nsan ticaretiyle mücadelede yeni bir döneme giren Türkiye, Göç İdaresi Başkanlığı öncülüğünde 2025-2030 dönemini kapsayan Ulusal Eylem Planı’nı hayata geçirdi. Plan; insan ticaretine karşı kurumsal işbirliğini pekiştirmeyi, mağdurların korunmasına yönelik hizmet kalitesini artırmayı ve suçun önlenmesine yönelik yenilikçi mekanizmalar geliştirmeyi amaçlıyor.
Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök, 30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu alandaki uluslararası standartları benimsediğini belirtti. Kök, “Çağımızın modern köleliği olarak tanımlanan insan ticareti, cinsiyet ve uyruk fark etmeksizin ağır bir insan hakkı ihlalidir” diyerek, konunun ciddiyetine dikkat çekti.
Kök, vatandaşlara şüpheli durumlarda “YİMER 157” bilgi ve ihbar hattı ile 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirimde bulunmaları çağrısında bulunarak, “Her ihbar bir hayat kurtarabilir” ifadesini kullandı.
Türkiye'nin insan ticaretiyle mücadelesinin 2000'li yıllardan bu yana güçlendiğini vurgulayan Kök, Palermo Protokolü ve Avrupa Konseyi Sözleşmesi gibi uluslararası belgeler ışığında hukuki ve kurumsal adımların atıldığını hatırlattı. 2013'te Göç İdaresi'nin kurulmasıyla mücadelenin daha da kurumsallaştığını, 2016 yılında yayımlanan Uygulama Yönetmeliği ile mağdura yönelik süreçlerin bütüncül hale geldiğini ifade etti.
Bilinci artırma ve kurumsal kapasite geliştirme önemli bir adım
29 Ocak 2025 tarihinde 15. Göç Kurulu’nda kabul edilen Ulusal Eylem Planı’nın, Göç İdaresi Başkanlığı koordinasyonunda yürütüldüğünü belirten Kök, planın aynı zamanda toplumsal bilinci artırma ve kurumsal kapasite geliştirme yönünde önemli bir adım olduğunu söyledi.
İhbar mekanizmasının önemine değinen Kök, mağdur tespiti sürecinin çok paydaşlı bir yaklaşımla yürütüldüğünü belirtti. Kolluk kuvvetleri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yönlendirmeleriyle başlatılan süreçlerde, mağdurlara güvenli barınma, mali destek, sağlık ve eğitim hizmetleri, psiko-sosyal destek ve adli yardım gibi kapsamlı hizmetler sunulduğunu açıkladı.
6458 Sayılı Kanun kapsamında mağdurlar için özel ikamet izni tanındığını ve sığınma evlerinin kapasitesinin artırıldığını aktaran Kök, insan onurunu korumaya yönelik bu mücadelenin ancak kamu, sivil toplum ve birey iş birliğiyle etkili olabileceğinin altını çizdi.
“Toplum olarak herkesin mağdurların sesi olması gerekiyor” diyen Kök, vatandaşları insan ticaretine karşı daha duyarlı olmaya ve şüpheli durumlarda yetkilileri bilgilendirmeye davet etti.