meritking giriş kingroyaldeneme bonusu deneme bonusu veren siteler Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu Deneme bonusu casino siteleri hoşgeldin bonusu veren siteler portbet vbet portbet vbet babilbet babilbet Deneme bonusu deneme bonusu veren siteler slot siteleri deneme bonusu veren siteler 30 tl bonus veren siteler/ deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

Tarihin kaderini değiştiren en etkili kadınları!

Devletlere ve imparatorluklara yön vermiş, yaptıkları buluşlarla insanlık tarihinde çığır açmış kadınlar yüzyıllardır dünya tarihinin kaderini değiştirmeye devam ediyor. İşte, tarihin en etkili kadınları...

Tarihin kaderini değiştiren en etkili kadınları!

KÖSEM SULTAN

I. Ahmet'in eşi Kösem Sultan, genç yaşta padişah olan oğlu IV. Murad ile devlet işlerinde söz sahibi olmuştur. Oğlu İbrahim tahtta geçince gücüne güç katmıştır. Kösem Sultan 30 yıla yakın devlet idari gücünü kendi elinde tutmuştur. 

KLEOPATRA

Güzelliği, hırsı ve zekası sayesinde tarihin en çok tanınan kadın hükümdarlarından birisidir. Aslen Yunanlı olan Kleopatra M.Ö 69 yılında İskenderiye'de doğmuştur. 

Oldukça zeki bir kadın olan Kleopatra 9 dil biliyordu. Bu diller arasında Yunanca, Arapça, İbranice, Habeşçe, Ermenice ve Farsça gibi diller yer alıyordu.

Kleopatra Romalı general, devlet adamı Marcus Antonius ve Jül Sezar ile yaşadığı gönül ilişkisiyle bilinir.  Ancak her yaşadığı ilişkiden sonra Ptolemaius Hanedanı'nın hükümdarlarından çok daha güçlü biri haline gelmiştir.

Kleopatra birçok dili akıcı bir biçimde konuşabilmesi, cazibeli oluşu ve etkili bir diplomat olması ile tarihte bilinir. 

MARİE CURİE

Fizikte ilk Nobel Ödülü'nü kazanan kadın Marie Curie, aynı zamanda Nobel Kimya Ödülü'nü de kazanmıştır. Tarihte iki kez Nobel ödülüne layık görülen ilk insandır.

Polonyum ve Radyum'u keşfeden Marie Curie, radyumun keşfi ile büyük bir ün kazandı. Çünkü radyum tıpta kanser tedavisinde kullanılabiliyordu. Bilim dünyasında erkek egemenliği ile mücadele etti. Marie Curie aşırı radyasyona maruz kaldığı için kan kanseri oldu ve tarihte 'bilim için ölen kadın' olarak anıldı.

KİEV PRENSESİ OLGA

Tarihin en kanlı intikamına imza atan Olga bir kadının ne kadar acımasız olabileceğini gözler önüne sermiştir. Kiev Knezliğinin başında olan I. İgor ile evlenen Olga ve eşinin Svyatoslav isminde erkek çocukları dünyaya gelmiştir.

I. İgor Kiev Knezliğini yönettiği süre içerisinde Drevlian Doğu Slav Kabilesi, vergi vermek istemediğini dile getirerek isyana kalkışır. Bunun üzerine Drevlian Kabilesi'ne sefer düzenleyen I. İgor, Kabileyi vergi vermeye ikna eder. Ancak I. İgor daha sonra Drevlian Kabilesi'nden daha yüksek vergi talep eder ve yeniden sefere çıkar. Bunun üzerine Drevlian Kabilesi I. İgor'u işkence ile öldürür.

Bu haberi duyan Olga intikam yemini eder. Oğlu henüz 3 yaşında olduğu için devlet adamları ile beraber Olga yönetimi devralır. Drevlian prensi, Olga'ya kendisi ile evlenmesi için teklif gönderir. Bu teklifi fırsat bilen Olga, gelen elçilerin gemide kalmalarını ister ve elçileri canlı canlı toprağa gömer.

