Artvin, doğal güzellikleri ve doğa turizmiyle ünlü olan bir il olarak bilinirken, son dönemde yapılan maden ihaleleri Artvin'in geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Artvin'de gerçekleşen dört maden ihalesinin, Kaçkar Dağları Milli Parkı'nı da etkileyeceğini ve ilin tarım alanlarının, ormanlarının ve korunan bölgelerinin maden faaliyetlerinin hedefi haline gelebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Artvin'in doğal güzellikleri ve biyoçeşitliliği, Kaçkar Dağları Milli Parkı ile vurgulanırken, son yapılan dört maden ihalesiyle bu güzelliklerin tehlike altında olduğu ortaya çıktı. Yaklaşık 5 bin 600 hektarlık alanın bu ihalelerle birlikte maden sahası olarak belirlenmesi, Kaçkar Dağları'nın Erzurum, Rize ve Artvin illeri arasında paylaşılan ortak bir alanı da kapsıyor. Bu durum, üç ilin ortak sorunu haline geldi.
Doç. Dr. Kurdoğlu, madencilik faaliyetlerinin çevre kirliliği ve yaşam alanlarının kaybı gibi sorunlara yol açtığını vurgulayarak, "Madencilik özellikle metalik madenlerin çıkarıldığı yerlerde, insanın gördüğü zaman ürpereceği kadar kötü bir manzarayla karşı karşıya bırakıyor. Asit maden drenajı gibi sürekli bir kirlilik sorunu da beraberinde getiriyor. Türkiye ve dünyanın dört bir yanında bu tür sorunların çözümü bulunamamış ve bu alanlar yeniden rehabilite edilememiştir" dedi.
Artvin'in yüzde 71'i maden ruhsatlı alanlarla kaplı durumda ve bu durum, tarım alanları, ormanlar ve korunan alanların maden faaliyetlerinin hedefi haline gelmesine yol açıyor. Tarım alanlarının yüzde 46'sı, meraların yüzde 54'ü ve korunan alanların yüzde 47'si madene ruhsatlı durumda. Bu, Artvin'in tarım ve doğa temelli turizmle geçinen bir il olarak geleceğini tehlikeye atıyor.
Artvin'in yaşanmaz hale gelebileceği uyarısını yapan Kurdoğlu, bu gelişmelerin insanların göç etmesine neden olabileceğine dikkat çekti. Artvin'in doğal kaynakları ve yaşam alanlarına yönelik bu yeni tehditlerin, ilin geleceği açısından ciddi bir sorun teşkil ettiği vurgulandı.
Artvinli yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, bu maden faaliyetlerine karşı çıkarak doğal güzelliklerin ve çevrenin korunmasını talep ediyor. Ancak, maden sahalarının hızla genişlemesi, ilerleyen dönemlerde çevre ve doğa koruma mücadelesini daha da zorlaştırabilir. Artvin'deki maden sahası tahsisleri ve madencilik faaliyetleri, ilin doğal zenginliklerinin korunması adına kamuoyu ve yetkililer tarafından yakından takip edilmeye devam edecek gibi görünüyor.