Tahsin Ocaklı: "Tek İsteğimiz Var, Marmara'da Yaşanacak Olan Depremle İlgili Tedbir Alın"
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, TBMM Genel Kurulu'nda, "Bizi bekleyen büyük bir deprem hâlâ önümüzde. Bununla ilgili bu bütçe görüşmelerinde öncesinde sonrasında yapılması gereken bir tane şey var bunu yapmıyorsunuz. Marmara'da yaşanacak olan depremde ülke ekonomisinin yüzde 40'ının kaybolacağını biliyoruz. Yakın zamanda İstanbul'u bekleyen deprem için önce önlem alın. Bu belediyeye atılacak, buradan kaçılacak bir sorumluluk değildir. Tarih sonra sizi bundan dolayı yargılar. Tek isteğimiz var, Marmara'da yaşanacak olan depremle ilgili tedbir alın" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul'da bugün Gençlik ve Spor Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Bütçelerle ilgili söz alan CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, şunları söyledi:
"Doğan Bebekler Daha Ailelerinin Geçim Derdiyle Hemen Karşı Karşıya Kalıyorlar"
"Her gün Türkiye'de yaklaşık olarak 2 bin 700 bebek doğuyor. Doğan bebekler ailelerinin geçim derdiyle hemen karşı karşıya kalıyorlar. Ortalama bir bebeğin bakım maliyetleri her bir aile için aylık 4 bin liradan aşağıya tutmuyor. 17 milyon kişinin yoksulluğa mahkum edildiği Türkiye'de asgari ücretlileri de saydığımızda 40 milyonu bulan Türkiye'de çocuk sahibi olmak, çocuğa bakmak artık kolay değil. '3 çocuk sahibi olun' demek bir defa locada gördüğümüz Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavsiyesiyle yürümüyor. Çünkü insanlar geçinemiyor. Bu gelirlerle Türkiye'de bebek büyütmenin karşılığı yok.
Almanya'da 6 yaşına kadar çocuklar için 7 bin 44 euro ödeme yapılıyor. 6-12 yaş arasındaki çocuklar için 8 bin 200 euro ödeme yapılıyor ve 12-18 yaş arasındaki çocuklar için de 9 bin 400 euro ödeme yapılıyor. Bunların içine kreş ve okul masrafları da dahil değil. Yani bebeğe, çocuğa, gençliğe bakış açısıyla ilgili dünya ve Türkiye arasındaki, Ak Parti iktidarı arasındaki perspektif ve anlayışı ortaya koymaya çalışıyorum. Okul çağına gelmiş olan çocuklara iktidarınız bir öğün yemek vermeyi beceremedi.
"Okul Çağına Geldikten Sonra Çocukları Ayrıştırmaya Başlıyorsunuz"
Okul çağına geldikten sonra çocukları ayrıştırmaya başlıyorsunuz. Birincisi; kamu okulları var özel okullar var. Özel okullarda sizlerin ve size destek olan bir küçük güruh insanın çocukları okuyabiliyor. Ama bu sırada oturan milletvekillerinin çoğunun çocukları Türkiye'de değil, gidip Amerika'da, İngiltere'de eğitim alıyorlar. Fırsat eşitsizliğini oturduğunuz yerden zaten yapıyorsunuz. Bunu kaldırmanız gerekiyor.
Üniversitelerde hala öğrencilerin barınma sorunları sürüyor. Burslar yeterli değil. Gençler mutsuz ve gençler ülkeyi terk etmek için yol arıyorlar. Mezun olup iş bile bulabilen herkes Türkiye'den kaçmaya çalışıyor. Çünkü kimse Türkiye'de mutlu değil. Sağlıklı bir yaşam, iyi bir beslenme, sosyalleşme için insanlar kaynak ayıramıyorlar. Toplum kesimlerinin yüzde 50'si sinemaya gidemiyor, tiyatroya gidemiyor, bir akşam yemeğe çıkacak ücreti bulamıyor. Bunların sayısı 40 milyonu buluyor. Bu da insanların hem ruh sağlığını hem beden sağlığını bozan sizin getirdiğiniz sonuçtur.
