Bazen çok basit işleri dahi yapmayı unuttuğunuz oluyor mu? Bir mesajınıza yanıt beklerken, aslında o mesajı hiç atmadığınızı fark ediyor musunuz? Haftanın günlerini karıştırıyor, ilacınızı almadığınızı sonradan mı anlıyorsunuz?
Sosyal medyanın hayatımızın her alanına girmesiyle, sürekli bilgi akışına maruz kalıyoruz. Gün içerisinde ne kadar çok içerik tükettiğinizi hiç düşündünüz mü?
Uzmanlara göre, sürekli sosyal medyada hızlı geçiş sağlayan (reels, tiktok, snapchat vs.) içeriklere maruz kalan kişilerin odaklanma süreleri düşüyor. Odaklanma sorunu ise beraberinde unutkanlığı da getiriyor. Özellikle Instagram algoritması, kullanıcının beğenilerine göre öneriler sunuyor ve bu sayede kişilerin uygulamada daha uzun süre kalmasını sağlıyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, “Sosyal ortamdaki varlığımız, bizim düşünce sistemimizi etkiliyor. Bu aralar ezber yapamıyorum şeklinde de çok şikayet alıyoruz. Artıkl 20-30'lu yaşlarda da dijital demans denilen unutkanlık durumu çıkmaya başladı” diyor.
Türkiye'de 2019 yılında yapılan bir araştırmayı hatırlayan Adapınar, o dönemde Türkiye'de sosyal medya kullanımının 65 yaş üstünde bile yüzde 20'lerde olduğunu ve bu rakamın Uzakdoğu'da yüzde 65'lere kadar yükseldiğini söyledi.
“Artık, sadece biz ve teknoloji varız” diyen Adapınar, “Beynimize yeni bilgilerin gelmesi ve depolanması için ona bir süre vermemiz lazım. Uzun süreli belleğimize bu imkanı tanımaz, beynimizi boşaltmazsak yakın gelecekte dahi çok erken yaşlarda bunama görmemiz mümkün olacak” diyerek, sözlerini tamamladı.
Amerikan Psikoloji Derneği, unutkanlık yaşadığınızda beyninizi keskinleştirmek için, arabanızı park ettiğiniz yer gibi hayattaki bazı şeyleri zihninizde canlandırmanızı öneriyor.
Araştırmalara göre, unutulan mesajlar zihninizden geçen niyet ile gerçek eylem arasındaki boşluktan dolayı ortaya çıkıyor. Bunun önüne geçmek ise, o boşluğu kapamak ve beynimizin niyet ile eylemi birbirine karıştırmasını önlemek ile mümkün.
Harvard Tıp Okulu Öğretim Üyesi Dr. Aoron P. Nelson, yeni şeyler öğrenmenin unutkanlığı azalttığını söylüyor. “Her yeni bilgi ve beceri birer bellek egzersizidir. Özellikle televizyon seyretmek gibi pasif faaliyetleri azaltın. Her gün egzersiz yapın. Günde 30-45 dakika, haftada en az 4 gün yürümeye çalışın” diyor.
2019'da Nature Communications dergisinde yayımlanan bir araştırmada, 2013'de Twitter'da öne çıkan başlıklar ortalama 17,5 saat aynı kalırken 2016 yılında bu başlıkların ortalama 11,9 saat aynı kaldığı tespit edilmiş. Yani, giderek daha uzun sürelerde sosyal medyada aktif oluyoruz.
Psikolog Özge Öztaşçı, unutkanlık olgusunun çok geniş ve birden fazla duruma bağlı olarak ortaya çıkabildiğini söylüyor. Öztaşçı, “Unutkanlığı, tek bir nedene bağlamak oldukça zor. Reelslerin çok hızlı olması, çok çeşitli konularda karşımıza çıkması ve artık telefonda geçirilen zamanın büyük kısmını işgal etmesi dikkat dağınıklığına bağlı unutkanlıklara tabii ki de yol açabilir ama tek başına reelslerin unutkanlığın nedeni olduğunu söylemek zor” diyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Sema Targıt, sosyal medyada anlamlı, anlamsız bir şekilde çok fazla akışa maruz kalmanın gerçeklikten koparacağını belirterek, şunları söyledi:
“Sürekli akışa maruz kalmak, beynin düşünmesini, konuşmamızı, ikili ilişkilerimizi olumsuz yönde etkiliyor. Zamanla kelime haznemiz azalıyor ve unutkanlık tam da bu noktada başlıyor. Sosyal medyada yetişkin ya da çocuklar farketmeksizin günde sadece 15-20 dakika zaman geçirmek yeterli. Daha fazlası vakit öldürme olur ve beyne zarar verir.”