Mumya tozu, balina cesedi, süt nakli ve dahası...Tıp dünyası ve teknolojideki gelişmeler sayesinde pek çok hastalığa karşı ilaç geliştiriliyor. Ancak geçmişte sağlığa kavuşabilmek için çok sayıda ilginç yöntem denendi.
Bilim haberleri sitesi Science Alert insanlık tarihindeki en tuhaf ve en çılgın tedavi yöntemlerinden beşini derledi:
Gaz kavanozu
Londra'da 1665-1666'daki Büyük Veba Salgını'nda doktorlar, vebanın havadaki buharla yayıldığını düşünüyordu. Bu yüzden kötü kokulu bir maddenin kirliliği seyreltebileceğine inanılıyordu. Dolayısıyla bazı kişiler hastalıktan korunmak için bir kavanoza gaz çıkarıp zaman zaman onu kokluyordu.
Süt nakli
Kan grupları keşfedilmeden önce bir donörden kan alan hastaların yaklaşık yarısı hayatını kaybediyordu. 19. yüzyılın sonlarına doğru doktorlar bu yüzden kan yerine süt nakli tercih etmeye başladı.
İnek, keçi ya da insandan elde edilen sütün, vücuda beyaz kan hücrelerinin oluşması için gerekli maddeleri donör kanından daha güvenli bir şekilde sağlayacağı düşünülüyordu.
Ancak süt nakli sıklıkla ölüme sebep oldu ve bu fikir hızla gözden düştü.
Mumya tozu
Ortaçağ Avrupası'nda eczanelerde öğütülmüş Mısır mumyası, toz halinde şişelerde satılıyordu. 12. yüzyıl itibarıyla Avrupa'da yayılan mumya tozu çürük, baş ağrısı, yara, kanser, gut ve depresyon tedavisinde kullanıldı.
Doktorlar bu tozu 16. yüzyılda sorgulamaya başladı.
Science Alert mumyalarla ilgili bu anlayışın, Antik Mısır metinlerinin yanlış tercüme edilmesiyle ilgili olduğunu yazdı. Bu tarihi metinlerde mumyanın kendisi değil, genellikle mumyalama sürecinde kullanılan bitümün yaralara ve kırık uzuvları iyileştirebileceği, panzehir olarak kullanılabileceği savunuluyordu.
Balina oteli
Avustralya'da 19. yüzyılın sonunda bir otelde romatoid artrit (eklem romatizması) hastaları ölü bir balinanın içine kondu. Hastaların birkaç saat leşin içinde yatmaları istendi.
Bu tedavi şeklinin, sahilde ölü bir balinaya rastlayan sarhoş bir kişiden çıktığı düşünülüyor. Adı bilinmeyen kişi, balinanın içine girince hem ayıldığını hem de romatizmasından kurtulduğunu iddia etmişti.
Bu tedavinin ne zaman son bulduğu bilinmiyor.
Lahana
Antik Roma'da lahananın hemen hemen bütün sebzelerden daha sağlıklı olduğu düşünülüyordu.
Roma döneminin en ünlü filozoflarından Yaşlı Plinius'un "Lahananın tüm yararlarını sıralamak çok uzun bir iş olur" dediği biliniyor.
Plinius'un lahananın kullanım yerleri arasında en tuhaf olanları arasında, işitme kaybını iyileştirmek için kulaklara ılık lahana suyu zerk edilmesi de var.
Romalı tarihçi Yaşlı Cato'nun da lahananın harikaları üzerine 2 bin kelimelik bir yazı kaleme aldığı tespit edilmişti.