Fonksiyonel beslenme, toplumdaki kronik sağlık sorunları çeken çoğu insan için kişiselleştirilmiş, pratik beslenme bakımına yönelik hayati ihtiyacı karşılamak üzere oldukça önemlidir.
Fonksiyonel beslenme ile beslenme uygulamalarına ve sağlığa bütüncül bir yaklaşım benimsenir. Tüm vücut sağlığını destekleyen kişiselleştirilmiş bir plan oluşturmaya imkan tanır.
Fonksiyonel beslenme, tüm vücudu değerlendirip çevresel maruziyetleri, stres seviyesini, sindirim sorunlarını ve aktivite seviyelerini değerlendirir. Standart sağlık hizmetleri kişilerde ortaya çıkan rahatsızlıkları ilaçla iyileştirir.
Fonksiyonel beslenme ve fonksiyonel tıp ise sağlık problemlerinin vücuttaki altta yatan nedenlerini anlamak için ipuçları olarak görür.
Fonksiyonel beslenme, hastalığın temel nedenini tedavi ederek kronik hastalığı tersine çevirmek ve sağlığı geri kazandırmak için önemlidir. Fonksiyonel beslenme, kişinin beslenme düzenini optimize etmeye yönelik kanıta dayalı, bütünsel ve kişiselleştirilmiş bir yaklaşım benimseyen fonksiyonel tıbbın bir dalıdır.
Fonksiyonel beslenme, holistik beslenmeye benzer görünse de, biraz farklıdır. Holistik beslenme, her hastayı bir bütün olarak tedavi etmeye odaklanır. Fonksiyonel beslenme belirtileri tedavi etmek yerine altta yatan nedenleri araştırır.
İltihaplanma ve kronik hastalıklar da dahil olmak üzere çok çeşitli nedenlerle kişiler sağlık yardımı alabilirler. Çoğu durumda, fonksiyonel beslenme yaklaşımı uygulayan uzmanlar kişilerin hangi diyet değişikliklerinden en iyi şekilde faydalanacağını belirlemek için bazı faktörleri incelerler.
Fonksiyonel beslenme sürecinde dikkat edilmesi gereken faktörler şu şekilde sıralanabilir;
Fonksiyonel beslenme uzmanı, bu tür faktörleri inceleyerek kişilerin sağlık sorunlarının temel nedenini hedefleyen kişiselleştirilmiş bir program geliştirmek için planlama yapar.
Yapılan program seçenekleri; aşırı işlenmiş gıdaları, gluten veya süt ürünleri gibi tüm besin gruplarını ortadan kaldırmak gibi beslenme değişiklikleri için öneriler içerebilir. Bazen sindirimi iyileştirmek veya faydalı bakterilerin oluşumunu teşvik etmek için bir takviye alınması önerilir. Bazen de kişilere, stresle nasıl başa çıkacaklarını veya sinir sistemi dürtülerini daha iyi nasıl yöneteceklerini öğretmek gibi yaşam tarzı faktörlerini nasıl yöneteceklerini öğretir.
Kaliteli bir beslenme değerlendirmesi yapmak, kişinin sağlık hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için ilk adımdır. Fonksiyonel beslenme; beslenme öyküsü, fiziki muayene ve öznel semptomlar olmak üzere üç bileşenden oluşur.
Beslenme öyküsü: Kişinin yeme alışkanlıkları ve yiyecek tercihleri hakkında bilgi toplamayı içerir. Böylece, olası besin eksikliklerini ya da yeme bozukluğu eğilimlerini belirlemede faydalı olabilir.
Fiziki muayene: Kan basıncı, solunum hızı, nabız hızı, vücut sıcaklığı, boy ve kilo gibi hayati bulguların ölçülmesidir.
Subjektif semptomlar: Gıda duyarlılığı testi, kişinin herhangi bir olumsuz semptomu olup olmadığını belirlemek için faydalı olabilir.
Fonksiyonel beslenme yaklaşımları çeşitli sağlık sorunlarının yönetimine yardımcı olabilir. Fonksiyonel beslenmenin kronik rahatsızlıklara faydaları şu şekilde açıklanabilir;
Kalp hastalığı
Kalp hastalığı, ölüm nedenlerinin başında gelir. Kalp hastalığı beslenme yoluyla büyük ölçüde değiştirilebilir bir durumdur. Fonksiyonel beslenme uzmanı, kalp sağlığınız için öncelik vermeniz gereken beslenme faktörlerini belirlemenize yardımcı olabilir. Böylece belirli sağlıklı gıdaların alımını gereksiz yere sınırlamaz ve kalp sağlığınız için en önemli olan beslenme değişikliklerine odaklanabilirsiniz.
Metabolik sendrom, prediyabet ve tip 2 diyabet
Fonksiyonel beslenme uzmanı, bir hastanın kan şekerinin bir öğüne verdiği tepkiyi düzenlemek için belirli bir sırayla (önce nişastalı olmayan sebzeler, sonra protein, sonra karbonhidratlar) yemek yemesini önerebilir. Kan şekerini sürekli glikoz monitörü ile takip eder. Hasta ile birebir çalışarak kan şekeri için hangi yiyeceklerin en iyi işe yaradığını belirleyebilir. Tip 2 diyabetli bazı hastalar çok düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı ketojenik diyetten faydalanabilir.
