

Atalay, çıraklık ve staj sürelerinin sigorta prim gününden sayılması gerektiğini bildirerek "40 sene evvel benim çıraklık hizmetim sigortama sayıldı. Şimdi niye sayılmıyor? O zaman devlet daha mı güçlüydü? Şimdi staj niye sigortaya sayılmıyor?" ifadelerini kullandı. Atalay şöyle devam etti:

"Sen, Galata Köprüsü'nü geçemezsin, ne Sırat Köprüsü?"

"Kaptıkaçtı işverenler var, sonradan zengin olanlar var. Alıyor devletten ihaleyi, ne sendika ne sözleşme var. Polatlı'da bir işletme var, beş yıldır metal iş kolunda. Adam cuma akşamı bakanlıkta, sistem kilitleniyor, pazartesi bir açılıyor iş kolu enerjide çıkıyor. Bunlarla kol kola yürüyen sendikalar var. Bu işverenler parayı buluyorlar, sonra okul, cami, kütüphane yapıyorlar, sonra basına 'Biz iyilikseveriz, mübarek adamlarız. Sırat Köprüsü'nden uçarak geçeriz.' diyorlar. Sen Galata Köprüsü'nü geçemezsin, ne Sırat Köprüsü?"

Ben devletin sahibiyim zannediyorlar

- Ülkeyi yönetenlere bizi görmemezlikten gelmeyin diyorum. Bizi yok saymayın. 3 gün sonra oturduğunuz koltuklarda işçiler oturur. Bazı bürokratlar ben devletin sahibiyim zannediyor. Herkes için geçici bu iş.