Giresun’un Görele ilçesine bağlı Çanakçı Vadisi’nde yapılmak istenen hidroelektrik santrali (HES) projesine karşı dört yıl süren hukuki mücadelede çevreciler ve köylüler büyük bir zafer kazandı. Daha önce Danıştay tarafından köylülerin aleyhine bozulan dava, Giresun İdare Mahkemesi tarafından yeniden ele alındı ve çevre ile halkın lehine sonuçlandı.
Çanakçı halkının yıllardır süren mücadelesi, dayanışma ve örgütlenmenin gücünü bir kez daha gösterdi. Halkın sözcüsü Harun Şahin, birlik ruhunun bu zaferdeki önemine dikkat çekerek, "Halk, yurttaş, köylü bir araya gelmezse şirketler istediklerini yapıyor. Ancak bu kez birlik olduk ve kazandık" dedi.
Davanın avukatı Remzi Kazmaz ise gönüllü olarak destek verdiği davanın kazanılmasında halkın kararlılığının belirleyici olduğunu ifade ederek, "Bu karar, sadece Çanakçı için değil, gelecekteki çevre davaları için de önemli bir örnek teşkil ediyor" dedi.
Dava sürecinde, Çanakçı Vadisi’nin doğal sit alanı ve milli park statüsüne sahip olmasına rağmen, "ÇED gerekli değildir" raporlarıyla HES projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığı ortaya kondu. Ayrıca, projenin arkeolojik alanlara ve kültürel varlıklara zarar verebileceği vurgulandı. Avukat Gazi Dörücü, mahkemenin sürdürülebilir çevre ilkesi doğrultusunda karar vermesinin önemine işaret ederek, "Bu karar, çevre hukukunun gücünü bir kez daha ortaya koymuştur" ifadelerini kullandı.
Derelerin Kardeşliği Platformu kurucusu Avukat Remzi Kazmaz, yıllardır süren dere mücadelelerinde halkın örgütlenmesinin önemine vurgu yaptı. "Örgütlü halk ve hukuk bir araya geldiğinde başarıya ulaşmak mümkün. Yaşam alanlarına yönelik bu tür saldırılara karşı halk birleşmeli ve direnmelidir" diyerek herkesi dayanışmaya davet etti.
Karadeniz’de HES projelerine karşı yürütülen mücadele, bölge halkı için yaşam alanlarını korumanın bir yolu haline gelmiş durumda. Ancak bölgedeki halkın en büyük şikâyeti, bu mücadelelerin Ankara’dan yeterince duyulmaması. Çanakçı HES davasında alınan karar, Karadeniz’in doğal güzelliklerini koruma adına verilen mücadelede önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor.
Bu tarihi zafer, Çanakçı Vadisi’nin doğal ve kültürel değerlerini koruyarak, bölgedeki diğer çevre mücadelelerine de ilham veriyor.