Koruyucu botoks ve dolgu, son dönemin en popüler estetik uygulamalarından biri. Genç kadınlar ve erkekler arasında, ileride yüzlerinin fazla kırışmasının ve ciltlerinin sarkmasının önüne geçmek amacıyla 20'li yaşlarında botoks yaptırması gerektiğini düşünenler hiç az değil. Peki 20'li yaşlardaki gençlerin koruyucu botoksa ihtiyacı var mı? Botoks yaşının bu kadar aşağı inmesinin ardında ne yatıyor olabilir?
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Dilek Avşar, koruyucu botoks konusundaki yaptığı değerlendirmeye, 'koruyucu botoks ya da dolgu diye bir şey olmadığı' kanaatini dile getirerek başlıyor. Cilt kalitesini ve vücut sağlığını bir bütün olarak değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Avşar, “Kişi kendine ne kadar iyi bakarsa o kadar geç ve güzel yaş alır” demekte. Avşar bu konuda şöyle konuşuyor:
“O yüzden erken yaşlarda koruyucu estetik müdahale ya da medikal işlemler değil de ihtiyaca yönelik tedavilerin yapılmasını öneriyorum. Gençlerin cilt temizliğini ihmal etmemelerini, ciltlerine çok fazla kozmetik ürün uygulamamalarını, kontrolsüz şekilde peeling gibi işlemler yaptırmamalarını istiyoruz.”
Kişinin cildin su ihtiyacını karşılaması, protein açısından zengin beslenmesi, bol su tüketmesi ve gereksiz karbonhidrat almaması halinde cildin yaşlanmasını çok geç yaşlara kadar erteleyebileceğini söyleyen Avşar, “Bu da gereksiz botoks ve dolgu ihtiyacını ortadan kaldırır” demekte.
20-25 arasında cildin güneş, kimyasallar, çevre ve genetik faktörlerin etkisiyle yaşlanmaya başladığını dile getiren Avşar, bu yaşlarda cildin suyunu kaybetmemesi için iyi nem bakımları yapmanın, akne gibi durumlarda da doktor kontrolünde ilerlemenin yeteceğini aktarıyor. “25'ten sonra artık cilt ince ince kırışmaya başlayabilir. Bu kırışıklıklara direkt botoks ya da dolgu değil de nem vitaminleri uygun olacaktır” diyen Avşar, 30-35 arasında göz çevresinde ve alın bölgesinde oluşan çizgiler derinleşmeden botoks yapılmasını önerdiğini belirtiyor ve ekliyor:
“Bu dönemde işlem yapılırsa kişi doğallığını kaybetmeden yaş almaya devam eder. 35-40'ta da dolgu yaptırılabilir ama aşırıya kaçmamak, yüzün anatomisini bozmamak gerekir. Kalitesiz, erimeyen dolgu yapılırsa yüzün anatomisi bozulur ve sarkmalar hızlanabilir.”
KORUYUCU BOTOKS ARZUSU
Çocuk ve ergen psikiyatristi Uzm. Dr. Hülya Bingöl ise, ergenlik döneminin beden algısının oluştuğu ve kendi bedenini sevmeyle alakalı bir dönem olduğunu belirtiyor. Bingöl, bu dönemde kadın erkek fark etmeksizin estetik yaptırma eğiliminin daha fazla görülebildiğini vurguluyor.
20'li yaşlar insanların fiziksel anlamda en sağlıklı oldukları dönem. Peki, gençlerin bu yaşlardan itibaren yaşlanma önlemi alma arzusunun ardında yatan nedenler ne olabilir?
Hülya Bingöl bu konudaki değerlendirmesinde, bahse konu nedenler arasında sosyal medyadaki filtreler ve sürekli güzel/yakışıklı olma baskısının yer aldığı kanaatinde olduğunu belirtiyor. Bingöl, sözlerini şu ifadelerle sürdürüyor:
“Sadece Türkiye'de değil; toplumlara sürekli böyle bir ideoloji pompalanıyor. 'Herkes güzel, mutlu ve neşeli olsun' gibi bir tavır söz konusu. Mesela Instagram'daki paylaşımlara baktığımızda hep aynı şeyleri görüyoruz. Bence bu ikisi çok yakından alakalı durumlar.”
Öte yandan bu tarz müdahalelerin bir şekilde hep farklı lansmanları yapıldığının altını çizen Bingöl, “Orta yaş ve üstüne bu lansman yapıldı ve şimdi de önleyici etkisi var denilerek, diğer etkilerinden de bahsedilip bu hizmet alt yaşlara da sunuluyor” diye konuşuyor. Bingöl, yaşlanma algısının neden değiştiği sorusuna ise şöyle cevap veriyor:
“Artık yaşlılık algısı da değişiyor. Eskiden 40-50'li yaşlara yaşlı denirken şimdi bu aralık orta yaş olarak isimlendiriliyor. Çünkü insanların yaşam süresi de arttı ve yaşlanma karşıtı, hep güzel olma ideolojisi dikte ediliyor diye düşünüyorum.”
'OLABİLDİĞİNCE ERTELİYORUM'
A.G., 25 yaşında ve İstanbul'da yaşıyor. Sadece dudağında botoks olduğunu, onu da en düşük dozda yaptırdığını söyleyen A.G., yüzünün diğer kısımları için ise koruyucu botoks yaptırmayı düşünmediğini dile getiriyor. Genç kadın sözlerine şöyle devam ediyor:
“Ne kadar erken yaptırırsam o kadar botoksa ihtiyacım olur diye düşünüyorum, o yüzden erteliyorum botoksu. Annem de bu konuda bana örnek oluyor, 47 yaşında ve o da olabildiğince erteliyor. Bir de bu tür işlemlerin ticari olduğunu düşünüyorum.”