"Türkiye'nin Mafyanın Ve Uyuşturucunun Merkezi Haline Getirdiniz"
Ülkede görgüsüzce savurganlık ile çaresizce yoksulluğun at başı gittiği bir durum yaşanıyor. Türkiye'nin mafyanın ve uyuşturucunun merkezi haline getirdiniz. İstanbul'da uyuşturucu baronları cirit atıyorlar. Sizin getirdiğiniz 400 bin dolarla konut sahibi olabilmek yoluyla ülkeye giriş yapan bir sürü mafya lideri, çete lideri İstanbul'un her yerini işgal etmiş durumdalar. İçişleri Bakanlığı'nın, 'çeşitli operasyonlar yapıyoruz' deyip de ortaya çıkardığı bu durum şimdiye kadar neredeydi?
Bakanın kendisinin 'STK' dediği, tarikatçı ve cemaatçi derneklere 49 yıllığına kamuya ait olan gayrimenkulleri ücretsiz vermek, okullara bu tarikatların cemaatlerin öğretmenlerini gece yarısı sokmak gibi bir karar alarak laik eğitime müdahale ediyorsunuz. Bakan dedi ki, '30 bin 124 öğrenciye burs verdik. Deprem bölgesinde yapılan konutlarda AFAD ile ilgili aynı zamanda TOKİ'yle ilgili yaptığımız çalışmalarda da 11 bin 500 konut ihtiyacı olduğunu tespit ettik.' Ne güzel tespit. Tespit etmek bir başarı mı? 30 bin öğrenciye burs vermek başarı mı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi 100 bin öğrenciye burs veriyor.
"Bizi Bekleyen Marmara Depremiyle İlgili Ne Yazık Ki Yeterince Önlem Almadınız"
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Depremle ilgili yapılan harcamalar yatırım kapsamındadır.' Ne demek yatırım kapsamındadır? Öyle bir şey olamaz. Deprem öncesinde önlem ve tedbir amaçlı yaptığınız yatırımlar ancak bu kapsamda olabilir. Bunun için Türkiye'nin bütçesinden 3 trilyon TL kaynak ayırıyorsunuz ama depremi önleme açısından yapı yaklaşık maliyeti üzerinden yaptığımız güncellemelere göre bunun 4'te biriyle önlenebilir yatırım o zaman yapabilirdiniz. Bizi bekleyen Marmara depremiyle ilgili ne yazık ki yeterince önlem almadınız.
Tarikatlara, cemaatlere verdiğiniz yurtlar var, yerler var. Rize'nin Fındıklı ilçesinde bir tarikat üyesine bir haftalığına orayı bağışladınız. 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nın tam ortasında Atatürk’ün konuşulacağı bir televizyon programını 2 saatliğine Anıttepe'yi niye vermediniz? Bu sizin hakkınız mı? Mustafa Kemal'in konuşulacağı bir programa nasıl olur da Anıttıpe'yi 2 saatliğine vermeyerek diğer yerlere verirsiniz? Sizi bu haktan reddediyorum.
“Tek İsteğimiz Var, Marmara'da Yaşanacak Olan Depremle İlgili Tedbir Alın"
Bizi bekleyen büyük bir deprem hala önümüzde. Bununla ilgili bu bütçe görüşmelerinde öncesinde sonrasında yapılması gereken bir tane şey var bunu yapmıyorsunuz. Marmara'da yaşanacak olan depremde ülke ekonomisinin yüzde 40'ının kaybolacağını biliyoruz. Bilimsel veriler, yer bilimcileri, ben inşaat mühendisi olarak buradan hepinizi uyarıyoruz. Yakın zamanda İstanbul'u bekleyen deprem için önce önlem alın. Bu belediyeye atılacak, buradan kaçılacak bir sorumluluk değildir. Tarih sonra sizi bundan dolayı yargılar. Tek isteğimiz var. Marmara'da yaşanacak olan depremle ilgili tedbir alın. Bu sizin görevinizdir."