Sürmene'de bir bıçak fabrikasında çalışan üç kardeş, mesai saatleri dışında kendi atölyelerinde tamamen el işçiliğiyle kılıç üretiyorlar. Rasim, Mehmet Ali ve Hakan Özyiğit kardeşler, küçük yaşta bıçakçılık mesleğine başladılar ve zamanla bu sanatta kendilerini geliştirdiler.
Yaklaşık 20 yıl önce Soğuksu Mahallesi'nde babalarına ait evin alt katındaki 30 metrekarelik bir alanı kılıç üretim atölyesine dönüştüren kardeşler, bu atölyede saatlerce çalışarak geleneksel Türk kılıçlarını oluşturuyorlar. İşin zorluğu ve el emeği göz önüne alındığında, bu işçilik büyük bir özveri gerektiriyor.
Kardeşler, elde ettikleri ham çeliği yüksek derecede ısıttıktan sonra, kol gücü ve el işçiliğiyle bu çeliği şekillendiriyorlar. Ardından, kılıçların tasarımına son dokunuşları yaparak ürünlerini çeşitli iller ve ülkeler için sipariş üzerine gönderiyorlar.
Rasim Özyiğit, yaptıkları işin başlangıcını Osmanlı ve tarihi filmlerden gelen kılıç talepleriyle açıklıyor. Bu talepleri karşıladıktan sonra işlerinin hızla büyüdüğünü belirtiyor. Aynı zamanda bu işin diğer bıçak ve çakı üretimine göre daha zor ve zahmetli olduğunu ifade ediyor. Üç kardeş, işlerini düzenli bir şekilde yürüttüklerinden dolayı siparişlerin arttığını dile getiriyorlar.
Ürettikleri kılıçlar için Arap ülkelerinden de yoğun talep aldıklarını söyleyen Rasim Özyiğit, Suudi Arabistan gibi ülkelere gönderimlerde bulunduklarını ve müşterilerinin ürünlerinden oldukça memnun kaldığını vurguluyor.
Sürmene'nin bu geleneksel sanatını sürdüren Özyiğit kardeşler, el işçiliğiyle ürettikleri kılıçlarla hem Türk kültürünün mirasını canlı tutuyorlar hem de bu özel el sanatlarının gelecek kuşaklara aktarılmasına katkıda bulunuyorlar.