Otoimmün bozukluklar
Geleneksel tıp, otoimmün bozuklukları yönetmek için farmasötik ilaçlar dışında pek bir şey sunmaz. Fonksiyonel beslenme, otoimmün bozukluklardan muzdarip hastaların sağlık ve yaşam kalitelerinde güçlü iyileştirmeler sağlayabilir.
Glutensiz bir diyet, otoimmün rahatsızlığı olan birçok kişiye yardımcı olabilir. Çünkü çölyak hastalığı ve çölyak dışı gluten duyarlılığı, otoimmün hastalık sürecinde sıklıkla rol oynar.
Bağırsak sağlığı
Reflü, ishal, şişkinlik ya da kabızlık gibi bağırsak problemleri sıklıkla görülebilir. Bağırsak bozukluklarına yönelik fonksiyonel beslenme yaklaşımı, hastanın bağırsak bozukluğuna ve kendine özgü gıda hassasiyetlerine göre kişiselleştirilmiştir. Örneğin, reflü hastalarında süt ürünlerini kesmenin ve rafine karbonhidrat alımını azaltmanın semptomları iyileştirdiğini görebilir.
Bağırsakla ilgili bir diğer önemli konu, fonksiyonel tıpta sıklıkla sızdıran bağırsak olarak adlandırılan bağırsak geçirgenliğidir. Normalde, bağırsağı astarlayan hücreler sıkıca bir araya gelerek bakteri ve sindirilmemiş yiyecek parçacıkları gibi zararlı maddelerin kan dolaşımına geçmesini engelleyen bir bariyer oluşturur. Ancak, astar daha geçirgen hale geldiğinde, bu maddeler sızabilir ve vücutta iltihaplanmaya neden olabilir.
Ruh sağlığı
Yiyeceklerin ruh hali üzerinde önemli bir etkisi vardır. Yiyecek ve ruh hali arasındaki ilişkiye, bağırsak ve beyin arasındaki iki yönlü bir sinyal sistemi olan bağırsak-beyin ekseni tarafından aracılık edilir. Bu sistem aracılığıyla bağırsaktan gelen girdiler, örneğin bağırsak bakterileri ve yiyecekler, sinir sistemini etkileyebilir.
Bağırsak geçirgenliği ve sızdıran bağırsak, kan-beyin bariyerinin (normalde kandaki maddeleri beyne sokmayan hücresel bariyer) geçirgenliği ile bağlantılı olduğundan, zihinsel sağlık sorunlarında da önemli bir rol oynar. Sızdıran beyin olarak adlandırılan kan-beyin bariyeri geçirgenliği, birden fazla zihinsel sağlık koşuluyla ilişkilendirilir.
Zihinsel sağlığa yönelik işlevsel bir beslenme yaklaşımı, omega-3 yağ asitleri ve magnezyum gibi ruh halini destekleyen önemli besin maddelerinin alımını optimize etmeyi içerebilir. Ayrıca, daha sağlıklı kan şekeri kontrolünü desteklemek veya ruh hali bozukluklarının yaygın bir tetikleyicisi olan gluteni ortadan kaldırmak için diyetinizi değiştirmeyi de içerebilir.
Hormonların dengelenmesi
Hormonal semptomlar, fonksiyonel tıbbi bakım arayan hastalar arasında yaygın olarak görülür. Örneğin, menopoz dönemi öncesinde yer alan ya da menopozda bulunan kadınlar pek çok semptom gösterir. Bu dönemde kadınların çoğunda sıcak basması ve kilo alımı gibi çeşitli hormonal semptomlar ortaya çıkabilir.
Erkeklerde ise yorgunluk, sinirlilik, kas kazanma zorluğu ve cinsel istek ya da ereksiyon sorunları gibi anormal derecede düşük testosteron ile ilişkili semptomlar görülebilir. Karbonhidrat alımını stratejik olarak azaltma ve temel besin maddelerinin optimizasyonu gibi fonksiyonel beslenme yaklaşımları ortaya çıkan bu tür belirtilerin iyileştirilmesine yardımcı olabilir.
Tiroid hormon dengesizliği olan hastalar için fonksiyonel beslenme yaklaşımları; iyot, çinko, selenyum ve A vitamininin diyetle alımını içerebilir.
Genel sağlık durumunu iyileştirmek isteyen herkeste fonksiyonel beslenme faydalı olabilir. Özellikle sindirim sorunları, kronik hastalıklar yaşayanlar ya da sadece hastalıkları önlemek isteyenler için oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalar, bağırsak mikrobiyomu, tip 2 diyabet, obezite, genel inflamasyon ve stresin doğrudan ilişkili olduğunu göstermiştir. Fonksiyonel beslenme ile diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri bu durumları iyileştirerek yönetmede önemli bir rol oynar.
Fonksiyonel beslenme, sağlığı destekleyici kişisel bir plan oluşturmak için standart önerilerden uzaklaşır. Standart beslenme türünde, belirli bir sağlık durumunu ele almak için genellikle belirli beslenme çeşitleri kullanılır. Bu beslenme yöntemleri birçok kişi için işe yarayabilir ken, herkes için doğru olmayabilir. Fonksiyonel beslenmede ise yapılacak beslenme planı; kişinin belirli ihtiyaçlarına, beslenme durumuna ve yaşam tarzı tercihlerine göre uyarlanır.