İl merkezi, 7 ilçe ve 2 beldede toplan 632 bin dekarda fındık üretimi yapılan kentte, şiddetli yağışlar nedeniyle özellikle ova kısmında yer alan bahçelerdeki ürünler su baskınlarından etkilendi.

Yamaçlardaki ekili alanlarda meydana gelen toprak kaymaları ve kuvvetli rüzgar da mahsulün olgunlaşmadan dökülmesine yol açtı.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince sürdürülen hasar tespit çalışmalarında şu ana kadar, düzlük alanlarda ekili 100 bin dekar arazinin 2 bin 46 dekarının suyla kaplandığı belirlendi.
 

Fındık ekim alanlarında rekolte kaybının yaşanacağı öngörülürken, normale dönüş sürecinde fındık üreticilerine gereken desteğin ilgili kurumlarca sağlanması planlanıyor.

- "Zaten ayazdan dolayı sıkıntımız vardı"

Taşkınlardan en çok zarar gören ilçelerden Gölyaka'da Ziraat Odası Başkanı Metin Şirin, AA muhabirine, su taşkınlarının 1967'den sonraki en büyük sel afeti olduğunu söyledi.

İl genelinde 632 bin dekar ekili fındık arazisi bulunduğunu anımsatan Şirin, "İlçemizde 250 dönüm fındığımız tamamen su altında kaldı. Bundan sonra ne olacağını su çekildikten sonra göreceğiz. İlçe genelinde 49 bin metrekare ekili fındık arazimiz var." diye konuştu.

Şirin, yağmurlar ve rüzgar dolayısıyla da kısmi oranda ürün kaybı yaşadıklarını aktararak, "Suyun altındaki zaten gitti ama dağlardaki fındıklarımızda da rüzgardan dolayı dökülmeler var. Orada da ürün kaybımız var." diye konuştu.

Afetin ardından fındık rekoltesinde düşüş beklediklerini dile getirerek, "Zaten ayazdan dolayı sıkıntımız vardı. Bir kısım fındık yanmıştı. Bir de bu eklenince rekolte hayli düşecek." dedi.

- Küllemeye karşı yaprak gübresi tavsiyesi

Şirin, sel suyuyla kaplanan ovadaki fındık ağaçlarıyla ilgili yapılacak çok fazla bir şey olmadığını söyledi.

Yamaçlardaki fındık bahçelerinde ise yağışlara bağlı yaşanabilecek külleme hastalığına karşı yaprak gübresi kullanılmasıyla ürün kaybının biraz da olsa telafi edilebileceğine dikkati çeken Şirin, bazı bölgelerde fındığın hala iyi durumda olduğundan bahsetti.

Şirin, yeterli besin alamayan ağaçlarda ürün dökülme riskinin bulunduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla oradan da ürün kaybı olacak. Ama takviye gübrelerle ürün kaybı kurtarılabilir. Yaşanan felaketin ardından devletin tabii ki katkısı var. Gelip gidiyorlar, görüşüyoruz. Bundan sonra ne yapılması gerekir, nasıl yardımcı olunacak, bu konularda çalışma yapılıyor.”