Almanya’nın şansölye adayı Friedrich Merz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, enerji sektörü yöneticisi Katherina Reiche’yi muhtemel ekonomi bakanı, dış politika uzmanı ve danışmanı Johann Wadephul’u da dışişleri bakanı olarak atayacağını duyurdu. Bu açıklamalar, ilk kabine atamalarının bir parçası olarak geldi.
Merz’in liderliğindeki CDU/CSU (Hristiyan Demokrat Birliği/Hristiyan Sosyal Birliği) muhafazakarları, Şubat ayındaki seçimleri birinci tamamlamış ve bu ayın başlarında merkez sol Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile koalisyon anlaşmasına varmıştı. İki parti, küresel krizlerin arttığı bir dönemde yeni hükümeti hızla kurmayı hedefliyor.
İttifak, ABD Başkanı Donald Trump’ın kapsamlı ithalat tarifeleriyle tetiklediği küresel ticaret savaşının resesyon tehdidi yarattığı bir ortamda, Avrupa'nın en büyük ekonomisini yeniden canlandırmayı ve transatlantik ilişkilerdeki gerilimlere karşı savunmayı güçlendirmeyi amaçlıyor.
Merz; hükümetinin, selefi sosyal demokrat Olaf Scholz'un liderliğindeki üçlü koalisyonu sarsan iç çekişmelerden kaçınmasını ve daha kararlı bir yönetim sergilemesini umuyor.
Henüz göreve başlamadan, Merz ve SPD, parlamentodan tarihi bir mali paket geçirmeyi başardı. Bu paket, yeni hükümete altyapı ve savunma harcamalarını ciddi ölçüde artırma imkânı tanıyor.
Koalisyon anlaşmasına göre, Merz’in partisi Hristiyan Demokratlar (CDU) ekonomi ve dışişleri bakanlıklarını, Bavyeralı kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) içişleri bakanlığını, SPD ise savunma ve maliye bakanlıklarını üstlenecek.
Yeni koalisyonun planları arasında, orta ve alt gelir grubundaki Almanlar için vergi indirimleri, kurumlar vergisinin azaltılması, enerji fiyatlarının düşürülmesi, elektrikli otomobil endüstrisinin desteklenmesi ve tartışmalı tedarik zinciri yasasının kaldırılması yer alıyor.
Ayrıca, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin baskısı altında olan koalisyon, göç konusunda daha sıkı bir tutum benimseyeceğinin sinyalini verdi. Avrupa’nın daha saldırgan bir Rusya ile karşı karşıya kalması nedeniyle Ukrayna'ya güçlü destek sözü verdi ve savunma harcamalarını artıracağını taahhüt etti.
Reiche, eski bir milletvekili olarak, 2020 başından bu yana Avrupa'nın en büyük elektrik şebekesi işletmecisi E.ON’un bir birimi olan Westenergie’nin üst düzey yöneticiliğini yapıyordu.
51 yaşındaki Reiche, 1998'den 2015'e kadar Almanya parlamentosunda görev yaptı; çevre ve ulaştırma bakanlıklarında parlamento sekreteri olarak da çalıştı.
Şu an ayrıca otomotiv tedarikçisi Schaeffler’in denetim kurulunda da görev yapıyor. Reiche, Avrupa enerji krizinin ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin yaşandığı dönemde ekonomi bakanlığını yürüten Yeşillerden Robert Habeck'in yerini alacak.
Wadephul ise 2009’dan bu yana Almanya parlamentosunda bulunuyor ve parlamentoda CDU/CSU muhafazakar grubunun dış ve savunma politikalarından sorumlu başkan yardımcılığı görevini yürütüyor.
Wadephul, sık sık dış politikada dönemin Şansölyesi SPD’li Olaf Scholz’la görüş ayrılıklarına düşen Yeşillerden Annalena Baerbock'un yerini alacak.
Muhafazakarların hem şansölyeliği hem de dışişleri bakanlığını elinde bulunduracak olması ve Wadephul’un Merz’e yakın bir isim olması, Almanya’nın dış politikasında daha net bir çizgi izleyeceğine işaret ediyor. Analistlere göre bu durum, Almanya’nın müttefikleri tarafından memnuniyetle karşılanacak.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin Berlin ofisi başkanı Jana Puglierin, “Merz, dış politika alanında çok güçlü bir şansölye olabilmesi için gerekli koşulları ve yapıları oluşturdu,” diyerek, Merz’in ABD, Çin ve Rusya ile ilişkilerden bizzat sorumlu olacağını vurguladı.
SPD ise bakanlarını, parti üyelerinin koalisyon anlaşmasını onaylamasının ardından açıklayacak. SPD lideri Lars Klingbeil, oylama sonuçlarının çarşamba günü açıklanmasını beklediklerini söyledi.
Friedrich Merz’in 6 Mayıs’ta resmen şansölye olarak göreve başlaması bekleniyor.