Yunanistan'da geçtiğimiz yıl Başbakan Yardımcısı ve ülkenin istihbarat başkanının istifasıyla sonuçlanan casus yazılım programı skandalının ardından Başbakan Kiryakos Miçotakis hükümetinin ikinci kez aynı yönteme başvurduğu iddia edildi. Yunanistan'da bu kez de hükümet üyeleri, milletvekilleri, gazeteciler ve hatta mevcut bakanların dinlendiği ortaya çıktı. Dinlemelere AB yetkilileri de takılmış olmasına karşın konunun Avrupa Komisyonu'nda hasır altı edildiği ifade edilmekte. Telefonlarına casus program sızan gazeteciler ise ülkede ikinci bir dinleme skandalının yaşanabileceğini iddia ediyorlar.
Merkezi Avrupa Birliği (AB) kurumlarının da bulunduğu Belçika'nın Brüksel kentinde bulunan EURACTIV yayın organının haberine göre Yunanistan'da Miçotakis hükümeti kendi bakanlarının telefonlarını casus yazılım programlarıyla dinliyor ve dinlemelere Yunan bakanların iletişim halinde oldukları AB'deki meslektaşları da takılıyor. AB mercileri ise konunun “Yunanistan'ı ilgilendiren ulusal bir sorun olduğunu” iddia edip görmezlikten geliyor.
Skandal geçtiğimiz günlerde aralarında Yunanistan hükümetindeki bakanların, politikacıların ve gazetecilerin de olduğu 92 üst düzey ve tanınmış ismin cep telefonlarına gelen virüslü bir SMS mesajı ile ortaya çıktı. Mağdur olan isimler konuyu yetkili Yunan makamlarına taşıdılar. Yunanistan Veri Koruma Otoritesi tarafından yapılan açıklamada ise mesajın bir casus yazılım programından geldiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
92 Yunan vatandaşına gelen her mesajın özel olarak yazıldığı ve toplamda 350 SMS gönderildiği bilgisine de yer verilirken bazı casus yazılım mesajlarının pandemi döneminde oluşturulan resmi sağlık aplikasyonlarından geldiği ifade edilmekte. Krizin önümüzdeki günlerde Yunanistan'da büyük bir skandala sebebiyet verebileceği de ifade ediliyor nitekim Yunanistan yasalarına göre hem özel sektörde hem de kamu sektöründe ajan yazılımların kullanılması yasak.
Yunanistan'daki ikinci ajan yazılım skandalında Yunan bakanların, milletvekillerinin ve gazetecilerin elektronik şifrelerine, dosyalarına, fotoğraflarına, internetteki arama geçmişlerine ve telefon rehberlerine ulaşılabildiği de elde edilen bilgiler arasında. Yazılım sayesinde cep telefonlarının kameraları ve mikrofonları uzaktan kontrol edilebildiği gibi telefondan ekran görüntüsü de alınabiliyor.
Yayın organına açıklama yapan ve casus yazılımın kurbanı olan gazeteciler ise hükümetin daha önceki krizde yalnızca Yunanistan'daki iç iletişimi takip ettiğini ancak bu kez Avrupa Konseyi ya da Avrupa Parlamentosu'ndaki toplantılara katılan Yunan yetkililer dolayısıyla AB'nin de dolaylı yoldan dinlendiğini ifade etmekteler. Avrupa Parlamentosu'nda casus yazılımlar hakkındaki soruşturmalara öncü olan Hollandalı milletvekili Sophie in 't Veld ise henüz kamuoyuna çok yansımayan bu ikinci skandalın Avrupa Konseyi'ni ve Avrupa Komisyonu'nu çok etkileyeceğini ifade ederek “AB Yunanistan'daki krizi mutlaka soruşturmalı” ifadesini kullanmakta. Yayın organı ise AB'nin konu hakkında sessiz kaldığını dile getirmekteler.
Avrupa Komisyonu sözcülüğü de konu hakkında açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada “İlgili casus yazılıma AB'nin IT altyapısında rastlanmamıştır” ifadesi kullanıldı. Elde edilen bilgilere göre AB kurumlarının da mağduriyet yaşayan Yunan gazetecilere bilgi vermediği ifade edilmekte. Yine sözcülüğün bu konu hakkındaki güvenlik işlemleri için Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği'nin sorumlu olduğunu ifade ederek “konuyu geçiştirdiği”de basın yayın organlarına yansıyan bilgiler arasında. AB yetkilileri ayrıca dinleme skandalı hakkında yargılama yetkisinin de Yunanistan'da olduğunu iddia ediyorlar ancak daha önceki skandalda AB, Yunanistan hükümeti hakkında soruşturma başlatmıştı.
Yunanistan'da daha önce 2022 yılında ortaya çıkan büyük dinleme skandalında muhalefet kanadı parlamentoda Başbakan Kiryakos Miçotakis'in istifasını istemişti. Skandal dolayısıyla önce Başbakanlık Genel Sekreteri ve Miçotakis'in yeğeni Grigoris Dimitriyadis sonrasında da ülkenin Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) Başkanı Panayotis Kontoleon istifa etmişti. Yunanistan'da kamu savcılığı tarafından soruşturma da başlatılmıştı ancak aradan geçen bir yıla rağmen soruşturmadan hiçbir sonuç çıkmadı. Yunanistan'da son olarak geçtiğimiz hafta Yunan milletvekili ve PASOK Partisi'nin Genel Başkanı Nikos Androulakis cep telefonunun üç kez dinlenmeye çalışıldığını iddia etmişti.