Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, ülkesinin barış sürecinde kararlı olduğunu ve Ermenistan'ın yapıcı müzakere yoluna dönmesini beklediklerini bildirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış sürecini ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
İki ülkenin, Azerbaycan'ın önerdiği ve Ermenistan'ın da kabul ettiği, toprak bütünlüğü ve egemenliğin karşılıklı tanınması ve gelecekte bu tür iddialarda bulunulmamasına ilişkin taahhütleri içeren beş temel ilkeye dayalı barış antlaşması imzalamak için müzakereler yürüttüğünü belirten Hacıyev, Erivan yönetiminin son dönemlerdeki bir dizi eyleminin ve özellikle Başbakan Nikol Paşinyan'ın Karabağ'daki sözde rejime "bağımsızlık günü" tebriki göndermesinin sürece ciddi zarar verdiğini kaydetti.
Hacıyev, Ermenistanlı yetkililerin Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdıklarına ilişkin açıkça beyanlarda bulunmasına rağmen Karabağ'daki sözde rejimin Erivan tarafından finanse edilmesinin ve sözde rejimin "başkanlık seçimi" yapmış olmasının barışa hizmet etmediğini vurguladı.
Ermenistan ordusunun sınırda ve Karabağ'daki provokasyonlarının arttığına dikkati çeken Hacıyev, "Buna rağmen Azerbaycan, barış sürecinde kararlıdır ve Ermenistan'ın yapıcı müzakere yoluna dönmesini beklemektedir. (Azerbaycan olarak) Barışçıl bir çözüm için kararlıyız ve gerilimin tırmanmasından yana değiliz. Ermenistan yönetimini, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yaşayan Ermenilerin devletimize entegrasyon sürecine müdahale etmemeye ve ülkemizin egemenliğini baltalamaya çalışmamaya çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Hacıyev, barış sürecinin Ermenistan yönetiminin yapıcı olmayan ve samimiyetsiz tutumu nedeniyle yavaşladığını belirtti.
Hacıyev, şunları kaydetti:
"Barış sürecinin önündeki en büyük engel, Ermenistan'ın, Azerbaycan topraklarında mali, askeri ve siyasi açıdan yasa dışı bir rejimi yaşatmaya devam etmesidir. Ağdam ve Laçın yollarının eş zamanlı olarak açılmasını engelleyen, Azerbaycan'dan gıda kargosu almayı reddeden, bunu uygar dünyada yeri olmayan derin ırkçı düşüncelerle meşrulaştıran Hankendi'ndeki yasa dışı rejimdir. Bu yasa dışı rejim ayrıca, Azerbaycan'ın merkezi hükümeti ile Karabağ'da yaşayan Ermeni azınlık arasındaki diyalog girişimlerini baltalıyor. Ermenistan'ın, Karabağ'da yaşayan 30 bin Ermeni asıllı vatandaşımızı rehin alan yasa dışı rejime destek verme politikası sona ermelidir. Azerbaycan'da 'gri bölgelere' yer yoktur."
Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğini şüphe altına alacak konuları ne Ermenistan ne de üçüncü ülkelerle müzakere etmeyeceklerini vurgulayan Hacıyev, "Karabağ, Azerbaycan'ın iç meselesidir ve buna karşı çıkan herhangi bir girişim, bölgede sürdürülebilir barışın sağlanması açısından ters etki yaratır." görüşünü paylaştı.
Hacıyev, Azerbaycan'ın batı illerini Nahçıvan'la birleştirecek Zengezur Koridoru'na ilişkin, "Zengezur Koridoru'nun açılması, her şeyden önce Ermenistan'ın yararınadır ancak Ermenistan, çeşitli bahanelerle yükümlülüklerini reddedip yalnız kalmaya devam etmek istiyorsa Bakü'nün beklemeye niyeti yoktur ve halihazırda bölgedeki diğer ülkelerle alternatif projeler üzerinde aktif olarak çalışıyor. Lojistik ihtiyaçlarımızı Ermenistan hükümetinin kaprislerine bağlamayacağız ve bölgesel ortaklarımızla ilerleyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Ermenistan yönetiminin Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sorgulayan eylemlerinin barış sürecini baltaladığına dikkati çeken Hacıyev, "Biz hala yıl sonuna kadar bir barış antlaşmasının imzalanmasını umuyoruz ve Ermenistan yönetimini başlıca adımı atmaya, Karabağ bölgesi de dahil olmak üzere Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün tanınmasını kayıt altına alacak barış antlaşmasını resmen imzalamaya çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.