Yükseköğretimdeki Sorunlar Gündemde: Eğitim-Bir-Sen Çözüm Önerilerini Sıraladı
Eğitim-Bir-Sen Rize 2 Nolu Üniversite Şube Başkanı Mustafa Türüt, 2024-2025 akademik yılına girerken yükseköğretimdeki sorunlara dikkat çekti. Türüt, üniversitelerin, akademik ve idari personelin güven içinde çalıştığı, öğrencilerin kendilerini evlerinde hissettiği bir ortamda başarı ve verimliliğin kendiliğinden ortaya çıkacağını vurguladı.
Türüt, eğitim sisteminin kalitesinin, çalışanların memnuniyetiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, üniversite çalışanlarının umutsuzluğa kapılmamaları için iyi çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yükseköğretim kurumlarının demokratik ve şeffaf bir anlayışla yeniden yapılandırılmasının önemine dikkat çekti.
Başkan Türüt, yükseköğretim sisteminin sağlam bir hukuki temele dayandırılması gerektiğini, aksi takdirde sistem değişikliklerinin kalıcı sonuçlar üretemeyeceğini dile getirdi. Yükseköğretim kurumlarının bilimsel özerkliğini ve akademik personelin iş güvencesini koruyan bir yasanın hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Öğrencilerin, akademik ve idari personelin karar mekanizmalarında yer almasının önemini vurgulayan Türüt, akademisyenlerin mali haklarında iyileştirmelerin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ayrıca, meslek yüksekokullarındaki öğretim elemanlarının kariyer fırsatlarının artırılması gerektiğine işaret etti. Toplu sözleşmede üniversite idari personelinin yer değişikliği ile ilgili düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini talep etti.
Türüt, öğrencilerin barınma ve temel ihtiyaçları konusunda gerekli önlemlerin alınmasının şart olduğunu ifade etti. Yükseköğretim tazminatının sadece öğretim elemanlarına değil, idari personeli de kapsaması gerektiğini vurguladı. Son olarak, toplu sözleşme hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi ve tüm paydaşların karar süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni akademik dönemin yükseköğretim sorunlarının çözüme kavuşturulduğu bir dönem olmasını dilediklerini kaydeden Türüt, eğitim sisteminin geleceği için çözüm odaklı bir yaklaşımın şart olduğunu sözlerine ekledi.