Yaş düzetme davası, bir kimsenin yaşının ve doğum tarihinin nüfus kütüğüne maddi hata sonucu yanlış yazılması sonucu kişinin yaşının düzeltilmesi için açtığı davaya denir.
Bu yaş düzeltme davasının sonucunda kişinin yaşının gerçeğe uygun olarak değiştirilmesi mahkeme kararının kesinleşmesi gerekir.
Kesinleşmeden kasıt karara karşı artık itiraz edilememesidir.
Yaş düzeltme davasının birtakım şartları vardır. Bu şartlar sağlanamazsa mahkeme açılan davayı reddedecektir. Bu şartları söyleyecek olursak:
Kimlik yaşı, kişini nüfus kayıtlarında yer alan doğum tarihine göre hesaplanan yaşıdır. Kimlik yaşı, kişinin tüm resmi işlerde, okul, askerlik, emeklilik vs. için temel alınan yaşıdır. Yani resmi bir işte uygunluğunuz kimlik yaşınıza göre değerlendirilir.
Bu nedenle de kimlik yaşının yanlış olması, kamu işlerinde kendisine sıkıntı yaratan kişiler “yaş düzeltme davası” açmaya yönelir.
Yaş küçültme talebi için mahkeme kararı gerekmekte olup mahkeme kişinin haklı nedenini tespit ettiğinde yaşın küçültülmesine karar verecektir.
Yukarıda genel “yaş düzeltme davasının şartları” başlığında anlatılan şartlar burada da aranır.
Mahkeme gerekli araştırmayı yapacak ve annesi ile arasındaki yaş farkı, dış görünüşünün yaşını gösterip göstermediği gibi nedenleri araştıracaktır.
Mahkeme yaşın küçültülmesi gerektiğini tespit ederse talebinizi kabul edecektir.
Yaş düzetme davasında yetkili olan mahkeme kişinin, yani yaşını düzeltmek isteyen kişinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemesidir. Eğer kişi yaş düzeltme davası açmak istiyorsa yerleşim yerinin olduğu asliye hukuk mahkemesinde dava açmalıdır.
Yaş düzeltme davasında gerekli görüldüğü takdir gerçek doğum tarihinin tespiti için çeşitli belge ve bilgiler istenebilir.
Kesin olarak gerekli olacak belgeler bulunmamakla birlikte durumun niteliğine göre farklı belgelerin temin edilmesi gerekebilir.
Yaş düzeltme davasında mahkeme tarafından istenebilecek bilgi ve belgeler şöyledir;
Yaş düzeltme davası kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Bu nedenle yaş düzeltme davası, yaşının büyültülmesini veya küçültülmesini talep eden kişi tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilecek dava dilekçesiyle açılır. Ancak kişi henüz fiil ehliyetine sahip değilse yani ergin değilse bu takdirde velisi ya da vasisi tarafından dava açılabilir.
Fiil ehliyetine sahip olmaktan kast edilen 18 yaşını doldurmuş olmak, kısıtlı olmamak ve ayırt etme gücüne sahip olmaktır.
Ayrıca yaş düzeltme davası gerekli hallerde Cumhuriyet Savcıları tarafından da açılabilir.
Yaş düzeltme davası basit yargılama usulüne tabi bir davadır. Bu nedenle kısa sürede sonuçlanan davalardandır.
Mahkemenin iş yükü, delil toplama durumuna göre bu süre değişmektedir. Genelleme yapmak gerekecek ise 1-4 ay aralığında sonuç alınabildiğini söyleyebiliriz. Ancak örneğin mahkemenin kemik yaşının tespitini istemesi gibi durumlarda bu sürenin uzayabilmesi mümkündür.
Davacı, davanın daha hızlı sonuçlanması için daha kesin deliller sunabilir ya da mahkemeden önce kemik testi yaptırabilir.
Davanın avukat aracılığı ile takip edilmesi ispat ve belgeler konusunda hata yapılma ihtimalini düşüreceği için dava süresini azaltacak etkenlerden biridir.
Yaş tahsisi yaş düzeltme ile aynı anlama gelmektedir. Bu nedenle yaş düzeltme davası karşımıza yaş tahsisi davası olarak da çıkmaktadır.
Yaş düzeltme davası uygulamada yaş tahsisi davası, yaş küçültme davası, yaş büyültme davası olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Yaş düzeltme davasında gerçek doğum tarihinin tespit edilmesi için tanık ifadelerine başvurulabilir.
Tanıkların ifadeleri doğum tarihi konusunda ne kadar net olursa davanın başarılı olma ihtimali de o kadar artmaktadır.
Bu nedenle tanıkların doğru seçilmesi, kişinin ailesinden kişilerin tanıklık yapması avantaj sağlayacaktır.
Yaş düzeltme davası neticesinde hâkim, kesin şekilde yaş düzeltme yani davayı kabul kararı vermeyebilir.
