Filistinli uzmanlar, özellikle 7 Ekim'den sonra İsrail güçlerinin artan dozdaki baskınlarına tanık olan işgal altındaki Batı Şeria'da her an bir toplumsal patlama yaşanabileceğini ve silahlı çatışma çemberinin genişleyebileceğini
İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi'ni 46 gündür aralıksız şekilde havadan, karadan ve denizden vurmaya devam ederken, işgal altındaki Batı Şeria'da da gece baskınlarını artırdı.
İsrail güçleri Batı Şeria'daki Cenin, Tulkerim, Beytüllahim, El Halil, Nablus, Ramallah, Tubas ve daha bir çok kentte askeri araçlar ve buldozerler eşliğinde baskınlar düzenledi. Batı Şeria'da 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 217 Filistinli öldürüldü. Bu baskınlar sırasında şu ana kadar 2 bin 960 Filistinli gözaltına alındı, evler bombayla patlatıldı ve altyapı tahrip edildi.
Filistinli uzmanlar, Gazze'deki saldırıların ışığı altında Batı Şeria'yı da bir sonraki aşamada silahlı çatışmaların beklediğini söyledi.
Batı Şeria'nın, süratle büyük toplumsal bir patlamaya doğru gittiğini söyleyen Filistinli uzman Cihad Harb, "Yahudi yerleşimcilerin saldırıları, ekonomik durum, Filistinlilerin onurunun çiğnenmesi ve Gazze'deki gelişmelerin" bunu tetiklediğini ifade etti.
Bu patlamanın, gösteriler ya da silahlı mücadele şeklinde olabileceğini ve halkın desteğini aldığı için silahlı çatışma seçeneğinin daha ağır bastığını söyleyen Harb, Batı Şeria'da 7 Ekim öncesinden başlamak üzere yaşanan gerginlikte gençlerin ön saflarda yer aldığını ve halihazırda halkta büyük bir öfke birikimi olduğunu dile getirdi.
"Batı Şeria'nın güneyinin özellikle de El Halil'in çatışma hattına girmesi, tansiyonun daha da yükseleceği anlamına gelir. Çünkü El Halil'de nüfus yoğunluğu fazla ve Yahudi yerleşimcilerle doğrudan temas noktalarına ulaşmaları daha kolay." diyen Harb, silahlı grupların Batı Şeria'nın kuzeyinden güneyine intikal etmesinin, İsrail'e karşı düzenlenen eylem dairesini genişleteceğini söyledi.
Ramallah'taki Yabous Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Süleyman Bişarat, Batı Şeria'da silahlı eylemler dahil olmak üzere direniş eylemlerinde artış yaşandığını ve bu durumun İsrail'i korkuttuğunu belirtti.
"İsrail, bu toplumsal patlamayı mümkün mertebe ertelemeye çalışıyor. Bir sonraki aşamanın geleceğini ve bunun öncekilerden faklı olacağını biliyor." diyen Bişarat, şunları kaydetti:
"Geçmiş dönemde Batı Şeria'nın kuzeyinde silahlı gruplar teşekkül etti ancak bunlar güneye intikal etmedi. Kanaatimce bu durum (güneye intikal etmesi), büyük silahlı bir çatışmaya giden yolun başlangıcı olacak."
El Halil'in, Yahudi yerleşimcilerle daha fazla temas halinde olduğunu ve bu durumun insan kayıplarına neden olacak silahlı saldırılar gerçekleştirme olasılığını kolaylaştırdığını kaydeden Bişarat, "Bu durumda, çatışma İsrail içine özellikle de Kudüs'e ve askeri kontrol noktalarına kayabilir." ifadesini kullandı.
Geçen yıllarda El Halil'de silah kullanımının büyük oranda yayıldığını aktaran Bişarat, "El Halil silahlı çatışma hattına dahil olacak olursa, buradaki büyük nüfus yoğunluğundan dolayı daha büyük askeri eylemlere tanık oluruz." diye konuştu.
Bişarat, Filistinlilerin onurunun çiğnenmesi, baskınlar ve yıkımların Batı Şeria'nın topyekün askerileştirilmesine neden olduğunu vurguladı.
Cenin'deki Arap Amerikan Üniversitesi Siyasi Bilimler Öğretim üyesi Emced Ebu'l Iz, Batı Şeria'nın, Yahudi yerleşimcilerin saldırıları ve İsrail güçlerinin baskınları nedeniyle bir galeyan halinde olduğunu vurguladı.
"Toplumsal patlama an meselesi ve bu an, her an gelebilir. Buna neden olan yerleşimcilerin eylemleri ve silah taşımalarıdır." diyen Ebu'l Iz, Batı Şeria'nın yerleşimcilerin elindeki silahlar nedeniyle "sürprizlere" gebe olduğuna dikkati çekti.