Doğuştan gelen ya da çeşitli nedenlere bağlı olarak sonradan edinilen işitme kaybı, sosyal ve psikolojik sorunları da beraberinde getiriyor.
Doğuştan gelen ya da çeşitli nedenlere bağlı olarak sonradan edinilen işitme kaybı, sosyal ve psikolojik sorunları da beraberinde getiriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2023 yılında yayınladığı işitme sağlığı özel raporu verilerine göre, 24 milyonu çocuk olmak üzere dünyada toplam 430 milyon kişi işitme kaybı yaşıyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında yaptığı açıklamada, doğuştan ya da sonradan gelişen ileri ve çok ileri derecede işitme kayıplarının bile çözümsüz olmadığını vurgulayan Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, “Yaşam konforunu ortadan kaldıran işitme kaybı, yeni çözümler konusundaki düşük farkındalık nedeniyle sorun olmayı sürdürüyor. Oysa farkındalığı artırarak işitme kaybı yaşayan bireyleri yeniden hayata kazandırabiliriz” dedi.
Bireylerin yaşam kalitesini düşüren, sosyal yaşamı olumsuz etkileyen, farklı sağlık sorunlarına da neden olabilen işitme kaybı, dünyada en yaygın görülen engeller arasında yer alıyor. İşitme kaybına yönelik farkındalığın artırılmasının toplumsal kazanımlarına dikkat çeken Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında yaptığı açıklamada; “2050’ye kadar 2,5 milyar insanın yani her 4 kişiden birinin işitme kaybı riski yaşayacağı, önlem alınmadığı taktirde 700 milyondan fazla insanın ise işitme kaybı nedeniyle tedaviye ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor. Önlenebilir işitme kaybı nedeniyle zorluklar yaşayan binlerce insan, farklı tedavi çözümleri ile hayatın seslerine tekrar kavuşabilir” dedi.
İşitme sağlığı konusunda farkındalığın düşük olmasının hastaların yenilikçi çözümlerden yararlanmasının önüne geçtiğine dikkat çeken Erden; “Gerek eğitim gerekse aktif iş ve sosyal hayatımızda, kısacası yaşamsal refahta belirleyici bir rol üstlenen işitme duyusu, tüm bu alanlarda iletişim kurmanın yapı taşını oluşturuyor.İmplante edilebilir işitme çözümleriyle ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireylerde hem işitme performansını hem de yaşam kalitesini artıran başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz. Koklear implant ameliyatı ile geleneksel işitme cihazlarını kullanamayan, bu cihazlardan yeterli fayda göremeyen ya da çok ileri derecede işitme kayıplı hastaların yeniden duymasını sağlayabiliyoruz. Üstelik bu ameliyat, ülkemizde devlet geri ödemesi kapsamında ve yüzde 100 geri ödeniyor. İleri teknolojilerin verdiği gücü kullanarak genç yaşlı demeden işitme engeli bir kader olmaktan çıkarabilir, yeter ki hizmet sağlayıcılar, sağlık profesyonelleri ve en önemlisi halkımızın işitme sağlığı konusundaki bilgisi, bilinci ve farkındalığı yüksek olsun. Ülkemizdeki düşük farkındalık nedeniyle tedaviden yararlanabilecek bireylere ulaşmakta zorlanıyoruz. Oysa bu bireyler tedaviye ulaşabilirse, binlerce insana hayatın seslerini duydukları ve kendi seslerini duyurabilecekleri bir yaşamın kapılarını aralayabiliriz” diye belirtti.
Tedavi edilemeyen işitme kaybı yaklaşık 1 trilyon dolar maliyet yaratıyor
Tedavi edilemeyen işitme kaybının bireylerin akademik başarısını engellerken, kariyer yaşamında da yıkıcı bir etki yarattığına işaret eden Erden; “Bireylerin zihinsel sağlığını ve ilişki sürdürme yeteneklerini doğrudan etkileyen işitme kaybı, küresel ölçekte büyük bir ekonomik yük yaratıyor. Tedavi edilemeyen işitme kaybının, küresel maliyet yükünün bir trilyon dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. Sağlık profesyonelleri başta olmak üzere hastaların, hasta yakınlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve karar vericilerin konuyla ilgili bilinç düzeyinin artmasıyla farkındalık ışığı yakarak, büyük bir toplumsal ve ekonomik kazanım elde edebiliriz” şeklinde konuştu.
Faaliyetlerini ticari faydanın ötesine taşıyarak farkındalık ışığı yakıyor
Cochlear olarak her yaştan insanın hayatını zorlaştıran işitme kaybına yönelik farkındalığın artırılması yönünde attıkları adımlara ilişkin de açıklamalarda bulunan Gül Erden;
“Faaliyetlerimizi ticari faydanın ötesine taşıyan bir yaklaşımla, ülkemizde işitme sağlığı bilincinin yaygınlaştırılmasına yönelik farkındalık ışığı yakıyoruz. Bu kapsamda tedavide standardizasyon, aday ve hasta yolculuğunda tanımlanmış adımlar, klinisyen ve odyologların eğitiminde süreklilik, işitsel rehabilitasyon uygulamalarının ülke çapında yaygınlaştırılması ve eğitimlerle desteklenmesi gibi projelerde yer alıyoruz. İşitme sağlığı farkındalığı ve tedavide standardizasyon konularında tüm ilgili sektör paydaşları ile çalıştaylar düzenliyor, danışma kurulları ile standart tedavi ve hizmet kılavuzu hazırlanması çalışmalarını yürütüyoruz. Ülkemizdeki erişkin bireylerde işitme sağlığı kalitesini ölçmek üzere 50 yaş ve üstü gruplarda işitme tarama çalışmaları sürdürüyor, sağlıklı yaşlanmanın önemli bir parçası olan ve bilişsel gücü de destekleyen işitme kalitesinin önemine dikkat çekmek istiyoruz. Tüm bu çalışmaları en önemli sorumluluğumuz olarak benimsiyor, geleceğin dünyasına sağlıklı bireyler kazandırmak için faaliyetlerimize soluksuz devam ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.