Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilen Dünya Su Günü, içilebilir su kaynaklarının korunmasını ve artan su krizine yönelik farkındalığın artırılmasını amaçlıyor. 2025 yılı teması olan “Buzulların Korunması”, küresel ısınma nedeniyle hızla eriyen buzulların ekosistem ve su döngüsü üzerindeki kritik etkilerine dikkat çekiyor.
Başkan Akman, dünya tatlı su rezervlerinin %70’inden fazlasının buzullarda depolandığını belirterek, bu doğal kaynakların korunması için sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, bireysel su tasarrufu alışkanlıklarının, küresel çapta buzulların korunmasına katkı sağlayabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını vurgulayan Akman, su kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğini belirterek, tarımda su tasarrufu, yağmur suyu toplama sistemleri ve günlük yaşamda su israfının önlenmesine yönelik tedbirlerin hayati önem taşıdığını söyledi.
Dünya genelinde 2,2 milyar insanın güvenli suya erişemediğini hatırlatan Akman, “Su, barış demektir. Toprak ve su yoksa hayat da yoktur. Gelecek nesiller için su kaynaklarımızı korumak hepimizin sorumluluğudur” dedi.