Uykusuzluk; kadın-erkek, genç-yaşlı pek çok kişinin kimi zaman dönemsel olarak yaşadığı, kimi zaman ise süregelen problemlerinden biridir. Oysa ki uyku, hem mental sağlığı hem de beden sağlığını korumak için hayatımızdaki en önemli faktördür. Kalitesiz ve yetersiz bir uyku pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir.
Uykuya dalamamak veya uykunun bölünmesi gibi durumların pek çok nedeni vardır. Bazen zorunlu haller veya hastalıklar uykumuzu kaçırırken, bazen de yaşantımızda kök salıp rutinimiz haline gelen bir takım alışkanlıklar uyku bozukluklarına yol açabiliyor. Oysa ki, yapacağımız küçük değişimler sayesinde kaliteli bir uyku sürecine girmemiz mümkün..!
İşte biz de bu yazımızda sizlere uykusuzluğa neden olan, belki de farkında olmadan edindiğimiz alışkanlıklarımızdan söz edeceğiz. İlgili videolara ise yazımızın sonunda ulaşabilirsiniz.
Uykusuzluk Vücutta Nelere Yol Açar?
Güçlü bir bağışıklık sistemi için, uykunun temel unsur olduğunu belirtmiştik. Uykusuz kaldığımızda pek çok problemin yaşanma ihtimalinden de söz ettik. Öncelikle bunlara bir göz atalım..
- Bağışıklık sisteminin düşmesi: Yeterli uyku alınmadığında vücudumuz hastalık yapan serbest radikaller ile savaşmakta güçlük çeker. Bu da çok sık ve kolay hasta olmamıza yol açar. Üstelik uzun süreli olarak yaşanan uykusuzluk, soğuk algınlığından kansere kadar ciddi sağlık sorunlarının tetikleyicisidir.
- Odaklanma güçlüğü: Zihin yeteri kadar dinlenip boşaltım yapamadığında, yeni gelecek bilgileri kaydetmekte zorlanır. Bu durum uzun vadede dikkat dağınıklığına dönüşür. Böylece iş verimliliğinden özel hayattaki sorumluluklara kadar pek çok alanda kayıplar yaşanır.
- Depresif ruh hali: Uyku alınmadığında beyindeki sinir sistemi mekanizmasının işlevselliği bozulur. Bu da kişide; olumsuz düşüncelerin yoğunlaşmasına, sinirli olmaya ve mutsuz hissetmeye yol açar.
- Yorgunluk: Uyku; bedenimizin tazelenmesi, tüm organlarımızın dinlenmesi ve enerji toplaması için çok elzem bir ihtiyaçtır. Bu nedenle uykusuz kaldığımızda, gereken enerjiyi depolayamaz ve yenilenemeyiz. Böylece yorgun ve halsiz hissetmemiz de kaçınılmaz olur.
- Tansiyon Problemleri: Uyku düzenimiz kan basıncımızı doğudan etkilemektedir. Uykusuzluk halinde, vücuttaki kan dolaşımı bozularak kan basıncı yükselmektedir.
- Baş ağrısı: Zihindeki bulanıklık ve kan dolaşımındaki bozulma, yeterli miktarda oksijenin beyine iletilmesini engeller. Bu da bize baş ağrısı olarak geri döner.
- İştah problemleri: Dengeli uykunun alınmaması, yeme bozukluklarını da beraberinde getiriyor. Kişiler ya duygusal açlık ile sürekli sağlıksız besinlere yöneliyor ya da iştahsızlık yaşayarak beslenme düzeni sekteye uğruyor. Bu da uzun vadede midenin asidik yapısına olumsuz etki ederek reflü, gastrit, bulantı gibi sorunların oluşmasına zemin hazırlıyor.
Uykusuzluk Yapan Alışkanlıklar Nelerdir?
- Yüksek dozda ve yanlış saatlerde kafein alımı: Kahve, sohbetlerimizin ve kendimizi şımartmanın vazgeçilmez içeceğidir.. Ancak belli başlı saatler dışında içilen kahvenin uykunuzu tümüyle kaçıracağını söyleyelim. Ayrıca günde 3 fincandan fazlası da zarar..!
- Çay, kola ve gazlı içecekler: Tein ve asit ihtiva eden besin maddeleri zihni açık tutar, enerji verir ve uyaran etkisi yaratır. Bu da uykunuza veda etmeniz anlamını taşır.
- Elma, erik, kayısı, kiraz ve şeftali gibi meyveler: Bu meyveler, kafeinden 10 kat daha fazla uyku açıyor desek..! İçeriğinde bulunan doğal şeker ve bileşenler sayesinde, kan şekerini dengeleyip, zihnin aktivasyonunu sağlayarak uykuya dalmayı güçleştiriyor.
- Soğuk duş: Duştaki suyun soğuk olması; sizi, zinde, dinç ve diri yapar. Aynı zamanda algılarınızın açılıp yorgunluğunuzun geri planda kalmasını sağlar. Tabi hal böyle olunca uyumak, aklınızdan bile geçmez…!
- Sakız çiğnemek: Çiğneme hareketi beyine aktif olduğunuzun sinyallerini gönderir. Böyle bir durumda zihniniz kendisini açık tutmak için çalışır.
- Hareketli müzikler dinlemek: Özellikle gece vakti dinlenen enerjik müzik türleri, hem vücudunuzun hem de zihninizin hareketli olmasına yol açar. Uykunuz gelmiş olsa bile uyumaya konsantre olmanız zorlaşır.
- Yürüyüş yapmak: Yürümek vücutta seratonin hormonunu açığa çıkarır. Bu da motivasyonunuzu yükselterek alıcılarınızı ve çakralarınızı açık hale getirir. Ayrıca toksinleri vücuttan uzaklaştırarak arınma sürecini destekler. Hal böyleyken beden ve zihin dinçlik kazanarak uyumayı reddeder.
- Adrenalin yükselmesi: Korku, heyecan, aşırı mutluluk veya kaygı gibi durumlarda, vücut tam kapasiteyle savunma mekanizması geliştirmeye programlanır. Bu durumda uykuya dalabilmek de neredeyse imkansızdır. O nedenle; özellikle akşamları, korku filmi ya da zihninizi harekete geçirebilecek içeriklerin izlenmesi kesinlikle tavsiye edilmez.
