Türkiye'de yemek borusu kanseri ameliyatının kapalı yöntemle başarıyla yapıldığı en büyük merkezlerden Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde son 11 yılda yurt içi ve dışından 296 hasta hayata tutundu.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Eroğlu, AA muhabirine, dünyada her yıl 600 bin kişiye yemek borusu kanseri tanısı konulduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de yılda yaklaşık bin kişiye yemek borusu kanseri teşhisi konulduğunu, hastaların çoğunun ise Doğu Anadolu'da olduğunu belirten Eroğlu, kendine özel 2 ameliyathanesi, 5'i yoğun bakım 34 yataklı son sistem teknolojik cihazla donatılan kliniklerine yurt içi ve dışından hastaların yemek borusu ameliyatı için başvurduğunu ifade etti.
Eroğlu, yaptıkları ameliyatlarda dünyanın en gelişmiş ülkelerinden daha başarılı sonuçlar elde ettiklerini vurguladı.
- "Kapalı ameliyat sonrası hasta hemen ayaklanıyor, ertesi gün yürüyor"
Açık yöntemle göğüs ya da karın bölgesinden 30 santimlik büyük kesiyle yaptıkları kanser ameliyatlarını son 11 yıldır aynı bölgeden kamera yardımıyla birer santimlik 2 ya da 3 delik açarak kapalı şekilde gerçekleştirdiklerini anlatan Eroğlu, "Kapalı ameliyat sonrası hasta hemen ayaklanıyor, ertesi gün yürüyor ve 3-5 gün sonra evine gidip kısa sürede normal hayata dönüyor. Açık ameliyatla kapalı ameliyat arasında 6 aylık ciddi konfor farkı var. Yani açık ameliyat yapılan hastalar, kapalı yöntemle ameliyat olanların seviyesine 6 ay sonra ancak erişiyor." dedi.
Eroğlu, 30 yıldır yemek borusu kanseri ameliyatı yaptığını, bunların 500'ünü açık, 300'ünü de kapalı yöntemle gerçekleştirdiğini anlatarak, Türkiye'de en fazla makalesi olan merkezin de burası olduğunu belirtti.
200'ün üzerinde uluslararası ve dünyanın en saygın dergilerinde makalelerinin çıktığını dile getiren Eroğlu, şöyle devam etti:
"Bu makalelerin 100'den fazlası yemek borusu ameliyatı ve kanseriyle ilgili. Bu ameliyatlarda dünyada kabul edilebilir ölüm oranları yüzde 5 civarında. Dünyanın en gelişmiş kliniklerinde ve her gün bu ameliyatların yapıldığı merkezlerde bile ölüm oranları yüzde 5 civarında. Bazı kliniklerde bu oranlar çok daha yüksek. Kliniğimizde kapalı ameliyatlarda ölüm oranımız yüzde 1,3. Yani 300 hastadan sadece 4'ünü kaybettik, onlar da şeker ve kalp gibi riskli ek hastalığı olanlar. Yüzde 1,3 oranı ile dünyanın en iyi serilerinden birisi bizde."
Eroğlu, kanserde erken teşhisin hayat kurtardığını, yemek borusu kanserinde en önemli belirtinin ise yutkunma güçlüğü ve yemek yerken ağrı olduğunu belirterek, özellikle 40 yaş üzeri bireylerin benzer durumda mutlaka hekime başvurmasını istedi.
Doğu Anadolu'da akciğer, meme, prostat gibi kanserlerden çok daha sık görülen yemek borusu kanserinin genetik faktörlerin yanı sıra sosyo-ekonomik durum, sıcak çay tüketimi, beslenme faktöründen kaynaklandığını ifade eden Eroğlu, sebze ve meyveden fakir diyet, zeytinyağının az tüketimi ve sigara ile alkol gibi etkenlerin de bu kanserin sebeplerinden olduğunu vurguladı.
- "Kapalı yemek borusu ameliyatlarında dünyada referans merkeziyiz"
Almanya, Fransa, İngiltere, İsviçre, Kuzey Makedonya, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan gibi ülkelerden 18 kişiye kapalı yöntemle yemek borusu kanseri ameliyatı yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Eroğlu, "Kliniğimiz yemek borusu ameliyatlarının kapalı yöntemlerle yapıldığı Türkiye ve dünyadaki önemli bir referans merkezi durumunda. İsviçre, Arnavutluk, Almanya, Suudi Arabistan ve Azerbaycan gibi gelişmiş farklı ülkelerden 11 öğretim üyesi ile yurt içinden göğüs cerrahisi uzmanı 36 öğretim üyesi bu kapalı ameliyat tekniklerini öğrenmek için kliniğimizde gelip çalıştı." diye konuştu.
- Hastalar kapalı yöntemle yapılan ameliyatla daha erken iyileşiyor
Hastalardan Eren Sabuncu da "2 gün önce kapalı yöntemle ameliyat oldum ve ayağı kalktım, şu an çok iyiyim." diye konuştu.
Yemek borusu kanseri ileri evre olan ve 2 ay önce ameliyat edilen 40 yaşındaki Ebubekir Kara ise "Yemek yiyemiyordum, çok yere gittim, sonunda Atilla hocamı buldum. Sağ olsun ameliyat etti ve kanserden kurtuldum, yemem içmem düzeldi. Kontrole geldim bir sorunum yok." ifadelerini kullandı.
Ali Rıza Yakut da "Uzun süredir çektiğim hastalıktan kurtulduğum için doktorlarımıza minnettarız. Çok mutluyum." dedi.