Cumhuriyetin 100. Yılı etkinlikleri çerçevesinde CHP PM üyesi ve Kadın Kolları Başkanı Rize’ de önemli açıklamalarda bulundu
Parti il binasındaki basın toplantısında konuşan CHP Rize İl başkanı Saltuk Deniz, “Cumhuriyetimizin 100.yılı etkinlikleri kapsamında yaptığımız etkinliklerden birinde dekadın Kolları Genel Başkanımız Aylin Nazlıaka ilimize geldi. 100 yılı dolduran Cumhuriyetin çok anlamı var, bunu kutlamak için çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Önceki yıllarda 1 hafta süren etkinliklerimiz vardı. Bu yıl futbol turnuvası düzenledi arkadaşlarımız. Sadece Üniversiteden takımların katıldığı 8 takım turnuvaya katıldı. Bugün Aylin Nazlıaka’ nın katılacağı bir kadın buluşması var. Ardından da bir yürüyüş gerçekleştireceğiz. Buradan bir konuyu dile getirmek istiyorum. Rize Valiliği okullara gönderdiği yazıda okullara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ ın resmini asılmasını istemiştir. Hem Atatürk resmini hem Türk bayrağı resmini hem de Cumhurbaşkanının resmini asacaksınız. Türkiye’ de ve Rize’ de ilk görülen bir uygulama. Cumhuriyetin 100. Yılında böyle bir uygulama ile karşılaşmış olmaktan dolayı Rizeliler adına bunu hiç doğru bulmuyoruz. Rize bir Cumhuriyet kenti, Cumhuriyet kenti olan Rize’ de. Cumhurbaşkanının resmini Cumhuriyetin 100. Yılının simgesi olan Atatürk’ un resmiyle bir okullara, kamu kurumu binalarına asılmasını doğru bulmuyoruz” dedi
Bugün bir Cumhuriyet kenti olan Rize’ de hemşerilerimle birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu kaydeden CHP PM üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Cumhuriyetin 100. Yılı etkinliklerini kutlama kapsamında birçok buluşmalar gerçekleştireceğiz. Özellikle Cumhuriyetin bir kadın devrimi olduğu üzerine bazı kadın arkadaşlarımızla konuşmalar yapacağız. Cumhuriyet çok zor şartlarda kuruldu. Biz bu Cumhuriyeti genci, yaşlısı, kadını, erkeği hep birlikte kurduk. Öylesine büyük bir tarihi zafer gerçekleşti ki çok mazlum ülkelere de örnek olmuştur. Bütün bu süreçlerden sonra Cumhuriyet kurulduktan sonra ilk dönemlerde o büyük atılımlar yapılmazsa biz bu günlere gelemezdik. İlk dönemlerde yoksulluk, yoksuzluk ve cehaletinde hegemonyası vardı” dedi
Cumhuriyetten Önce Ülkemiz harap içindeydi
CHP PM. Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Ülkemiz harap, halkımız ise bitkin ve perişan dutumdaydı. Akıl ve bilim ihmal edilmişti. Bunun için Cumhuriyetle birlikte hızla devrimler gerçekleşti. 40 bin köyümüz vardı ve 37 binin de okul, yol, dükkân yoktu. Nüfusun yüzde80 i kırsalda yaşıyordu. Halkın yüzde 82 si tarımla geçimini sağlamaya çalışıyordu ancak üretim yeterli değildi. Karayolu ve demiryolu çok yetersizdi. 3 tarafı denizlerle çevrili olmamıza rağmen ülkemizde denizcilik unutulmuştu. Limanlar yabancıların elindeydi. Donanmamız çürümeye terk edilmişti. O dönemde tüm Türkiye’ de 344 tane doktor vardı. Salgın hastalıklar çok yaygındı. Özellikle sıtma, verem, frengi gibi hastalıklar çok yaygındı. Bebek ölüm oranları yüzde 60’ ın üzerindeydi. Telefon, makine, otomobil yok denecek kadar azdı. Elektrik sadece İstanbul ve İzmir’ de vardı. Avrupa’ daki teknolojiden çok uzaktık. Kapitülasyonlar ve Duyumu Umumiye ile iliklerimize kadar sömürülüyorduk. Ülkemizde sadece 281 sanayi kuruluşu vardı ve bunların sadece yüzde 9’ u devlete aitti. Osmanlıdan Cumhuriyete 4 önemli Fabrika kaldı. Bunlar Hereke İpek dokuma Fabrikası, Feshane Yün- İpek Fabrikası, Bakırköy Bez ve Beykoz deri fabrikaları” dedi
O dönemde Eğitim Çok yetersizdi
Osmanlı’ nın son döneminde eğitimin çok yetersiz olduğunu kaydeden Nazlıaka, “Okuma yazma oranı çok düşüktü. Erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde 4’ TÜ. Yani halkın yüzde 90 ının üzerindeki kesimi bir büyüğünün mezar taşına ne yazdığını okuyamıyordu. Bu topraklarda o dönemde sadece bir üniversite vardı. Bu Üniversite de fotoğraf çekmek, dans etmek yasaktı. Osmanlı döneminde kadının adı yoktu. Ailenin üzerinde büyük baş hayvan, küçük baş hayvan kayıt altına alınıyordu ama kadınlar sayılmıyordu. Okuyan, çalışan kadın sayısı da son derece azdı” dedi
Cumhuriyetle Bir Kadın Devrimidir
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Cumhuriyetle kalkınma hamleleri başladı 15 yılda ülke demir ağlarla örüldü. Birçok fabrika açılarak istihdamlar yaratıldı. Özellikle kadının eşit yurttaşlık konusunda birçok devrim gerçekleşti. Aslında Cumhuriyet bir kadın devrimidir. Atatürk kadınların Kurtuluş savaşı mücadelesinde hem en önde hem de cephe arkasında ne kadar mücadele verdiğini görmüş şu cümleyi kurmuştur, ‘Dünyanın hiçbir milletinde kadınlar ben ülkemi zafere ve bağımsızlığa kavuşturmak için Anadolu kadını kadar çalıştım, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez’ demişti. Egemenlik kayıtsız şartsız halka geçtikten sonra kadınlar hızla eşit yurttaş olmanın toplumsal, sosyal, siyasal, kültürel anlamda eşit yurttaşlığa adım adım gerçekleşti. İş kanunun da yapılan değişiklikler, 3Mart 2023 teki Üç devrim yasaları, arkasından 1926’daki Medeni Kanun’daki değişikliklerle birlikte kadının boşanma hakkı, miras hakkı, mahkemelerde tanıklık yapma hakkı gibi birçok hakka sahip olması bütün bu süreci ördü. Ardından 3Nisan 1934’ te yerelde, 5 Aralık 1934’ te de parlamentoda kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip olmuştur. O günden bugüne kadınlar haklarına son derce sahip çıkmıştır” dedi