Munzur Vadisi'nde keşfedilen çan çiçeği türü literatüre kazandırıldı
Tunceli'deki Munzur Vadisi'nde keşfedilen bitki türü, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, Doç. Dr. Ademi Fahri Pirhan ve doktora öğrencisi Tuğkan Özdöl'ün yaptığı çalışmalarla bilim dünyasına kazandırıldı.
Prof. Dr. Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitkiyi, TÜBİTAK tarafından desteklenen "Türkiye Çan Çiçeklerinin Revizyonu Projesi" kapsamında Munzur Vadisi yakınlarında bulduklarını ifade etti.
Uzun süren çalışmalar sonunda bitkinin, bilimsel ismi Campanula quercetorum olan "meşe çanı" türünün yeni bir alt türü olduğunu belirlediklerini aktaran Yıldırım, bu konudaki makaleyi "Türler ve Habitatalar" isimli bilimsel dergide, Doç. Dr. Ademi Fahri Pirhan ve doktora öğrencisi Tuğkan Özdöl ile yayımlandıklarını ifade etti.
Bitkinin bilimsel ismini, yoğun çiçek yapısına sahip oluşundan dolayı "Campanula quercetorum subsp. densiflora", Türkçe ismini ise yayılış gösterdiği bölge olan Ovacık'tan esinlenerek "Ovacık çanı" olarak belirlendiklerini aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu bitki ana türden farklılık olarak baktığımızda genel olarak çiçek rengiyle, tüy yapısıyla, yoğun çiçeklerine sahip olmasıyla ana türden ayrılmaktadır. Oldukça dar bir yayılışa sahip bir bitkimizdir. Çan çiçekleri dünyada yaklaşık 420 türe sahip, ülkemiz bu anlamda oldukça önemli bir noktada. Çünkü ülkemizde şu anda bu bitkiyle 133 çan çiçeği tespit edilmiş durumda. Bunlardan 70'i sadece ülkemizin doğasında bulunan endemik türler."
Ovacık çanının da endemik bir tür olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Çan çiçeklerinin en önemli özelliği de süs bitkisi potansiyeli çok yüksek. Şu anda ülkemiz doğasında yayılış gösteren bu doğal çan çiçekleri üzerine kültüre alma çalışmalarını bizler ekip olarak da devam ettirmekteyiz. Bu anlamda yakın zamanda kültür bitkisi olarak da bu bitkilere ulaşma şansımız mevcut olacaktır." dedi.
Ovacık çanı ile bilim dünyasına kazandırdığı bitki türünün 70'e ulaştığını da aktaran Yıldırım, Türkiye'nin biyoçeşitliliğini literatüre kazandırmak için çalışmalara devam edeceklerini vurguladı.