İstanbul'un Kadıköy ilçesinde, 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin bıçaklanarak hayatını kaybetmesiyle ilgili dava süreci sonuçlandı. Kamuoyunun dikkatle takip ettiği bu olayın yargı süreci, nihayetinde bir karara bağlandı. Ahmet Minguzzi davasındaki karar ne oldu ve sanıklara ne kadar ceza verildi? İşte tüm detaylar.
Davanın Nihai Kararı
Mattia Ahmet Minguzzi'nin kaybettiği davasında nihai karar, bugün Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde verildi. Bu dava, yalnızca ailenin değil, aynı zamanda toplumun da büyük bir dikkatle izlediği bir süreç oldu. Duruşmanın başlangıcıyla birlikte, mağdurun ailesi ve avukatları duruşma salonunda yer alırken, sanıkların katılımı ise SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla sağlandı. Duruşma sırasında, aile avukatı tarafından adalet talep edilirken, mahkeme dışındaki kalabalık ise "Emsal karar istiyoruz" şeklindeki sloganlarla destek verdiler. Yaşanan bu olay, çocuk hakları ve adalet sisteminin önemini yeniden gündeme getirirken, davanın gelişimi de kamuoyunun merakını artırdı.
Duruşmanın Sefer Ayakları
Dava süreci, 24 Ocak'ta Kadıköy'deki tarihi Salı Pazarı'nda gerçekleşen bıçaklı saldırıyla başladı. Alışveriş esnasında cins bir saldırıya uğrayan Mattia, ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Burada 14 gün süren yoğun tedavi sürecinin ardından beyin ölümü gerçekleşti ve genç hayatını kaybetti. Olayın ardından hızla başlatılan soruşturma ve devamındaki dava işlemleri Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürütüldü. Mahkeme sürecinde sanıkların duruşmalara katılımı dikkat çekerken, aileye destek olan vatandaşların duruşma önünde coşkulu bir şekilde gösteri yapması, adalet arayışının toplumsal anlamını pekiştirdi.
Mahkeme Kararının Ayrıntıları
Mahkeme heyeti, yargılama süresince dinlediği tanıklar, sunulan deliller ve sanıkların beyanlarını dikkate alarak kararını açıkladı. Önemli bulgular sonucunda, dört sanıktan iki kişi beraat ederken, iki sanığa "çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan 24 yıl hapis cezası verildi. Bu karar, hem mağdur aile hem de kamuoyu nezdinde büyük bir yankı buldu. Sanıkların avukatı, müvekkillerin o sırada olay yerinde bulunmasının bir talihsizlik olduğunu savunsa da bu ifadeler mahkemede olumsuz karşılandı. Duruşma esnasında yaşanan gerilim, sanık avukatının yere düşmesiyle daha da arttı; böylece dava, toplumda adalet arayışını daha da kuvvetlendirdi.