Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, "Karadeniz sahilindeki yerleşim alanları özellikle çok katlı binalar heyelan sahaları üzerinde kurulmuştur.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi ve Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin hem heyelan hem de deprem tehlikesi altında olduğunu belirterek, bölgedeki yapılaşma politikalarına dikkat çekti. Prof. Dr. Bektaş, özellikle çok katlı binaların heyelan sahaları üzerine inşa edilmesinin ve dolgu alanlarındaki yapılaşmanın büyük risk oluşturduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Bektaş, Karadeniz sahil şeridindeki yerleşim alanlarının büyük bir kısmının heyelan riski taşıyan bölgelerde bulunduğunu belirtti. Trabzon'un Akyazı ve Beşirli bölgeleri, Rize ve Artvin'in Arhavi ilçesi gibi alanların heyelan sahaları üzerine kurulduğuna dikkat çeken Bektaş, bu durumun çok katlı binalarda yaşayan insanlar için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
"Heyelan olasılığı yüksek bir bölgede çok katlı binalar inşa edilmesi ve bu binalarda insanların yaşaması, bir deprem ya da heyelan durumunda büyük bir afet yaşanmasına neden olabilir," diyen Bektaş, uydu üzerinden kitle hareketlerinin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Trabzon'un deprem çekincesine dair tarihsel süreci de ele alan Bektaş, 1947 deprem tehlikesi haritasında Trabzon'un 2. derece deprem bölgesinde yer aldığını ancak 1963 yılında bu sınıflandırmadan çıkarıldığını hatırlattı. Ancak, Karadeniz'deki Bartın'da 1968 yılında meydana gelen deprem sonrası, bölgenin jeoteknik yapısının yeniden değerlendirildiğini ifade etti.
"2018 yılında yenilenen Deprem Tehlike Haritası'nda, Trabzon'un deprem çekincesi artırıldı ve Karadeniz sahilindeki diğer bölgelerle eşit seviyeye getirildi," diyen Bektaş, AFAD'ın 6.6 büyüklüğündeki bir depremin olasılıklarına dikkat çektiğini belirtti.
Rize'nin tamamen dolgu alanı üzerinde kurulu olduğunu ve bu durumun ciddi riskler barındırdığını vurgulayan Bektaş, "Rize'nin kentsel dönüşüm gündeminin temelinde dolgu alanlarındaki yapıların oturmaları ve riskli zeminleri var. Şu anda bir deprem olsa, Rize yerle bir olur," dedi.
Aynı durumun Trabzon’daki stadyum, havaalanı ve hastaneler gibi kritik yapıların bulunduğu dolgu alanları için de geçerli olduğunu belirten Bektaş, dolgu alanlarının deprem tehlikesini 3-4 kat artırdığını kaydetti.
Bölgedeki heyelan ve oturma risklerinin kontrol altına alınması için uydu teknolojilerinin kullanılması gerektiğini ifade eden Bektaş, şöyle devam etti:
"Özellikle dolgu alanları ve yamaç bölgelerinde uydular üzerinden kitle hareketlerinin, oturma hareketlerinin ve yer değişimlerinin sürekli olarak gözlemlenmesi şart. Bu tür önlemler alınmadan, bölgedeki riskleri azaltmak mümkün değil."