Yazın gelmesiyle piyasaya birçok güneş koruyucunun sürülmesinin seçimi zorlaştırdığını söyleyen Özel Olimpos Hastanesi Konyaaltı Antalya’dan Dermatoloji Uzmanı Dr. Yeşim Yayla Öztürk, “Güneş koruyucu olarak piyasada çok farklı içerikler ve markalar mevcut. Bu bazen ciddi anlamda kafa karıştırıcı olabiliyor. Başlangıç olarak güneş koruyucular mineral filtreli ve kimyasal filtreli olarak ikiye ayrılarak gruplandırabilinir. Ayrıca son dönemlerde hibrit dediğimiz hem mineral, hem kimyasal filtreleri aynı anda içeren güneş koruyucular üretilmektedir” dedi.
Öztürk, cildinde alerji problemiyle karşı karşıya kalan KARAR okurlarına mineral filtreli güneş koruyucularını tavsiye ederek, “Mineral filtreli güneş koruyucular daha çok beyaz bitişli olduğu için kullanımı kozmetik anlamda zor olabilir. Ancak kimyasal filtreli güneş koruyucularda hassasiyet ve alerji sıkıntısı yaşayan insanlar mineral filtreli güneş koruyucuları daha rahat kullanabilirler” diye konuştu.
Güneş kremi kullanımından sonra cildinde kaşıntı ve türlü rahatsızlıklar geçiren bireylere tavsiye veren Öztürk, şunları kaydetti: “Yani güneş koruyucu kullandığınızda cildinizde kaşıntı oluyorsa kreminizin içeriklerini kontrol edip kimyasal filtreli olduğunu görürseniz; çinko oksit ya da titanyum dioksit içeren mineral güneş koruyucuları daha rahat kullanabilirsiniz.”
Öztürk, yaz aylarının gelmesiyle birlikte dışarı çıkmadan önce hava durumunun takip edilerek, şu tavsiyelerde bulundu:
- Havadaki UV indeks seviyelerini kontrol ederek dışarı çıkmalısınız. Uv indeksi yüksek olduğunda güneşin cildimizde yaratacağı hasar artacaktır.
- Güneş koruyucu ile birlikte geniş siperlikli şapka güneş gözlüğü ve uv korumalı giysiler kullanılmalıdır.
- Dışarda geçirdiğiniz sürede gölgede kalmaya özen gösterin.
- Güneşin cildimizde yaratacağı olumsuz etkileri daha da azaltmak için antioksidan olarak sabahları C vitamini, E vitamini serumlarından yardım alabilirsiniz.