Denizin Binlerce Derinliklerindeki İnternet Kabloları Nasıl Onarılıyor?
Sizi dünya ile bağlayan bu teknoloji aslında okyanusların derinliklerinde yatıyor. İşin en büyüleyici kısmı, bu kabloların hasar gördüğünde nasıl onarıldığı!
Dünya çapında yaklaşık olarak 1.367.939 kilometre uzunluğunda deniz altı internet kablosu, okyanusların derinliklerinde yer alıyor. Bu uzunluk, dünyanın çevresini tam 34 kez dolaşabilecek kadar büyük!
Ancak bu kabloların zarar görmesi durumunda devreye giren onarım süreçleri, sıradan bir internet bağlantı sorununu çözmekten çok daha karmaşık.
Onarım süreci, her şeyden önce özel bir cihaz ile başlıyor: Habitat Onarım Ünitesi. Bu küçük ama etkili cihaz, okyanus tabanındaki kablolara sarılıyor ve içindeki suyun boşaltılmasını sağlıyor.
Dalgıçlar, bu ünitenin içindeki özel eldivenlerle çalışarak, kabloyu kuru bir ortamda tamir edebiliyorlar. Ancak her onarım bu kadar yüzeysel değil.
Daha derinlerde, işin boyutu tamamen değişiyor. Saturation diving adı verilen bir teknikle, dalgıçlar yüzlerce metre derinlikte çalışabiliyor.
Dalgıçlar, 28 gün boyunca basınçlı odalarda eğitim alıyor ve heliox adı verilen özel bir gaz karışımıyla nefes alıyorlar. Düşünün, bir kablo tamiri için tam bir ay hazırlanmanız gerekiyor!
Bazı durumlarda, dalgıçların erişemediği derinliklerde ROV adı verilen robotlar devreye giriyor. Bu uzaktan kumandalı araçlar, kameralar, sensörler ve robotik kollarla donatılmış.
Okyanus tabanındaki kabloları hassasiyetle onarabiliyorlar. Ancak robotların maliyeti dudak uçuklatacak kadar yüksek: Bir ROV, yaklaşık yarım milyon dolar değerinde!
Sadece tamir değil, kabloların korunması da büyük önem taşıyor. Tuzlu suyun neden olduğu korozyon, deniz altı yapılarının en büyük düşmanlarından biri.
Bu yüzden kabloların dışı koruyucu kaplamalarla sarılıyor ve bu kaplamalar hem tamiratı kolaylaştırıyor hem de kablonun ömrünü uzatıyor.