Kedi ve köpeklerin geçmişte ortak alan ve mama paylaşımı nedeniyle daha sık kavga ettiğini belirten Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, bireysel mama kullanımının yaygınlaşmasıyla kavgaların azaldığını ifade etti. Takcı, kedilerin ve köpeklerin normal ortamlarından uzaklaştığı için bu dostluğun oluştuğunu söyledi.
Kedi ve köpeklerin yıllar boyunca birbirleriyle anlaşamadığına dair genel bir algı bulunsa da şehirleşme, değişen yaşam tarzları ve evcil hayvan bakımına yönelik artan bilinç, bu iki tür arasındaki iletişimi büyük ölçüde dönüştürdü. Özellikle geçmiş dönemlerde kediler ve köpekler, sokaklarda ya da kırsal alanlarda aynı yiyeceği tüketmek zorunda kaldıkları için doğal rekabet içerisindeydi. Besin kıtlığı, ayrılmış alanların bulunmaması ve hayvanların içgüdüsel davranışlarını sürdürecekleri uygun ortamların yokluğu, kavgalara zemin hazırlıyordu. Bugün ise durum önemli ölçüde değişti. Gelir düzeyinin artmasıyla birlikte evcil hayvanlara yönelik bakım alışkanlıkları gelişti ve mama çeşitliliği arttı. Kediler ve köpekler için ayrı beslenme alanları oluşturuldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü'nde görevli Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, bu kavgaların hayvanları yetiştirme şekilleri ile alakalı olduğunu söyleyerek, "Kedilerin kendilerine göre mamaları var. Köpeklerin kendilerine göre ayrı mamaları var. Buna istinaden böyle bir kesişim noktaları kalmadı. Böylece de kavga azaldı. Kediler olarak örnek verecek olursak fare avlama noktasında, sürekli mama bulan kediler de avcı özelliklerini kaybediyorlar" dedi.
Takcı bu kavganın daha bitmediğini de ekleyerek, "Tam anlamıyla bizim ortamımızda bulundukları ve normal ortamlarından uzaklaştırdığımız için aslında kediler ve köpekler bu dostluğu oluşturdular. Yine zaman zaman kırsala gittiğimiz zaman köpekler ve kedilerin hâlâ kavga ettiklerini görebiliyoruz. Çünkü onların hâlâ ortak kesişim alanları söz konusu" ifadelerine yer verdi.
"Kesişim noktaları kalmadı"
Hayvanlarına avcı yeteneğinin törpülendiğini söyleyen Abdurrahman Takcı, "Aslında tamamen bu kavga ya da dostluk yetiştirme şekliyle alakalı. Eskiden kavga etmelerinin sebebi, onun maması ayrı, onun maması ayrı şeklinde özel bölgeler oluşturulamıyordu. Buna istinaden de ortak gıdaya ikisi de ilgi duyduğu için kavgalar daha fazla oluyordu. Şimdi ise insanların gelir düzeylerinin artışıyla birlikte hayvanların yaşam standartları da her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Bireysel mamaları oldu. Kedilerin kendilerine göre mamaları var. Köpeklerin kendilerine göre ayrı mamaları var. Buna istinaden böyle bir kesişim noktaları kalmadı. Böylece de kavga azaldı. Kediler olarak örnek verecek olursak fare avlama noktasında, sürekli mama bulan kediler de avcı özelliklerini kaybediyorlar. Köpekler noktasında da mamayla beslenen köpekler koruyuculuklarını, içgüdüsel olarak koyunda veya sürüde görevlerini yerine getirememe durumunu beraberinde getiriyor. Çünkü bunlar daha böyle rahat, mamaları önlerinde olduğun zaman bu noktada avcı yetenekleri her geçen gün törpüleniyor aslında. Aslında kedilerde eskiden daha melez ırklar yetiştirilirken, bugün ise kedilerde daha saf, özel cins kediler yetiştirilmektedir. Bunlar da böyle daha mizaçları kavgaya yönelik değil, daha sakin hayvanlardır" dedi.
"Kavga kırsalda bitmiş değil"
Hayvanların normal ekolojik ortamlarında olmadığını belirten Takcı, "Genel itibarıyla da pet hayvanları noktasında insanlar kedi veya köpek sahiplenirken mizaçları daha uysal hayvanları ediniyor. Yani kedi ve köpeklerin kavgası tam anlamıyla bitmiş değil. Bazen köylere gidiyoruz veya sürü köpeklerini görüyoruz. Onların hâlâ kedilere yoğun bir şekilde saldırdığını da görüyoruz. Bu tamamıyla yetiştirmeyle alakalı bir durum. Bu durum aslında bir sıkıntı durumu değil. Biz hayvanları normal ekolojik ortamlarından aldık. Sokağa iştirak olan hayvanları, evle iştirak olmayan kedi ve köpekleri, normal ortamlarından aldık. Artık tam anlamıyla bizim ortamımızda bulunduklarından dolayı ve normal ortamlarından uzaklaştırdığımız için aslında kediler ve köpekler bu dostluğu oluşturdular. Yine zaman zaman kırsala gittiğimiz zaman köpekler ve kedilerin hâlâ kavga ettiklerini görebiliyoruz. Çünkü onların hâlâ ortak kesişim alanları söz konusu. Buna istinaden de kavga oralarda bitmiş değil" diye konuştu.