Olga daha sonra durumdan habersiz olan Drevlian prensine, teklifini kabul ettiğini ancak oraya gelebilmesi için Drevlian asilzadelerinin kendisine eşlik etmesini ister. Drevlian prensi bu teklifi kabul eder ve en seçkin asilzadeleri Olga'ya gönderir. Olga asilzadeleri hamamda yıkanmaya gönderir ve hepsini diri diri ateşe verir.

Tüm bunlarla yetinmeyen Olga, Drevlian'ların yanına giderek bir cenaze yemeği tertip eder ve aralarındaki kanlı savaşı bitirmeyi teklif eder. Yemek sırasında Olga, kendi askerlerine herhangi bir alkol almamasını emreder ve sarhoş olan Drevlianlar'dan tam 5000 kişi kılıçtan geçirerek öldürtür.

Olga Kiev'e döndükten sonra, Drevlian'lar elçi göndererek tahttan vazgeçtiklerini ve isterse vergi ödeyeceklerini söyler. Olga elçilere vergi istemediğini barışın simgesi olarak her evden 3 güvercin ve serçe istediğini söyler. Barış olacağına sevinen Drevlianlar kuşları gönderir, ancak Olga kuşlara sülfür kaplı kumaş bağlar ateşe vererek serbest bırakır. Güvercinler geldikleri yere dönerek bütün evleri ateşe verir. Çoğu Drevlian yanarak ölürken kaçanlar ya köle olur ya da asklerler tarafından öldürülür.

I. ELİZABETH

Hayatı boyunca savaşmak zorunda olan Elizabeth, taç giydiğinde Avrupa'da din savaşları sürüyordu. Zor bir dönemde büyük bir sorumluluk ile ülkesini yöneten Elizabeth, birçok suikaste maruz kaldı. 

Oldukça zeki bir kadın olan Kraliçe Elizabeth, erkeklerin egemen olduğu bir dünyada hükümdarlığını uzun yıllar korudu. Hayatı boyunca hiç evlilik yapmayan Kraliçe Elizabeth, tahtın gücünü sarsmak istemedi. Katolik ve Protestanlar konusunda mezhep savaşlarını körükleyecek bir davranışta bulunmadı. 

CHİNG SHİH

Dünya tarihinin en ünlü ve en çok korkulan korsanlarından bir tanesi olan Ching Shih'in 1775 yılında doğduğu tahmin ediliyor. Gençlik yıllarında genelevde seks işçisi olan Chig Shih, 1802 yılında Kırmızı Bayrak Filosu korsan grubunun başındaki Zheng Yi ile tanışır ve köklü bir değişim yaşar.

Zheng Yi, Ching Shih'e evlenme teklifi eder ve bazı kurallar belirlenir. Chin Shih, Zheng Yi ile Kırmızı Bayrak Filosu'nda eşit haklara sahip olacak ve hazinenin yarısı ona verilecekti. İkili bu teklifte anlaşır ve korsan filosunu beraber yönetmeye başlar.

İkili evlendiğinde filoya ait 200 gemi vardır, bu sayı zamanla 1800'e kadar çıkar. Shih ile Yi'nin evlenmesinden 5 yıl sonra, Yi vefat eder. Böylece Kırmızı Bayrağı'n kumandanı Ching Shih olur. 

Ching Shih birçok yasa getirir, bir nevi korsan hükümeti kurmak ister. Kadın tutsakların haklarını korur. Örneğin, güzel bir tutsak kadını eğer filosu tarafından beğenilirse onunla evlenebilir ancak kötü davranırsa idam edilir. Bir diğer örnek ise tecavüz eden veya buna kalkışan korsan idam edilir.

Diğer korsanlar gibi yağmalama yapmayı tercih etmez vergiye bağlardı. Çin hükümeti defalarca Ching'e savaş açmış ancak Ching mükemmel stratejisi ile Çin hükümeti'ni yenmiştir. 