Eğer deliller ve olaylar hâkimi net şekilde ikna etmezse hâkim açılan davayı reddedebilir. Ama nihayetinde ya davayı kabul eder ya da reddeder.
Hukukumuzda 18 yaşını doldurmuş bir kişi tek başına evlenilir. 17 yaşındaki bir kişi ise veli veya vasisinin izni ile evlenebilir. Ancak 16 yaşında bir kişinin evlenmesi için evlenmeyi gerektirecek olağanüstü bir durum ve mahkeme kararı gerekir. Bu iki şart aynı anda olmalı.
Kişinin sırf evlenmek maksadıyla yaşını büyütüp evlenmesi mümkündür değildir. Çünkü burada yaş büyüterek ulaşılmak istenen hedefte hukuki bir menfaat yoktur. Ancak gerçek yaşı 18 olarak tespit edilip yaş düzeltilirse daha sonra evlenmek mümkündür.
Askerlik Kanununa göre, askerlik çağına girdikten sonra yapılan yaş değişiklikleri askerlik işlemlerinde dikkate alınmaz.
Burada önemli olan nokta, askerlik çağına girmiş olup olmama hususudur. Dolayısıyla yaş ile ilgili bir düzeltme yapılacaksa, bu değişikliğin askerlik çağından önce yapılması gerekir.
Örneğin, 17 yaşında olan bir kişi yaş düzeltme davası açmış ve yaşını 20 olarak düzeltmişse bu değişiklik askerlik çağına girmeden önce yapıldığından askerlik yoklamalarında ve dolayısıyla bedelli askerlikte dikkate alınacaktır.
Ancak aynı madde de bir istisna öngörülmüştür.
Eğer yaş değişikliği, mahkemece resmi hastane ve doğum kayıtları esas alınarak yapılmışsa bu durumda kişinin askerlik çağında olup olmadığına bakılmaz.
18 yaşından küçük olan kişilerin dava ehliyeti olmadığı için dava açamazlar.
Onların yerine davayı vasi veya velileri açabilir.
Kısa vadeli sigorta kollarında yer alan, iş kazası veya meslek hastalığının hekim tarafından tespit edildiği tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmayacaktır.
Eğer kişi uzun vadeli sigorta kapsamı içerisinde yer alıyorsa ise, bu takdirde ilk kez sigortalı olduğu tarih önemlidir. İlk kez sigortalı olduktan sonra yapılan yaş değişiklikleri sigortalılık süresinde bir değişiklik meydana getirmeyecektir.
Örneğin, “Ben yaşımı dava açarak büyüttüm, bu yüzden sigortalılık süremin yeniden hesaplanmasını istiyorum” şeklinde bir talepte bulunamazsınız. Çünkü aslolan ilk kez sigortalı olduğunuz tarihtir.
Sosyal güvenlik hukukunda bazı haklardan yararlanma ya da yararlanamama belirli yaş koşuluna bağlıdır.
Özellikle emeklilik için prim, sigortalılık süresi gibi şartların yanında yaş şartı da aranmakta olup, diğer koşullar yerine getirilse de yaş koşulu yerine getirilmemesi durumunda kişinin emekli olması mümkün olmamaktadır.
Bir kişinin ilk kez sigortalı olduğu tarihte, nüfus kayıtlarında hangi tarih yazıyorsa (doğum tarihi) emekli olma yaşı da buna göre belirlenir. Sonradan mahkeme kararıyla yapılan değişiklikler dikkate alınmaz.
Örneğin, 1964 doğumlu bir kişi, 1986 yılında ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlamış ve daha sonra yaşını 1960 olarak değiştirmişse bu değişiklik emeklilik süresi açısından hiçbir sonuç doğurmayacaktır. Emeklilik süresi 1964 yılı üzerinden hesaplanır.
Özetle sigortalı olarak çalışılmaya başlanılan tarihten sonra yaş değiştirilmişse bu emeklilik yaşını ve süresini etkilemeyecektir. Ancak daha önce hiç sigortalı olunmamışsa ve yaş değişikliği sigortalı olma tarihinden önce yapılmışsa bu durumda değiştirilen yeni yaş, emeklilik süresinde dikkate alınacaktır.
Yaş düzeltme davalarında herhangi bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Yaşını düzeltmek isteyen kişi bu davayı her zaman açabilir.
İlk derece mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesinin, yaş düzeltmeye ilişkin verdiği kararlar, istinaf kanun yoluna götürülebilir.
İlk derece mahkemesinin kararının ilgiliye tebliğ edilmesinden sonra, 2 hafta içerisinde yine kararı veren aynı asliye hukuk mahkemesine, bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere bir dilekçe ile istinaf nedenleri belirtilmek suretiyle istinaf başvurusu yapılabilir.