Bahçeli: Nasıl ki Gezi’de konu ağaç değilse Akbelen’de de değil

Bahçeli, nasıl ki, Gezi Parkı'nda konu ağaç değilse, Akbelen'de de ağaç olmadığını söyledi.

GÜNCEL 1.08.2023 16:45:00 0
Bahçeli: Nasıl ki Gezi’de konu ağaç değilse Akbelen’de de değil

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mart 2024'te yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Bahçeli, demokratik ve hukuk ilkeleri çerçevesinde milletin takdir ve tercihiyle yapılan 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin hitamında bir yanda 28’nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tecelli ettiğini, diğer yanda da Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin teşekkülünün sağlandığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin mümeyyiz ve stratejik avantajlarının mucibince bir haftayı bile bulmaya süre içerisinde kabinenin kurulduğunu, bu suretle yasama-yürütme arasında uyum tezahür ederek siyasi istikrarın korunduğunu ifade eden Bahçeli, "Bu kapsamda Türk milleti, Cumhuriyet’in 100’ncü yıldönümünde mühim ve müessir bir kazanıma imza atmış, kutlu iradesiyle önümüzdeki beş yılın ve Türkiye Yüzyılı’nın yol haritasını belirlemiştir." dedi.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Kaldı ki ülkemizi dibi zifiri karanlık uçurumlara çekmek için amaç, arayış ve arzu içinde kıvranan muhtelif iç ve dış fesat yuvalarına fırsat verilmemiştir. Egemenliğin yegâne sahibi olan milletimiz istikbal ve istiklal haklarına gölge düşürmediği gibi zillet ve hezimet siyasetine de şans tanımamıştır. Milli Mücadele yıllarının akıl ve ahlakının yanı sıra Cumhuriyet’in kuruluşuna refakat eden ruh ve duruş elbette Cumhur İttifakı’nda tecessüm ederek Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş kararlılığını her cepheden desteklemiştir. Hiç kuşku yok ki, 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde kazanan hem Türkiye hem de Türk milleti olmuştur."

"Muhalefet partileri yerel yönetimlerde sınıfta kalmış ve dağılmışlardır"

Bu mezkur ve müstesna kazanımın 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimlere aynısıyla yansımasının merkezi yönetimden yerel yönetimlere uzanan hat boyunca Türkiye'nin gücüne güç katacağını vurgulayan Bahçeli, muhalefet partilerinin uhdesinde bulunan belediyelerin en kötü dönemlerini yaşadığını aktardı.

Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Eser ve hizmet siyaseti yerine hamaset ve husumet siyaseti takip eden muhalefet partileri yerel yönetimlerde sınıfta kalmış ve dağılmışlardır. Türk milleti yürek yaralayan çarpık ve yozlaşmış böylesi bir tabloya asla mecbur ve müstahak değildir.

"Aziz vatandaşlarımız çaresizliğe ve ilgisizliğe terk edilmişlerdir"

31 Mart 2019 sonrası zillet ittifakı partilerinin yönetimine geçen belediyeler adeta Fetret Devri’ne mahkûmiyetle birlikte, bu belediyelerin hizmetle mükellef oldukları şehirler ve bu şehirlerde mukim aziz vatandaşlarımız çaresizliğe ve ilgisizliğe terk edilmişlerdir. Emanet zayi olmuş, CHP’li ve diğer muhalif partili belediye başkanları üstlendikleri görevleri taammüden ihmalin yanı sıra, genel siyasetin meçhul tartışma ve polemiklerinin çıkmaz sokağına hapsetmişlerdir.

"Yerel yönetimlerdeki mevzi ve merkezkaç istila son bulmalıdır"

Türk demokrasi ve siyaset tarihi, yerel yönetimlerde vasat bulan vaki ve vahim dağınıklığa, üstelik atalet ve acziyete bugüne kadar hiç tanık olmamıştır. Zira çarpıcı gerçekler ayan beyan karşımızdadır. CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yönetimi altında inim inim inleyen belediyelerin milli iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir.

Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık maksadıyla zehirleyip seferber ettiği belediyeler mutlaka el değiştirmeli ve cumhurun yönetimine geçmelidir. Yerel yönetimlerdeki mevzi ve merkezkaç istila son bulmalıdır.

"Zillet ittifakı, deyim yerindeyse ateşle oynamaktadır"

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı yerel yönetimlere çöreklenen bozguncu anlayışın milli güvenliği ve toplumsal huzuru sarstığı kanaatindedir. Zillet ittifakı, içine yuvarlandığı kaosu ülke geneline taşımaya ve teşmil etmeye heveslenmekte, deyim yerindeyse ateşle oynamaktadır.

CHP’nin iç bünyesini habis bir ur gibi saran anlaşmazlıkları örtbas etmek gayesiyle sivri ağızlı ve siğil akıllı yönetici veya milletvekilleri eliyle toplumun hassas olduğu alanlarda provokasyona yeltenmesi dikkatle takip edilip önlem alınması gereken bir tehdittir.

"CHP yönetiminin her konuda krize oynadığı görülmektedir"

Muğla Akbelen’de başta CHP Genel Başkanı olmak üzere, nöbetçi provokatörlerin günlerdir iç huzuru tahrip çabası gözümüzden kaçmamıştır. Günbegün eriyen bir partinin ve marjinal yedeklerinin Akbelen’den bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmak için her alçaklığa tevessül ve teşebbüs ettikleri açıktır. Ortak aklın sükûtuyla beraber sinerjisini ve siyaset dengesini kaybedip yoğun iç kargaşanın tutsağı haline düşen ve hatta kongresini dahi yapmaktan aciz olan CHP yönetiminin her konuda krize oynadığı görülmektedir.

"CHP yönetimi, yüksek tansiyonu Türkiye'ye yaymanın çabasındadır"

Muğla Akbelen’de FETÖ ve PKK iltisaklı kriminal tiplere eylem alanı açan, sözde çevreci örgütlere çanak tutan, yasa dışı sol gruplarla kol kola girip olay çıkarmak için fırsat kollayan CHP yönetimi, siyasi komaya girmesine neden olan yüksek tansiyonu bir kanaldan Türkiye’ye yaymanın çabasındadır.

"HDP’li bölücüler ne yapıyorsa aynısına CHP’li milletvekilleri de kalkışmıştır"

CHP, feodal siyasi beyliklerini ilan etmiş bir avuç hukuk tanımaz menfaatperestin kuşatması altındadır. Akbelen’de bir CHP’li milletvekilinin şerefli ve kahraman jandarmamıza eşkıya diye bağırıp tıpkı bir müstevli işbirlikçisi gibi koşarak peşine düşmesi utançla hatırlanacak rezil görüntülere sahne olmuştur.

HDP’li bölücüler ne yapıyorsa aynısına CHP’li milletvekilleri de kalkışmıştır. Türk vatanında, Türk askerine düşmanca mukabele etmenin cezasız ve karşılıksız bırakılmaması, bu milletvekili müsveddesinin dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanmasının önünün açılması demokrasi ve hukuk namusu adına bir mecburiyettir.

"Takip edilen bu yol, yol değildir"

Zillet ittifakı Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde yaşadığı hüsranın sancısıyla ayar ve ölçülerini tamamen kaybetmiştir. Nasıl ki, Gezi Parkı’nda konu ağaç değilse, Akbelen’de de ağaç olmadığı kesindir. Muhalefet partileri sandıkta alamadıkları sonucu sokakları karıştırarak, toplumsal olayları kaşıyarak, bir çatışma iklimi kurgulayarak kestirme yollardan almak istemekte, bu nedenle de provokasyon kuyruğuna girmekte bir sakınca görmemektedir. Takip edilen bu yol, yol değildir, sonu da sonucu da muhatapları adına mağlubiyet ve mahcubiyettir.

"Sorumsuzluk ve şuursuzluk örneği"

CHP Genel Başkanı’nın etrafı çevrelenmiş, aleyhine olacak şekilde çember gittikçe daralmışken Akbelen’de boy göstermesi başka bir sorumsuzluk ve şuursuzluk örneğidir.

İstismar siyasetinin, inkar ve ihanet sarmalının ön kapısı olduğu gibi, bunun faillerine sağlayacağı bir yarar da yoktur.

"Suç ve suçluyla mücadele kararlılıkla devam edecek"

Esenyurt’ta işlenen menfur bir cinayet üzerinden toplumsal yapıya korku aşılayan, tedirginliği artıran, güven ve huzur ortamını karartmaya çalışanlar da siyasetten ve demokrasinden umudunu kesen zillet zihniyetinden başkası değildir. Suç ve suçluyla mücadele kararlılıkla devam edecek, bu süreçte hiç kimsenin gözünün yaşına da bakılmayacaktır.

"Bir insan hakkı olan huzur Türkiye’mize egemen olacaktır"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci döneminde, bir insan hakkı olan huzur Türkiye’mize egemen olacaktır. Bu hususta muktedir irade ve müteyakkız inanç Cumhur İttifakı’nda ziyadesiyle havi ve hakimdir. Sabır, sükûnet ve suhuletle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği titizlikle muhafaza ve müdafaa edilecektir. Nitekim milletimiz müsterih olmalı, gönlünü de ferah tutmalıdır.

"2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu"

Milliyetçi Hareket Partisi, ekonomiden diplomasiye, sağlıktan spora, enerjiden ekonomiye, güvenlikten terörle mücadeleye, eğitimden sanata, sanayiden ulaştırmaya, kısaca hemen her alanda Türkiye’nin başarısı için merkezi yönetimle yerel yönetim arasında siyasi, fikri ve hedef birlikteliğini bir zaruret kabul etmektedir.

Bu maksatla da 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine hazırlık süreci 24 Temmuz 2023 tarihinde başlatılmış, 1 Ağustos 2023 tarihinden itibaren de ülke sathına etaplar halinde yayılması kararlaştırılmıştır.

"2024’e Doğru, Diyar Diyar Anadolu" temasıyla çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir.

Mahalli İdareler Seçim sürecinde kullanılacak görsellerimiz ülke çapında seçilmiş billboardlarda vatandaşlarımızın bilgisine sunulacaktır.

Hedefimiz, "İstikrar ve Hizmet İçin, Uyumlu Yönetimle, Umutlu Geleceğe" ulaşmaktır.

Hedefimiz, "Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru" yol almaktır.

Hedefimiz, "Aklın Yolu Bir, Genelden Yerele Birlik, Ülkede Yönetimde Dirlik" oluşturmaktır.

Hedefimiz, "Ayırmadan, Ayrışmadan Yerelde İktidar, Ülkede İstikrar" sağlamaktır.

Hedefimiz, "Yönetimde İstikrar, Daha Güçlü İstikbal"dir.

Hedefimiz, "Yeni Yüzyıl, Lider Türkiye, Üretken Belediye"dir.

Hedefimiz, "Güçlü Yasama, Kararlı Yürütme, Uyumlu Belediye"dir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Mahalli İdareler Seçimlerinde takip edeceğimiz birinci stratejik hedefimiz; mevcut belediye başkanlıklarımızı muhafaza ederek bunun üzerine yenilerini ve hatta daha çoğunu eklemektir. İkinci stratejik hedefimiz; Cumhur İttifakı’nın doğasına ve ruhuna muvafık hareket edip muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin yürek yaralayan makus ve meyus hallerine son vermektir.

"Gayret bizden, tevfik Allah’tandır"

14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde elde edilen demokratik başarıyı yerel yönetimlerde perçinlemek, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ivmek vermek boynumuzun borcudur.

Gayret bizden, tevfik Allah’tandır. Yerel yönetimlerin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birleşik ve bütünleşik yapısı, merkezi yönetimle tek ses ve tek nefes oluşu Türkiye’mizin medeniyetler ve milletler mücadelesinde büyük bir kozu olacaktır. Milletimize olan güvenimiz ve inancımız tamdır.

"Emperyalizme kurşun asker olmanın acıklı ve ağır sonuçlarını herkes görecektir"

14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta havlu atan muhalefet partileri, 31 Mart 2024 tarihinde de kaybedecek ve Türkiye’nin ufkunu perdelemenin bedelini sandıkta ödeyeceklerdir.

Emperyalizme kurşun asker olmanın acıklı ve ağır sonuçlarını zamanı geldiğinde herkes görecektir.


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Haber Kaynak

admin admin