ANNA KOMNİNİ

Anna Komnin, Bizanslı prenses, alim, hekim, hastane yöneticisi ve tarihçidir. Babasının hükümdarlığını anlatan ve babası hakkında bir prenses tarafından yazılmış ilk tarih kitaplarından Alesksiad'ın yazarıdır. 

Bir imparatoriçe olacak şekilde yetiştirilen Anna, erkek kardeşi II. İoannis Komnenos doğunca tahtta çıkma hakkını kaybetmiştir. Kardeşinin tahta çıkmasıyla manastıra kapatılan Anna burada Alesksiad'ı yazmıştır. 

TOMRİS HATUN

Tomris Hatun tarihte bilinen ilk Türk kadın hükümdardır. M.Ö 6. yüzyılda yaşadığı bilinir. Büyük Saka hükümdarı Alp Er Tunga'nın torunu olarak bilinir. Pers ve Ahameniş İmparatorluğu ile büyük bir mücadeleye girmiştir. Barışçıl bir yapıya önem veren Tomris Hatun Pers İmparatoru Büyük Kiros ile savaşmış ve Persleri bozguna uğratmıştır.

WU ZETİAN

Wu Zetian 624 yılında Çin'in Lizhou adlı kentinde dünyaya geldi ve 14 yaşına kadar ailesiyle yaşadı. 14 yaşına gelen Zetian sarayın dikkatini çekti ve İmparator Taizong devrinde cariye olarak saraya girdi.

İmparator Taizong'un ölümünden sonra tahtta geçen Gaozong ilk gördüğü andan beri Wu Zetian'a karşı ilgi besliyordu. Fakat Gaozong ve Wing evli olduğu için Wing artık imparatoriçe konumundaydı.

Wing'in çocuğu olmuyordu bu nedenle Gaozong ile yasak ilişkide bulundu ve Wu Zetian'dan bir çocuğu oldu. Wu Zetian yeniden imparatoriçe olabilmek için sinsi bir plan geliştirdi ve yeni doğan bebeğini boğarak öldürdü ve suçu İmparator Gaozong'a attı. 

Gaozong üzüntüden iftiraya tamamen inandı ve karısını bertaraf etti yeniden Wu Zetian'ı imparatoriçe konuma getirdi. Wu Zetian devlet işlerine ve siyasi olaylarla müdahale etti. Tang Hanedanı'nı ortadan kaldırdı ve kendi soyunu devam ettirmek istedi. Kadını ikinci plana atan görüşleri yıktı. 

KRALİÇE VİCTORİA

64 yıllık saltanı boyunca ulusunun endüstriyel, sosyal ve bölgesel genişlemesini organize etti ve Avrupa'nın monarşiye karşı bakış açısını değiştiren lider olarak tanındı. İngiltere'de birçok şey Kraliçe Victoria ile değişti. 

KRALİÇE RANİ LAKSHMİBAİ

1857'de Hindistan'ın Birinci Kurtuluş Savaş'ının önde gelen savaşçılarından birisiydi. Hayattaki mücadelesi 4 yaşındayken annesi ölünce başladı. Daha sonra yakında diğer devrimcilerle birlikte sadece babası tarafından yetiştirildi. Rani Lakshmibai, Kuzey Hindistan'daki Prens Jhansi eyaletinin kraliçesi oldu. Vatanseverliği onu birçok heykel, roman, film, şarkı ve şiir ile onurladırmakla ödülendirildi. 18 Haziran 1858'de İngilizlere karşı savaşarak öldü.


1

İletişim'den 'Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu'

2

Özellikle gençler maskeli depresyona karşı iyi gözlemlenmeli!

3

Tunceli ve Ovacık belediye başkanları görevden uzaklaştırıldı

4

Prof. Dr. Özdağ: Aynı desteği İmamoğlu'na da vereceğiz

5

Edirne Keşan'ın 2025 bütçesi belli oldu