ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından yapılan analizlerde, sardalyada milyonda yalnızca 0,013 parça cıva tespit edildi. Bu oran, piyasada bulunan balık türleri arasında en düşük seviyeyi temsil ediyor. Aynı rapora göre, karides, deniz tarağı ve istiridye gibi kabuklu deniz ürünleri de oldukça düşük cıva içeriğine sahip. Bu nedenle deniz ürünlerinden vazgeçmeden sağlıklı seçimler yapmak isteyenler için sardalya ve benzeri seçenekler öne çıkıyor.
SARDALYA SAĞLIK AÇISINDAN NEDEN ÖNE ÇIKIYOR?
Cıva, yüksek dozlarda toksik etki göstererek beyin, kalp ve akciğer sağlığını tehdit edebiliyor. Ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatıp böbrek fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebiliyor. Balıklar, insanlar için cıva maruziyetinin en yaygın kaynağı olarak kabul ediliyor. Ancak sardalya, bu riski minimuma indirirken aynı zamanda çok sayıda besin öğesi sunuyor.
Kalsiyum, potasyum, demir ve E vitamini bakımından zengin olan sardalya, sağlıklı bir protein kaynağı olarak öne çıkıyor. Üstelik konserve haliyle pratik bir şekilde tüketilebiliyor. Limonlu sardalya makarna, sandviç ya da salata gibi pek çok tarifte kolayca kullanılabiliyor.
TÜKETİMDE BİR NOKTAYA DİKKAT
Sardalyanın konserve formu pratik olsa da, sodyum içeriği yüksek olabiliyor. Bu nedenle tuz alımına dikkat etmesi gereken bireylerin, taze sardalya tercih etmeleri öneriliyor. Fırında ya da ızgarada pişirilerek sağlıklı bir şekilde tüketilebilecek sardalya, cıva endişesi taşımadan deniz ürünlerinden faydalanmak isteyenler için ideal bir seçenek olarak gösteriliyor.