Her yıl Afrika kıtasından Sinop'un Saraydüzü ilçesindeki Cuma Ovası'na gelen leyleklerin rahatsız olmaması için köylüler, büyük özen gösteriyor.
Havanın ısınmasıyla binlerce kilometrelerce katederek Afrika ülkelerinden Cuma Ovası'na gelen leyleklerin, burada geçirdikleri yaklaşık 6 ay süresince güvenle üremeleri ve beslenebilmeleri için bölgede yaşayanlar ellerinden gelen tüm özveriyi gösteriyor.
Ovadaki köylerde elektrik direklerine yuva yaparak yavrularını büyütmeye çalışan kuşların rahatsız olmaması için köy sakinleri, leylek yuvalarının zarar görmemesi için evlerinin çatı onarımlarını erteliyor.
Bölgede, "Cuma Ovası'nda Leylek Popülasyonunun Araştırılması Projesi" kapsamında da çalışmalar yürütülüyor.
Koordinatörlüğünü, yıllardır bölgede leyleklerle ilgili gözlem yapan Saraydüzü Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi Müdürü Orhan Okur ile Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Evrim Sönmez'in yaptığı proje çerçevesinde köylülere, leylekler hakkında bilgi veriliyor.
Geçen yıl başlayan projeyle Cuma Ovası'ndaki elektrik direklerine leylekler için yapay yuva platformları yerleştirilerek enerji hatlarında oluşabilecek zararların önüne geçiliyor, aynı zamanda bu kuşların güvenliği sağlanmış oluyor.
Leylekler, bu yuvalarda güvenli ortamda yavrularını büyüterek, ağustos ayında tekrar Afrika ülkelerine doğru kanat çırpmaya başlıyor.
Orhan Okur, AA muhabirine, bu yıl bölgede 60 civarında leylek yuvasını takip ettiklerini söyledi.
Yuvalardaki kuşların halkalama işlemlerini projede yer alan diğer paydaşlarla bir süre önce tamamladıklarını belirten Okur, leyleklerin yapay platformlarda üremeye başlamalarının gelecek adına umut verici olduğunu dile getirdi.
Okur, geçen yıl bölgede büyüyen 100'e yakın leyleğin göç ettiğini belirlediklerini aktararak, projelerine en büyük katkıyı bölgede yaşayanların verdiğini vurguladı.
Bütün canlıların rahat oldukları ortamda yaşamak istediklerine işaret eden Okur, şunları kaydetti:
"Leylekler insanlarla çok yakın ilişki kursa da burada rahatsız olsalar bu popülasyon oluşmazdı. 60'ın üzerinde leylek yuvası var Cuma Ovası'nda ve bu her sene genişliyor. Bence bu işte esas mimar köylüler. Köylüler hiç rahatsız etmiyor, leylek yuvası zarar görmesin diye çatısını aylarca onarmıyor. Evine su girmesine rağmen müdahale etmiyor. Bence bu çok değerli. Güzel bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz leylekler ile köylüler arasında."
- Çatısını tamir ettirmek için leyleklerin göç etmesini bekliyor
Yenice köyünden Hasan Bora ise evinin çatısı tahrip olmasına rağmen tamir için leyleklerin yuvadan ayrılmasını beklediğini söyledi.
Evine yağmurlu havalarda su girdiğini anlatan Bora, "Yavru varken ben kiremitleri söküp atmam. Onların gitmesini bekliyorum. Ben onları atar mıyım, onların günahlarını çeker miyim? Geçen ustaya gittim. 'Sökeyim desen de leylekler varken söktürmem.' dedim kendisine. Onlar gittikten sonra çatımızı onaracağız artık." dedi.
- "Müzik sesi gibi"
Aynı köyden Şaban Bağlar da leyleklerle zaman geçirmenin çok güzel olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Özellikle yavruların uçmayı öğrenme süreçlerini keyifle takip ediyoruz. Şakırtı sesleri bize çok hoş geliyor, müzik sesi gibi. Torunlarımız, çocuklarımız gelince onları izliyorlar. Ufak tefek zararları var ama o kadar olacak tabii. Biz leyleklere burada sahip çıkıyoruz. Örneğin geçen sene biri yaralandı, caminin önüne düştü. Çağırdık, gelip aldılar, tedavi edince bize geri getirdiler."