Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası İl Başkanı Feyyaz Şentürk, eğitim çalışanlarının sosyal ve ekonomik hak mücadelesi sürecindeki en büyük engelin, sendikal ve sivil toplum kuruluşları içerisinde ortak bir mücadele ortamının oluşmaması olduğunu vurguladı. Şentürk, eğitim çalışanlarının hak mücadelesinin gücünü artırabilmesi için aidiyetlik, hemşehrilik ve ideolojik birliktelik anlayışından uzaklaşılması gerektiğini söyledi.

Şentürk, yaptığı açıklamada şunları belirtti: "Ülkemizde hak mücadelesinin en önemli organları olan dernek, sendika ve benzeri sivil toplum kuruluşları, aidiyetlik, hemşehrilik ve ideolojik birliktelik eksenine oturtulmuş durumda. Bu anlayış, sadece kendileri gibi olanlarla hareket eden oluşumlara dönüşmelerine yol açıyor. Bu da iktidarlar için bulunmaz bir fırsat yaratıyor; böl ve parçala taktiğiyle toplumun çoğunlukları arasında ayrışma sağlanarak mücadelenin gücü zayıflatılıyor."

Eğitim çalışanları arasında sağlıklı bir işbirliği ve dayanışma ortamı oluşturulmadığı takdirde, kazanımların elde edilmesinin de güç olacağını ifade eden Şentürk, "Kutuplaştırılmış ve yan yana mücadele etme imkânı elinden alınmış bir sendikal anlayışla hak mücadelesi vermek çok zordur. Sonuç olarak birileri koltuk kazanır, birileri birkaç mahkeme kazanabilir, hatta bazı disiplin cezaları kaldırılabilir ama kamu çalışanlarını topluca refaha ulaştıracak anlamlı bir kazanım elde edilemez" şeklinde konuştu.

Eğitim çalışanlarının sosyal ve ekonomik haklarının iyileştirilmesi için ortak bir mücadele ortamı oluşturulması gerektiğinin altını çizen Feyyaz Şentürk, tüm sendika ve sivil toplum kuruluşlarının tek bir çatı altında birleşerek daha güçlü bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.