Sayıları her geçen gün azalan Su Değirmenleri ilçede daha çok mısır öğütümünde kullanılıyor.
Sayıları giderek azalsa da İkizdere’deki geleneksel su değirmenleri, yerel halk için önemini koruyor. Daha çok mısır öğütümünde kullanılan bu tarihi yapılar, bölge kültürünün önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor.
Hemen her köyde bulunan ve suyun gücüyle çalışan mısır değirmenleri, derelerden gelen suyun oluşturduğu enerjiyle taşlarını döndürüyor. Günlük kapasitesi yaklaşık 250 kilogram mısır öğütmeye ulaşabilen bu değirmenlerde ihtiyaç halinde buğday da işleniyor.
Bölge halkı, yetiştirdikleri mısırları kurutup değirmenlere getirerek mısır unu üretiyor. Yerli mısır ununun özellikle Karadeniz mutfağında önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, bu unun muhlama ve mısır ekmeği yapımında vazgeçilmez olduğunu ifade ediyor. Bir köylü, “Bahçemizde az miktarda mısır yetiştiriyoruz. Kuruttuğumuz mısırları bu değirmende öğüterek un elde ediyoruz. Değirmende öğütülen mısırın lezzeti muhlama ve mısır ekmeği yapımında çok fark ediyor,” şeklinde konuştu.
Geleneksel su değirmenleri, sadece yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, geçmişten gelen mirası günümüze taşıyarak kültürel bir köprü görevi görüyor. İkizdere’nin küçük derelerinin kenarında hala faaliyet gösteren bu yapılar, modern teknolojinin gölgesinde kaybolmadan varlığını sürdürmeye çalışıyor.
Yerel yönetimlerin ve halkın desteğiyle bu değirmenlerin korunması, bölgenin kültürel zenginliklerini geleceğe taşımada önemli bir adım olacak.