Tarih: 02.08.2023 13:07

Trabzon Sol Parti destek açıklaması yaptı

Facebook Twitter Linked-in

Trabzon Sol Parti günlerdir ülke gündeminde olan Akbelen Ormanı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yerel halkın direnişine destek veren Sol Parti Trabzon teşkilatı, basın açıklamasında bulundu.

Sol Parti adına konuşan Trabzon İl Başkanı Bilal Akcelep şu ifadeleri kullandı.

"Senelerdir bizim, doğduğumuz, büyüdüğümüz, yaşadığımız topraklarda doğamızı bitmek bilmeyen bir kar hırsıyla tüketen zihniyet, bu defa Ege'de, bir başka doğada Muğla Ikizköy'de bulunan kömür madeni sahasının genişletilme bahanesiyle Akbelen Ormanını katlediyor.

Hatay halkı günlerdir iş makinasının ve jandarma barikatının önünde nöbet tutuyor

Tek adam rejimi, doğa ve bilimle inatlaşmaya, 'her şeyin en doğrusunu ve iyisini ben bilirim demeye devam ederek depremin yıkıntılarının sürdüğü Hatay'da da zeytinlik ve tarım arazilerini imara açarak bir kez daha halkın karşısına geçti. Hatay halkı, geçim kapısı olan tarım arazilerini ve zeytinliklerini korumak için günlerdir iş makinasının ve jandarma barikatının önünde nöbet tutuyor.

Ekolojik geleceğimizi tehdit edici boyutlara ulaştığı başka bir gerçekliktir

Bizler de "Hangi dağ efkarlıysa oradayız" diyerek Akbelen'de ve Hatay'da yaşam için direnenleri selamlıyoruz. Her yıl çıkan orman yangınlarını söndüremeyenler, depremde bilim insanlarının söylediklerine kulak asmayanlar, ormanlarımızı ve tarım arazilerini senelerdir karuyup kolladıkları çetelere hediye etmektedir. Dünyada ve ülkemizde iklim krizinin etkileri her geçen gün daha fazla hissedilirken canlıların yaşam alanı olan ormanlarımız rant uğruna feda ediliyor. Ülkemizde hakim olan bu rant politikalarının çevre tahribatını had safhaya ulaştırdığı, onun sonucu olan iklim değişikliklerinin doğal çevreyi, doğal yaşamı tarımsal üretimi, tüm toplumsal yaşamı ve ekolojik geleceğimizi tehdit edici boyutlara ulaştığı başka bir gerçekliktir.

Halkın ortak değeri olan madenler kamulaştırılmalıdır

İşte Akbelen'den Kaz Dağları'na, Cerattepe'ye kadar ülke genelindeki halk direnişleri bu nedenledir. Kamu yararı ve kamusal denetimin sermaye güçleri lehine tasfiye edilmesi doğa katliamına, halkın geleneksel üretim ve yaşamının yok edilmesine ve ekolojik dengeyi sağlayan diğer canlı türlerinin yok edilmesine yol açmaktadır. Bu tahribatı durdurmak için temel bir ihtiyaç olan enerjinin üretimi, dağıtımı ve halkın ortak değeri olan madenler kamulaştırılmalıdır talebini bir kez daha yineliyoruz.

Akbelende görüldüğü üzere maden şirketleri ormanlarımızı, topraklarımızı, zeytinliklerimizi, köylerimizi avuç avuç söküp alıyor elimizden. Ülkenin her noktası bu şirketlere peşkeş çekiliyor. Bizler bu aç gözlü şirketlerin madenlerimizi, ormanlarımızı, tarlalarımızı, köylerimizi, insanlarımızı yuttuğu, tükettiği bir ülke istemiyoruz.

Ne yazık ki ülkemizde egemen olan madencilik anlayışı, madenin bulunduğu tüm arazinin harap edildiği, geride ise tümüyle verimsizleştirilmiş ve kinetilmiş bir toprağın bırakıldığı bir anlayışla sürdürülmektedir. Bu anlayış nedeniyle Cerrattepe'den Fatsa'ya, Kaz Dağlarından Akbelen'e kadar her yerde verimli ormanlık alanlarımız, tabiat zenginliklerimiz yok edilmektedir. Bu anlayış, sadece madenciliği değil, yaşamı da sürdürülemez hale getirmektedir.

Bu madencilik anlayışı, bir üretim faaliyeti değil, bir sömürü faaliyetidir. Bu faaliyet doğayı ve halkı da sömürmektedir. Termik santraller için açılan kömür madenleri nedeniyle bölgede 12 yerleşim alanı ortadan kaldırılmış ve maden ruhsatı verilen alanlarda artık ürün ekilemez, ağaç dikilemez, aricilik yapılamaz, hayvan beslenemez hale gelinmiştir. Bu "madencilik anlayışı, tam bir doğa sömürüsü ve halk düşmanlığıdır.

Değerli dostlar: Akbelen'de daha önce defalarca kesim yapılmak istemiş, köylüler ve yaşam savunucuları ise orman katliamını önlemek için nöbete başlamışlardı.

Doğayı, ormanı, yaşam alanlarını savunmak için iki yildir nöbet tutarak direnen İkizköylüler ile Karacahisar ve Çamköylüler başta olmak üzere yöre halkına biber gazı, tazyikli su, cop ve Tomalarla yapılan jandarma ve polis saldırısı ile Akbelen Ormanı'nın yok edilmesi aralıksız şekilde sürüyor. Ormanlarımıza, yaşam alanlarımıza ve halkımıza yönelik bu saldırılan kınıyoruz ve Akbelen ormanlanını savunan herkese, günlerdir direnen ikizköy Halkına Trabzon Meydanından dayanışma duygularımızı iletiyoruz!

Doğayı bir sermaye aracı olarak gören ve doğaya da bir meta değeri biçen vahşi politikalar, sermayenin aklı doğrultusunda rant eksenli her uygulama yıkım ve talan projesidir.

Bunların açıklaması kalkınma ya da 'enerji ihtiyacr' ile yapılamaz. Topluma yarar sağlamayan, halk sağlığını, yaşam ve mal güvenliğini korumayan, doğal kaynaklara ve çevreye hiçbir şekilde fayda sağlamayan bu projeler şirketleri kalkındırırken halka ve doğaya, yağma ve yıkımdan başka bir şey sunmuyor, Ülkemizde her gün farklı bir noktada doğaya dönük saldırılar olduğu gibi halk da güne yeni zamlarla başlamaya, her geçen gün daha da yoksullaşmaya devam ediyor.

AKP'nin yaratmış olduğu bu sermaye düzeni doğamızı yağmaladığı gibi, soframızı da yağmalıyor. Akan son deremizi de kurutmak isteyenlerle cebimizdeki son kuruşa göz dikenler aynı kişiler, bu vahşi düzendir. Bizler bu yoksulluk düzenini ortadan kaldırmaya çalışırken ayn zamanda ülkemizin

her kanş toprağını, her damla suyunu, agacini, çiçeğini, böceğini ve tüm yaşamını savunmaya devam edeceğiz. Doğamızı talan ederken, çocuklarımızı tarikatlar eliyle köleleştirmeye çalışan gerici faşist siyasetlere karşı direnişe devam edeceğiz. Ülkemizi emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı savunmaya devam edeceğiz. Insanin sömürülmediği, doğanın ve tüm canlıların korunduğu bir dünya özlemi ve inancıyla dün olduğu gibi bugün de, yarın da hiç kimseden hiç birşey beklemede mücadele edeceğiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —