İlçeye bağlı Başpınar köyünde 56 yaşındaki çiftçi Emrah Çil, dağlık alanda bulunan ve 10 yıldır atıl durumdaki tarlasına geçen yıl sonbaharda buğday tohumu serpti.

Hasat zamanı gelmesine rağmen bölgeye ulaşacak uygun tarım makinesi bulamayan Çil'in yardımına köylü kadınlar koştu.

Yıllarca güç koşullarda tarlada çalıştıktan sonra makineleşmeyle birlikte geleneksel tarımdan uzaklaşan kadınlar hem eski günleri yad etmek hem de Çil'e yardımcı olmak amacıyla oraklarla tarlaya girdi.

Sıcak havaya rağmen orak sallayan kadınlar, sabahın erken saatlerinden akşama kadar çalışarak iki günde 5 dönüm buğdayı biçti.

"Çoğu yıllar sonra, bazıları da ilk kez eline orak aldı"

Aynı zamanda köyün muhtarı da olan Emrah Çil, AA muhabirine, tarlasına ulaşacak biçerdöver gibi tarım makinesi bulamadığını söyledi.

Durumu öğrenen komşularının sabah erken saatlerde yardım için tarlaya geldiğini belirten Çil, "Burada kahvaltılarını yaptılar, sonra başladılar tarlayı orakla biçmeye. Hepsine teşekkür ediyorum. Çoğu yıllar sonra, bazıları da ilk kez eline orak aldı. Gençler özellikle, 'Eskileri yad edelim, o zorlukları biz de yaşayalım.' diye geldiler." ifadelerini kullandı.

Çil, köyde yaklaşık 40 yıldır orakla hasat yapılmadığına işaret ederek, "Orak işi sadece bizim köyde değil, Bayburt'un bütün köylerinde kalktı. İstiyoruz ki bu gibi şeyler biraz daha fazla olsun da insanlar kendi ektiğini, biçtiğini yesin. Doğal olsun. Ben buraya doğal buğday ektim. Ne gübre attım, ne başka bir şey kullandım, Allah ne verdiyse o." dedi.

Köy sakinleri komşularına yardım etmekten dolayı mutlu

Komşusuna destek olan 66 yaşındaki Sevgi Şimşek, hem muhtara yardımcı olmak hem de arkadaşlarıyla eskileri yad etmek için orağını alarak tarlaya geldiğini söyledi.

Zorlanmasına rağmen keyif aldığını dile getiren Şimşek, "40 yıldır elimize orak almamıştık, biraz zor oldu ama yine de güzel oldu. Piknik havasında güzel geçti. Eskiden daha kolaydı, şimdi çok zor geldi. Hem piknik hem orak, arkadaşlarla bir arada güzel gün geçirdik." diye konuştu.

İstanbul'da yaşayan ancak yazı köyünde geçiren 28 yaşındaki Rüveyda Temur ise ilk kez eline orak aldığını aktardı.

Zorlanmasına rağmen keyif aldığını belirten Temur, şunları kaydetti:

"Modern tarıma geçildiği için böyle şeyler artık kalmadı. Biz bunu denemek istedik. Aslında böyle şeylere sahip çıkmamız gerekiyor. Geçmişimizi unutmamamız lazım. Çocukken gelirdik, daha çok oyun oynardık ama dedemin öküzleri vardı. Onun üzerinde vakit geçirirdik. Bugün ilk kez elime orak aldım biraz acemi olduğum için parmağımı da hafif şekilde kestim ama keyifliydi. Böyle şeyleri kaybetmememiz gerekiyor. Ne kadar zor olsa da tadını çıkararak günü geçirmeye çalıştık."​​​​​​